Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, NTV canlı yayınında koronavirüs sürecinde, çalışan ve işverene yönelik alınan tedbirlere ilişkin soruları yanıtladı.
Selçuk, bu süreçte hem sosyal güvenlik hem de çalışma hayatındaki durumlara dair hazırladıkları ve bir çok unsuru barındıran ekonomi istikrar kalkanı paketine değindi. İş gücü ve istihdamı koruyabilmek için çalışma hayatındaki fesih kısıtı uygulamasını anımsatan Selçuk, "Bu ekonomik dönem geçtiği ve Kovid-19 salgının etkileri azaldığı zaman hızlıca ekonomik toparlanmaya geçebilelim." dedi.
Fesih kısıtıyla vatandaşların işlerini kaybetmelerini engellediklerini ve aynı zamanda işverenin maliyetlerini azaltacak nakdi ücret desteği sağlayarak hem işçi hem de işvereni korumayı hedeflediklerini vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti:
"Nakdi ücret desteği alan çalışan sayımız şu anda 1 milyon 358 bine ulaşmış durumda. 1 milyar 700 milyon gibi de bir kaynağı çalışanlarımıza aktarmış durumdayız. Ücretsiz izne çıkan çalışanlarımız için. Dolayısıyla fesih kısıtı pandemi döneminde çalışanımızı korumak için önemli bir unsurdu. İnşallah istihdamımızı ve çalışanlarımızı korumak için bir süre daha uzatmayı düşünüyoruz."
NORMALLEŞME SÜRECİ
"Normalleşmeyle bu çalışanların işe dönüşü anlamındaki beklentiniz nedir?" sorusu üzerine Selçuk, salgın döneminde aynı zamanda kısa çalışma ödeneği de verdiklerini hatırlattı. Selçuk, "Kısa çalışma ödeneğine başvuranlarımızın sayısı da 3,5 milyona yaklaştı. Onlara ödediğimiz tutar İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 10,5 milyara ulaştı." diye konuştu.
Selçuk, hem kısa çalışma ödeneği hem de nakdi ücret desteği sağlayarak çalışanlara bu dönemde gelir desteği sağlamayı hedeflediklerini yineledi. 1 Haziran'dan itibaren normalleşme sürecinin başladığını belirten Selçuk, şunları kaydetti:
"Hedefimiz, ekonominin hızla toparlanması. Bu anlamda da yeni istikrar kalkanı programımızda normalleşmeyi hızlandıracak maddelerimiz olacak. Bunlardan bir tanesi de normalleşme desteği. Adı da normalleşme desteği olacak. Kısa çalışmaya başvurmuş olanlara bu şekilde bir destek, normalleşme desteği sağlayarak iş yerlerimizin daha çabuk bir şekilde ekonomik hayata geri dönmelerine ve çalışanlarımızın da daha hızlı bir şekilde çalışma hayatına geri dönmelerini sağlamayı hedefliyoruz."
Kısa çalışma ödeneğine ilişkin bir soruya Selçuk, şu yanıtı verdi:
"Kısa çalışma işin tamamen veya kısmen durdurulmasını içeriyor. Ama 1 Haziran itibarıyla normalleşme sürecini başlattık. Kısa çalışmanın devam etmesi aynı zamanda normalleşme sürecinin tam başlamaması da demek oluyor. Şu anda uyguladığımız kısa çalışma çok etkin, çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Hem İş-Kur hem SGK ayağında hızlı bir şekilde bütün çalışanlarımıza ödemelerini gerçekleştirdik. Normalleşme sürecinde ise iş yerleri işe başladığı için bu hızı devam ettirmemiz mümkün olmayabilir. Dolayısıyla biz daha etkin daha hızlı bir modelle çalışacağız normalleşme desteği adı altında. Bunu sağladığımız zaman da hem kısa çalışmanın işveren ve çalışanlarımız tarafından olumlu bulunan taraflarını gerçekleştirmiş olacağız hem de aynı zamanda süreci kısa çalışma sürecinden çıkarıp normalleşme sürecini başlatmış olacağız."
Selçuk, normalleşme paketinde ne tür desteklerin olacağına yönelik bir soru üzerine, öncelikle çalışanı koruyacaklarını ve bu süreçte çalışanın işini kaybetmesini istemediklerini vurgulayarak fesih kısıtını bir müddet daha uzatacaklarını vurguladı.
Selçuk, normalleşme desteği paketinin içeriğine ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Kısa çalışmaya başvurmuş ya da ücretsiz izin desteği almış çalışanlarımızın normal çalışma sürelerine geçebilmesi adına bir normalleşme desteği sunacağız. Paketimizin içindeki diğer bir maddemiz istihdama dönüş. Bizim 1 Ocak 2019-Nisan 2020 arasında bir şekilde işinden ayrılmış, işini kaybetmiş olan çalışanlarımızın tekrar işe dönmesi için edindikleri becerileri, deneyimleri ekonomiye katmalarını sağlamak adına da bir istihdama dönüş desteğimiz olacak. Bu da 2019 Ocak ile Nisan 2020 arasında işini kaybetmiş veya ücretsiz izne çıkmış diğer çalışanlarımız için olacak."
Selçuk, ekonomi bu süreçten geçerken ilave istihdam sağlayan işverene de "ilave istihdam desteği" adı altında bir destek sunacaklarını ifade ederek farklı çalışma modellerinin etkinleştirilmesini de istediklerini vurguladı.
İstihdam koruma paketindeki temel hedeflerini, "İstihdamın korunması, istihdamı artıracak bir ekosistemin oluşturulması, farklı çalışma modellerinin etkinleştirilmesi" olarak sıralayan Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile de yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerini kaydetti. Selçuk, "İş hukukumuzda birçok farklı çalışma modellerine dair mevzuatımız var. Fakat bunlar çok etkin kullanılmıyor. İşsizliğin azalmasına dair -eğer bunu sağlayabilirsek- iyi önlemler sunmuş olacağız." diye konuştu.
"Pakette, 1 Ocak 2019 ve Nisan 2020'ye kadar olan geniş bir zaman diliminin yer almasının temel amacı nedir?" sorusuna Selçuk, hedeflerinin iş gücü ve istihdamı korumak olduğunu yineleyerek "Her kaybımızı telafi etmek için uğraşıyoruz. Bu süreçte de 2019 Ocak ile 2020 Nisan arasında kaybettiğimiz işçilerimizi, çalışanlarımızı tekrar işe kazandırmak istiyoruz. Bu teşvikle beraber inanıyoruz ki -buna da 'işe dönüş desteği' dedik- ekonomiye katkı sunmuş vatandaşlarımızın deneyimleri, becerileri ve işgücünü tekrar iş gücü piyasasına dahil etmemiz gerekiyor. Bu destekle de bu amaca hasıl olacağımıza inanıyoruz." yanıtını verdi.
KAYIT DIŞI İSTİHDAMLA MÜCADELE
"Kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınması halinde işverene ne tür destekler sağlanacak?" sorusuna karşılık Selçuk, "Belli bir brüt asgari ücret üzerinden planlarımız da var." dedi.
İstihdama dönüş desteğinin aynı zamanda kayıt dışı istihdamı da içerdiğine dikkati çeken Selçuk, "Kayıt dışı istihdamı ne kadar kayıt içine çekebilirsek hem sigortalılık anlamında hem de vatandaşın sosyal güvencesini sağlamak adına faydalı olacak." diye konuştu. Bu istihdama dönüş desteğinde, üç etabın bulunduğunu ifade eden Selçuk, "Birincisi işini kaybedenlere yönelik. Onları geri çekme. Kısa çalışmayla ücretsiz izne geçenleri normal çalışma sürelerine döndürme. Bir de kayıt dışı istihdamda olanları kayıt içine çekme. Paketin içinde bunlara dair teşvik paketleri sunduk. Kayıt dışı istihdamı da sigortalıya çekmek noktasında iyi bir teşvik olacağına inanıyoruz." dedi.
KISMİ ÇALIŞMA
Selçuk, Avrupa Birliği'nde (AB) kısmi çalışanların oranının yüzde 18 olduğunun altını çizen Selçuk, Hollanda'da nüfusun yarıdan fazlasının, İsviçre'de yaklaşık yüzde 40'ının kısmi çalıştığını söyledi. Almanya ve Norveç gibi ülkelerde ise 4 kişiden bir kişinin, hatta daha fazlasının kısmi çalıştığına işaret eden Selçuk, Türkiye'de ise mevzuatın buna uygun olmasına rağmen kısmi çalışma oranının yüzde 9, 10 arasında olduğunu söyledi.
Bunun çalışma hayatındaki modellerin aile hayatıyla çok uyumlaşmamasına neden olduğunu belirten Selçuk, şu anda özellikle gençler ve kadınlardan part-time çalışma usullerinin daha etkinleştirilmesine yönelik çok büyük bir talep aldıklarını kaydetti.
Türkiye'nin rekabet gücünün artması anlamında da kısmi çalışmanın çok önemli olduğunu belirten Selçuk, kayıt dışı istihdamla mücadelede esnek ve kısmi çalışma yöntemlerinin en önemli unsurlardan olduğunu söyledi. Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hem iş aile hayatını dengeleyecek sosyal bir politika unsuru hem kayıt dışı istihdamla mücadelede en önemli etkenlerden birisi. Aynı zamanda rekabet gücümüzü artıran bir unsur. Veriler gösteriyor ki kısmi çalışmayla işsizlik oranları tamamen negatif korelasyon içinde. Part-time çalışmayı ne kadar fazla teşvik edebilirsek o kadar hem işsizliği azaltabileceğiz hem kadınlarımız ve gençlerimizin iş hayatına daha fazla katılmasını ama bunu yaparken iş ve aile uyumunu sağlayabilmelerini sağlayacağız. Gençlerimizin çok büyük bir talebi var. Üniversitede çalışırken kısmi çalışabilmek. Bunun da daha kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalar istiyorlar. Bunu sağladığımız zaman hem gençlerimize iş hayatına daha çabuk edineceğiz ve onlar 25 yaş altında daha kolay çalışabilecekleri için beceri elde edebilecekler. Çalışma hayatına, daha disiplinli bir hayata hazırlıklı olacaklar. Kadınlarımıza yönelik bunu sağladığımız zaman iş ve aile hayatında daha iyi bir uyumlaşmayı sağlayacağız. Aynı zamanda da işsizlik oranlarını düşürmek noktasında da önemli bir unsur olacak."
EMEKLİLERE BAYRAM ÖNCESİ ERKEN ÖDEME
Emeklilere bayram öncesi erken ödeme konusunda Bakan Selçuk, "Hazine ve Maliye Bakanlığımızla ilgili planlıyoruz. Normal sürede de olabilir erken de olabilir" açıklamasını yaptı.
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ: KIDEM TAZMİNATIYLA NASIL BİRLEŞECEK?
Son günlerde Türkiye'de vatandaşın en çok konuştuğu konular arasında yer alan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi hakkında açıklamalar yapan Bakan Selçuk, "Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi; Türkiye'de bizim nüfusumuz yaşlanmakta. Bizim şu anda Cumhurbaşkanımızın da hep ifade ettiği gibi önemli bir demografik fırsatımız var. 2045 gibi sürede; ondan sonra yaşlı nüfusumuz genç nüfusumuzdan fazlalaşmaya başlayacak. Bizim emeklilik sistemlerini, birinci basamak SGK tarafından sağlanıyor ama ikinci üçüncü basamak emeklilik sistemlerini değerlendirmek durumundayız. Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi de ikinci ve üçüncü basamakları ortaya koymak istediğimiz bir model. Çalışma hayatı dinamik bir süreç. Sosyal taraflarla sürekli konuşuyoruz. Buna dair de müzakerelerimiz devam etmekte. Masada birden çok modeller oluyor her daim. Ama buradaki temel hedefimiz emekli olduğunda hem daha iyi bir gelir seviyesi sağlama hem de ülkemize ikinci, üçüncü basamağı kazandırabilmek.
Kazanılmış haklar korunacak. Fakat ben müzakere devam ederken daha da modeller otururken bu konuda tam detay vermeyeyim. Bahsettiğiniz gibi birden çok model var. Bu karma bir emeklilik sistemi. Bunun yüzde 8,33'lük kısmı var; tamamlayıcı olan kısmı. Bunun gönüllü seçilecek kısmı da olacak. Bunlar tam netleşmedi. Biz taraflardan önerilerini de aldık. Netleştikten sonra inşallah açıklarız" dedi.