Avrupa Birliği (AB)-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Ryszard Czarnecki, "Türkiye'nin şimdiye kadar ekonomik alanda kaydettiği başarı, ülkenin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası ekonomi dünyasında çok daha büyük rol oynamasına fırsat tanıyacak. AB tek pazarına yakınlık, yüksek kapasiteli iş gücü ve güçlü işletmecileri, Türkiye'ye büyük avantaj sağlayacak." dedi.
AP'de 4. kez milletvekilliği yapan ve daha önce AP Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Czarnecki, AA muhabirine, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Czarnecki, Türkiye ile AB arasında ilişkilerin zaman zaman zorlu süreçler getirdiğine dikkati çekerek, ilişkilerin Türkiye'nin 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) yaptığı başvuru ve 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması'na kadar uzandığını hatırlattı.
Söz konusu anlaşmanın 1963'te imzalanmasının ardından dönemin AB Komisyonu Başkanı Walter Hallstein'ın, "Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır, bu anlaşma büyük siyasi önem taşımaktadır." sözlerini anımsatan Czarnecki, şunları söyledi:
"AET ile ilk anlaşma imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen Ankara, Türkiye ve AB'deki karmaşık siyasi gelişmeler nedeniyle üyelik sürecinde hızlı bir şekilde aşama kaydedemedi." değerlendirmesinde bulundu.
"TARAFLAR, ORTAK ÇIKARLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ"
Czarnecki, 2020'deki jeopolitik gelişmelerin Türkiye ve AB'nin çıkarında değişikliğe yol açtığını kaydederek, "İki taraf da ortak çıkarlarını gözden geçirmeli." dedi.
AB-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Czarnecki, Kovid-19 salgını sonrasında AB ile Türkiye arasında ana gündem maddelerinin vize serbestisi ve Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi olacağına işaret etti.
"TÜRKİYE, KOVİD-19 SONRASI EKONOMİ DÜNYASINDA BÜYÜK ROL OYNAYACAK"
"İnsanlık, Kovid-19 salgınına karşı savaşı kazandığında birçok şeyi gözden geçirecektir." diyen Czarnecki, hükümetler, kurumlar ve vatandaşların özellikle sağlık ve ticaret konularında farklı hususlara odaklanacağını belirtti.
Czarnecki, ekonomik alanda ise Türkiye'nin şimdiye kadar AB için oldukça istikrarlı ve güvenilir bir ticari ortak olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin, AB öncülüğünde yürütülen ve daha dayanıklı ekonomi inşasını hedefleyen Avrupa Kalkınma Fonundan yararlanabileceğine işaret eden Czarnecki, "Türkiye ile AB arasındaki ekonomik, siyasi ve sosyal politikalar gözden geçirilmeli." açıklamasında bulundu.
Czarnecki, Türkiye'nin jeostratejik konumunun da önemli avantaj sağladığını vurgulayarak, "Söz konusu coğrafi yakınlık, Doğu Asya ülkelerine göre Türkiye'nin Avrupa'ya çok daha hızlı teslimat sağlama imkanını da beraberinde getiriyor." dedi.
Avrupalı üreticilerin, Türkiye'de üretime yönelerek düşük maliyetten de faydalanabileceğine işaret eden Czarnecki, ülkenin uygun döviz kuru alanında da imkanlar sağladığının altını çizdi.
Czarnecki, "Türkiye'nin şimdiye kadar ekonomik alanda kaydettiği başarı, ülkenin Kovid-19 sonrası ekonomi dünyasında çok daha büyük rol oynamasına fırsat tanıyacak. AB tek pazarına yakınlık, yüksek kapasiteli iş gücü ve güçlü işletmecileri Türkiye'ye büyük avantaj sağlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
"DOSTLUK GRUBU, KÜLTÜR VE SPOR FAALİYETLERİNE ODAKLANACAK"
AP'nin Polonyalı bir üyesi olarak Türkiye ve ülkesinin tarihi dostluğunun Osmanlı dönemine uzandığına değinen Czarnecki, "Biz Polonyalılar olarak ülkemiz bölündükten sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun Büyükelçimiz için Bab-ı Ali'de bir makam tutmaya devam etmesini hiç unutamayız. Eski Başbakanımız Jaroslaw Kaczynski de her zaman Türkiye'nin AB'ye üyeliğini desteklemiştir." ifadesini kullandı.
Czarnecki, AB-Türkiye Dostluk Grubu'nun Başkanı olarak taraflar arasında yeni oluşan koşullar uyarınca irtibatı artırmayı amaçladığını belirterek, "AB ve Türkiye'nin, farklılıklarının üstesinden gelerek anlaşma sağladığı konulara odaklanması ve birbirinden öğrenmeye açık olması lazım." mesajını verdi.