Dinçer, TÜRKBESD tarafından video konferans yöntemiyle düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türk beyaz eşyacıları olarak ana hedeflerinin sektörü büyütmek, değerli oyuncuları dernek çatısı altında toplamak olduğunu söyledi.
Pandemi sürecinde alınan ortak aksiyonlara değinen Dinçer, "Sanayimiz zor günler geçirdi, bütün dünyada da böyle oldu. Bizler bu dönemde inisiyatif alarak birçok konuda liderlik yapmaya karar verdik. İşletmelerimizi, fabrikalarımızı açık tutmaya gayret ettik. Böylelikle tüm değer zincirinin çalışmasına olanak sağladık. Beyaz eşya sektörü zor zamanlarda sorumluluk alarak ülkesine büyük katkılarda bulundu." diye konuştu.
Dinçer, Kovid-19'un ABD, Çin ve Avrupa gibi dünya ekonomilerine çok ani gelen olumsuz etkilerinin olduğunu anlatarak, pandeminin Türkiye'nin ihracat yaptığı pazarların ekonomilerinde ciddi daralmaya yol açacağına yönelik öngörüler bulunduğunu, pandemide ikinci dalganın gerçekleşmesi halinde dünyadaki ekonomik küçülmenin eksi 6'lardan eksi 7,6'lara gelebileceğini dile getirdi.
Dünyada işsizlik anlamında çok büyük patlamaların olduğunu belirten Dinçer, bu noktada Türkiye'de devletin işsizlik konusunda destek olduğunu, paketler açıkladığını, bunların çok faydalı olduğunu, Türkiye'de herkesin kendi işçisine sahip çıktığını dile getirdi.
"KONUT SATIŞLARINDAKİ ARTIŞ BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜNÜ DE BESLEDİ"
Dinçer, konut satışlarındaki artışın beyaz eşya sektörünü de beslediğini aktararak, yaz aylarında bu trendin devam edeceğini bildirdi.
Türkiye'nin Çin'den sonra dünyada ikinci büyük beyaz eşya üretim üssü durumunda olduğunu anımsatan Dinçer, 6 ana üründe 28 milyon adeti aşan üretimlerinin bulunduğunu, 60 bin doğrudan 600 bin dolaylı istihdam sağlayan bir sektör olduğunu kaydetti.
Dinçer, beyaz eşya sektörünün cari fazla verdiğine işaret ederek, "Geçen yıl yaklaşık 22 milyon adet ihracatımız oldu. 5 yılda 102 milyon adet, 10 yılda 180 milyon adet ihracat kapasitesi olan bir sektör. 15 bin bayi 3 bin 500 servis noktamız bulunuyor." dedi.
Türkiye'nin nüfusu ve dinamik yapısı göz önüne alındığında iç satış hacminde Almanya ve Fransa'ya ulaşmasını beklediklerini aktararak, "Önümüzdeki dönemde beyaz eşya sektörünün oyuncuları olarak orta ve uzun vadede planımız bu ülkenin hakkı olan 10 milyon adet iç satış hacmine ulaşmasıdır. En azından Fransa seviyesine gelebileceğimize inanıyorum." diye konuştu.
HAZİRANDA İÇ SATIŞ HACMİ YÜZDE 14 BÜYÜDÜ
Can Dinçer, bu yılın ocak-haziran döneminde geçen senenin aynı dönemine göre beyaz eşya sektörünün iç satış hacminin yüzde 4 büyüyerek 3,6 milyon adete çıktığını bildirdi.
İhracat konusunda en önemli bölgenin Avrupa olduğunu, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle sektörün ihracat hacminin geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 14 düşüşle 8,7 milyon adete gerilediğini anlatan Dinçer, şunları kaydetti:
"Alınan doğru kararlar ile haziran ayından itibaren sektörde canlanma oldu. Haziran ayına bakıldığında iç satış hacmi geçen senenin aynı ayına göre yüzde 14 artarak 816 bin adete çıktı, ihracatta ise bu yılki haziran ayında, geçen seneki haziran ayının güçlü ihracat rakamını yakaladık. Açıkçası bundan da umutlanıyorum. Avrupa'da stokta ciddi sıkıntı var. Üretim ve ürüne ihtiyaç var. Bütün üreticilerimiz bunu sağlamak için çalışacaktır."
Dinçer, gelecek dönemde dijitalleşmenin etkisinin daha da artacağına inandığını anlatarak, hijyen ve sağlığın bu dönemde öne çıktığını, bunun sektöre fırsatlar getirdiğini söyledi.
Yıl sonu beklentisine ilişkin soru üzerine Can Dinçer, pozitif trendin temmuzda da devam ettiğini, pandemide ikinci dalga olasılığı nedeniyle yıl sonu için öngörüde bulunamadıklarını kaydetti.
"KOVİD-19 İLE İLGİLİ ÜRÜNLERİN PİYASAYA ÇIKACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı, pandemi nedeniyle yaşanılan finansal zorluklar, kamunun düzenleyici etkisi, devlet ve özel sektör iş birliği, korumacı politikaların arttığını belirterek, "Ticarette dayanıklılık daha da önemli hale geldi. Yeni normalde tedarik zincirinin üretim merkezlerinin çeşitlendirilmesi ticarette dayanıklılık için kritiklik arz ediyor. Bu dönemde ortaya çıkan trendler, bölgeselleşme, şeffaf veri akışı ve dijitalleşme, yeni nesil teknoloji... Önümüzdeki dönemde TÜRKBESD üyesi olan şirketlerde de yeni nesil teknoloji ve Kovid-19 ile ilgili ürünlerin piyasaya çıkacağını düşünüyoruz. Dijital yetenekler için eğitim teşvikleri de öne çıkan trendlere örnek olabilir." şeklinde konuştu.
Sektörün en önemli kaslarından birisinin ihracat yeteneği olduğuna işaret eden Özkadı, dijital dönüşümde atılacak adımların hem yeni yatırımların çekilmesi hem de güçlü olduğu sektörlerde maliyet avantajı ve ihracat rekabetçiliği sağlayacağını vurguladı.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Birsen ise Türkiye'de, hem tedarik zinciri hem de AB'nin 2050 yılında karbon nötr olma hedefiyle ortaya koyduğu Avrupa Yeşil Mütabakatı kapsamında bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Birsen, Gümrük Birliği modernizasyonu sürecinde ihracatta rekabet gücünü koruyabilme adına yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, yeni iklim kanunu, sınırlı karbon düzenlemesi gibi bir dizi mekanizmaların hayata geçirilmesi gerektiğini, her zaman iş birliğine hazır olduklarını anlattı.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da sektörün güçlü bayi yapısına sahip olduğunu belirterek, sektörün bu gücünü korumak adına desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirterek, bayi sisteminin sürdürülebilirliği için sektöre giriş maliyetleri, AVM kiraları, enerji maliyetleri gibi konularda destek beklendiğini söyledi.