Bakan Karaismailoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda Bakanlık olarak 2003 yılında "Hava yolu halkın yolu olacak" hedefiyle yola çıktıklarını söyledi.
Bu kapsamda hayata geçirdikleri sivil havacılık politikalarıyla havacılık sektörünü serbestleştirdiklerini ve rekabet ortamı oluşmasını sağladıklarını belirten Karaismailoğlu, oluşan bu rekabet ortamının itici gücünün sivil havacılık sektörünü çok daha hızlı bir büyüme sürecine ittiğini kaydetti.
Karaismailoğlu, 2003 yılında 36 milyon olan yolcu sayısının bu büyümenin etkisiyle 2019 yılında yaklaşık 210 milyona ulaştığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"50 ülkede 60 noktaya yapılan dış hat seferleri, 126 ülkede 326'ya yükseldi. Bu rakamların hızla atışı, İstanbul Havalimanı gibi 150 havayolu şirketine ve 350'nin üzerinde destinasyona uçuş imkanı sağlayacak ve bu kapasitesiyle Türkiye'yi uluslararası hub (aktarma) merkezi yapacak bir havalimanına olan ihtiyacı ortaya çıkardı. İstanbul Havalimanı, tüm etapları tamamlandığında sadece ülkemizin değil, bölgenin tüm ihtiyacını karşılayacak."
"3. PİST 4F KATEGORİSİNDE"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle 3. pistin açılışının gerçekleştirildiğini anımsatan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"3. pistimiz 3 bin 60 metre uzunluğunda, 45 metre gövde ve her iki kısımda 15'şer metre kaplamalı banket genişliğine sahiptir ve toplam kaplamalı kısım banketler dahil 75 metredir. Yani bu özellikleriyle, en büyük yolcu uçaklarının iniş ve kalkışına imkan tanıyan 4F kategorisindedir ayrıca pistin güney kısmında, soğuk hava koşullarında hava trafiğini sağlamak amacıyla ve uçağın buzlanmasını önlemek için 'de-icing' apronu bulunmaktadır. Bu alanda en büyük yolcu uçaklarına, 'de-icing' hizmeti de sağlayabilmektedir ve havacılıkta CAT-III olarak adlandırılan en zorlu hava koşullarında iniş ve kalkışa olanak sağlayacak elektrik ve elektronik seyrüsefer sistemlerine de sahiptir."
Karaismailoğlu, faaliyete geçen yeni pistin "kar-kış" demeden dünyanın en büyük yolcu uçakları da dahil tüm uçaklara hizmet verebileceğini anlatarak, "3. pistin hizmete girdiği tarih itibarıyla ilk 3 aylık sürede saatlik toplam 100 iniş-kalkış, sonraki 3 aylık dönemde saatlik toplam 105 iniş-kalkış, takip eden 6 aylık dönemde ise saatlik toplam 110 iniş-kalkış kapasitesi olmasını planlanmaktayız. Uçuş trafiğindeki duruma göre bu dönem sonunda olabilecek saatlik kapasite artışını da ayrıca değerlendireceğiz." ifadelerini kullandı.
"DIŞ HAT UÇUŞLAR İÇİN 92 ÜLKEYLE İŞ BİRLİĞİMİZ DEVAM EDİYOR"
Normalleşme süreci kapsamında 1 Haziran'da 6 havalimanında tekrardan başlatılan iç hat uçuşlarıyla seyahatleri için havayolunu tercih eden yolcuların sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"O günden bu yana 47 havalimanımız daha salgına karşı önlemlerini aldı ve şu an 53 havalimanımız güvenli bir şekilde vatandaşımıza hizmet vermeye başladı. 15 Haziran'da 9 ülkede, 15 noktaya dış hat uçuşlarımız başladı. Salgının başladığını günden itibaren etkili önlemlerin büyük bir titizlikle uygulandığı havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayımız, iç hatlarda 14 bin 693, dış hatlarda ise 3 bin 872 olmak üzere toplamda 18 bin 565 oldu ve yaklaşık 1,5 milyon yolcu hava yolunu kullandı. Bu sayının şu anda salgın nedeniyle uçulmayan dış hat uçuş noktalarının süreç içerisinde yeniden açılmasıyla çok daha hızlı artacağına inanıyoruz. Dış hat uçuşlar için 92 ülkeyle işbirliğimiz devam ediyor. Kuruluşlar ve muhatap ülkelerle uçuşların emniyetli bir şekilde yapılması noktasında görüşüyoruz."
"5G UYGULAMASINI YOLCULARIMIZIN KULLANIMINA SUNACAĞIZ"
Karaismailoğlu, 5G sinyali konusuna da değinerek, "Havalimanımızda sunulacak 5G sinyali konusunda ise çalışmalarımızda çok önemli aşamalar katettik. Ülkemizde faaliyet gösteren 3 operatörün de 5G test çalışmaları tamamlandı. Terminal geliş ve gidiş katında kurulacak 5G antenlerinin kablolama işlemleri bitirildi ve merkezi donanımların kurulumları yapıldı. Operatörlerin ticari lisansları aktif olduğunda, terminal geliş ve gidiş katında 5G uygulamasını yolcularımızın kullanımına sunacağız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye'de uluslararası standartlarda hizmet veren sağlık kuruluşumuz bulunuyor"
Dünyada sağlık turizminin son 10 yılda diğer yıllara oranla çok daha büyük bir hızla geliştiğini belirten Karaismailoğlu, sadece tıp turizmi için seyahat edenlerin sayısının 10 milyonu aştığını ve sağlık turizminin ülke ekonomilerinde çok önemli bir yer almaya başladığını kaydetti.
Karaismailoğlu, tatil ve eğlence amaçlı gelen turistler kişi başı ortalama 650-1000 dolar harcama yaparken, sağlık talebiyle gelen hastaların harcamasının 6 bin-9 bin dolar olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakamlar sağlık turizminin ülkemiz için önemini ortaya koymaktadır ve ülkemizde bu kapsamda büyük yatırımlar hayata geçirilmektedir. Bugün Türkiye'de uluslararası standartlarda hizmet veren sağlık kuruluşumuz bulunuyor. Özel hastanelerin yanı sıra üniversite ve kamu hastanelerinde de sağlık turizmi altyapısını güçlendirmek için birçok çalışma başladı. Bugün hızla faaliyete alınan şehir hastanelerini, sağlık turizmini güçlendiren büyük yatırımlar olarak görüyoruz."
Uluslararası hasta sayısı bakımından sırasıyla ilk 5 ülkenin ABD, Almanya, Tayland, Hindistan ve Türkiye olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Sınır ötesi hasta sayısı, çok ciddi oranlarla artmaktadır. 2010 yılında Türkiye'ye gelen hasta sayısı 110 bin iken bu sayı 2019'da 1 milyon 87 bin oldu. Yani uluslararası hasta sayımız neredeyse 10 kat arttı ve 10 milyar doların üzerinde ciro elde ettik. Bu rakamların daha da yukarı çekilmesi için dev yatırımlara sahibiz ve kısa vadede uluslararası hasta sayımızı 2'ye katlamayı hedefliyoruz. Ayrıca ülkemizin yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadelede gösterdiği başarı, dünya geneli ile kıyasladığımızda erken alınan tedbirler ve süreç yönetimiyle birlikte hasta sayımızdaki hızlı düşüş, iyileşip taburcu olan hastalarımızın çokluğu ve kendimize fazlasıyla yetmenin yanı sıra diğer ülkelere de yardım eli uzatmamız, tüm dünyanın takdirini topladı ve sağlık alanında ne kadar ileri seviyelerde olduğumuzu ispatladı. Salgın sürecinde ortaya koyduğumuz olumlu tablo ilerleyen süreçte sınır ötesi hasta sayımızın daha da hızla artmasını sağlayacaktır. Bu artışla birlikte hava yolu yolcu sayısında çok ciddi artışlar yaşayacağımızı öngörüyoruz ve bu artışa tüm altyapımızla hazırız."