Türkiye, Akdeniz'de yaptığı ataklarla hakimiyetini gösterirken, sivil toplum kuruluşları (STK) da Akdeniz'deki adalarda yaşayan Türkler'den gasp edilen topraklarının iadesi için dava seferberliği başlatıyor. 100'den fazla STK, başta Girit olmak üzere 12 ada, Rodos ve Batı Trakya için harekete geçti.
BM, AİHM VE AGİT'E GÖTÜRECEKLER
Yunan hükümeti halen bu araziler üzerinde yaşayan Yunanlara tapu veremiyor. Çünkü bu tapular Osmanlı arşivlerine göre Türklere ait. Bu adalardaki gayrimenkuller Lozan Anlaşması sonrası oldu-bittiye getirilip Türklerin elinden alındı. Türk dernekleri bu nedenle Yunanistan'ın bir oldu-bittiyle başlattığı ve on yıllardır sürdürdüğü işgali Birleşmiş Milletler, AB, AGİT ve AİHM'de uluslararası yargıya taşıyacak. Temmuzda yapılacak çalıştay sonrası arka arkaya davalar açılacak. Bugüne kadar tek tek açılan davalar olsa da yeni oluşumda STK'ların özel avukatlık büroları, Osmanlı dönemi arşivcileri ve Türkiye'ye göç eden Türkler'in danışmanlığı söz konusu olacak. Hem dernekler hem de akademik kadro bu davaların kurumsal bir yapıda devam ettirilmesi için karar aldı.
100 DERNEK DESTEK VERİYOR
Türk Dünyası Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Halit Kanak ve Başkan Yardımcısı Cankat Aytek, Türkiye'nin şu an Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Irak'ta yaptığı harekatlarla belli bir statüye oturduğunu söyledi. Kanak şöyle devam etti: "Donanmamız, uçaklarımız ve İHA'larla Girit'in güneyine inince bize de buralarda gasp edilen toprakları talep etmemiz için güç oluştu. Girit geçmişte Türk toprağı iken elimizden alındı. Oradaki Türkler gönderildi. Büyük kısmı imha edildi. Lozan Anlaşması sonrası üç ülke hakkından feragat edince Girit'in Türkiye'ye bırakılması gerekiyordu bu yapılmadı. Biz de hukuki olarak bu hakkımızı almak için harekete geçtik. Türkiye artık hakkını arayan ve elde eden bir anlayışla hareket ediyor. Yeryüzünde soykırıma uğramış millet varsa Türk milletidir. Balkanlarda da aynı durum oldu." Kanak, davaların Girit'le sınırlı kalmayacağını, Rodos, Kıbrıs, İstanköy, Musul-Kerkük, Bulgaristan, Batı Trakya, Kırım ve Libya'da da devamının geleceğini söyledi. İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topsakal da, birçok akademisyenin bu sürece destek vereceğini, Kıbrıs konusunda KKTC eski Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ın danışmanı Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Soyalp Tamçelik ile Sercan Akarcalı'nın bu alanda danışman olduklarını belirtti.
DAVALARA TAM DESTEK VEREN DERNEKLER
✖ Bursa Dünya Ahıska Türkleri Derneği
✖ Afgan Uluslararası Yardımlaşma Derneği
✖ Eyüp Sultan Tüm Balkanlılar Yardımlaşma Derneği
✖ Afgan Türkmenleri Yardımlaşma Derneği
✖ Üsküdar Batı Trakya Yardımlaşma Derneği
✖ Sultanbeyli Balkan Göçmenleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği
✖ İstanbul Yörük ve Türkmenleri Derneği
✖ Balkan Müslümanlarıyla Yardımlaşma Derneği
✖ Suriye Türkmen Federasyonu
✖ Rodoslular Yardımlaşma Derneği
✖ Kafkas Evi Stratejik Araştırmalar Derneği
✖ Kıraç Trakya Rumeliler Derneği
✖ Örnek Balkan Göçmenleri Derneği
✖ Şişli Kıbrıs Türk Kültür Derneği
✖ Zeytinburnu Batı Trakya Derneği
250 ARŞİV UZMANI ÇALIŞIYOR
PROF. DR. İlyas Topsakal, davaların Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Birleşmiş Milletler ve AİHM'e açılacağını söyledi. Türk derneklerinin açacağı davaların en önemli dayanak noktasının arşiv bilgisi ve tapu kayıtları olacağını söyleyen Topsakal, 250'nin üzerinde arşiv uzmanının davalar için çalışmaya hazır olduğunu, bu ekibin gerekli tüm bilgileri toplamaya başladığını ifade etti. Türk devletinin toprakları üzerinde yaşayan azınlıkların haklarını verdiğini de söyleyen Topsakal, "İstanbul'da bütün gayrimüslim vakıflar davalarını açtı ve mal varlıklarını aldılar. Türkiye, bu vakıfların haklarını teslim etti. Peki bizim vakıf mallarımızı geri almak için niye dava açılmadı. Biz şimdi bu davaları açmak istiyoruz. Mütekabiliyet usulüne uygun olarak dava açacağız" şeklinde konuştu.
YUNAN ARAZIYI VERIYOR TAPUYU VEREMIYOR
CANKAT Aytek, davaların açılmasının devamında ellerindeki malın farkında olmayan insanların da bilgi sahibi olacağını söyledi. Aytek, "Bu dava sürecinin bir seferberliğe dönüşeceğini düşünüyoruz. Bu eylemlerden sonra ailelerin ellerinde bulunan tapular ortaya çıkacak. Birçok insan bu arazilerin ve malların kendilerine ait olduğunun farkında değil. Kurumsal olarak bunlar yapıldığı için insanlar güven duyarak bir araya gelecek" dedi. Yunan hükümetinin adalarda mal sahibi görünen Yunanlara tapu veremediğini anlatan Aytek, "Çünkü tapu onlarda değil. Arşivlerde tapuların kime ait olduğu belli, aileler bile belli. Orada oturan Yunanlar tapusuz şekilde gasp ederek oturuyorlar" diye konuştu.