Koronavirüs salgınıyla birlikte iş yapış biçimleri tepeden tırnağa değişen dev şirketleri yöneten CEO'lar, karantina günlerinde adeta gemisi açık denizde fırtınaya kapılan kaptanlar gibi zorlu bir mücadele verdi. Hükümetin bu süreçte iş dünyasına sağladığı büyük destekle yollarına devam eden ve gemilerini bir limana ulaştırmayı başaran CEO'lar, krizden birçok dersler çıkardılar. Binlerce kişiyi istihdam eden şirketlerin CEO'ları SABAH'a yaptıkları açıklamalarda özellikle dijitalleşmenin önemine vurgu yaptılar. Evden çalışmaya geçilmesiyle birlikte dijitalleşmenin önemini daha net bir şekilde gördüklerini söyleyen CEO'lar, "İtiraf edelim ki bu sınavda soru hiç çalışmadığımız yerden geldi. Ancak bu süreçte çevik olmak çok önemliydi. Bunu başardık. Ezberlerimiz bozuldu, yeni pratikler geliştirdik. Önce sağlık diyerek, çalışanlarımızın süreçten olumsuz etkilenmemesini önceliğimiz olarak belirledik. Mütevazi bir yaşam kültürünü tekrar hatırladık. Hiçbir zaman bir ayağımızı ülkemizden ayrı tutmamamız gerektiğini fark ettirdi. Ülke olarak yerli ve milli üretim anlayışına sahip olmanın, kendine yeter olmanın önemi anlattı" diye konuştu. İşte CEO'ların kriz tecrübeleri…
Ümit Önal/Türk Telekom CEO'su
Elektronik ortamda sosyalleşeceğiz
BU dönemde, insan sağlığının değeri bir kez daha hatırlanırken, Türkiye'nin veri akışını sağlıklı şekilde sürdürebilmenin, stratejik ve kritik önemi daha da iyi anlaşıldı. Dijitalleşmeyi hayatımıza adapte etmenin gerekliliği görüldü. Pandeminin etkileri ekonomik ve sosyal yaşamda bir süre daha devam edecek ve değişim kaçınılmaz olacak. Eskisi kadar sık seyahat edilmeyecek, iş toplantılarının büyük kısmı dijital ortamda devam sürecek. Sosyalleşme, daha çok elektronik ortamda mümkün olacak. Uzaktan sağlık, uzaktan eğitim hizmetleri yaygınlaşacak. Özellikle yaptığımız yatırımlarla bu sektörleri dijitalleştiriyor, Türkiye'nin hızlanan dijital dönüşümüne öncülük ediyoruz.
Colman Deegan/Vodafone Türkiye CEO'su
İş yapış biçimlerine uyum sağladık
Salgın sonrasında hem özel hem de iş hayatlarımızda ezberlerin bozulduğuna, yeni pratiklerin geliştiğine şahit olacağız. Yaşam ve iş yapış biçimine uyum sağlamada iyi bir noktadayız. Dijitalleşme yatırımlarımızın ne kadar yerinde olduğunu gördük. İnternet, bu dönemde hayata bağlanmanın tek yolu oldu. Bu dönem, ailemize ve kendimize daha çok zaman ayırmamızı sağladı. Teknoloji sayesinde hâlâ birbirimizle bağlantıdayız. Salgın sonrası, dijital yaşam pratiklerinin daha da çeşitlenip yaygınlaşacağına inanıyoruz. Sosyal ve ekonomik gelişmenin temelinde dijitalleşme olacak. Ekonomide daha esnek ve dirençli bir yapı oluşacak.
İhsan Ateş/DeFacto CEO'su
Dayanışma ruhumuz güçlendi
Toplum olarak dayanışma ruhu içinde sürecin üstesinden gelmeye özen gösteriyoruz. Yaşadığımız süreç bize sağlıktan daha kıymetlisinin olmadığını öğretti. Özellikle tedarik zincirimizin sorunlar yaşamaması önemli adımlar attık. Bazı global firmalar Türkiye'de imalatı ya da kesimi tamamlanmış ürünlerinin siparişini bile iptal etti. Biz taşın altına elimizi koymaktan çekinmedik. Tedarikçilerimize destek olmak için yaklaşık 900 milyon TL'lik finansman kaynağı oluşturduk. Yeni dünyada başarılı olabilmek için dijitalleşme, globalleşme ve koleksiyona odaklanacağız.
Ali Haydar Bozkurt/ Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su
İletişimin öneminin farkına vardık
Bu dönemde birinci önceliğimiz "insan" olduğu için "satış ve kâr etmek" gibi hedeflerimizi tamamen geri plana attık. İlk önceliğimiz çalışanlarımız olduğu için evden çalışma sistemine geçtik. Dijitalleşme alanında önceden yaptığımız geliştirmeler ile iş yapış biçimlerimizde birçok iyileştirmeyi devreye almıştık. Bu dönem tüm bu çalışmaları pratik etmek için de önemli bir fırsat da yaratmış oldu. Aynı zamanda; en kötü senaryomuza göre, karantina sürecinin başladığı günden sene sonuna kadar satışlarımızın tamamen durduğu bir ortam söz konusu olsa dahi, çalışanlarımızın ve ailelerinin mağdur olmaması için her ay ücretlerini ödeyecek şekilde planlama yaptık. Bu süreçte kimseyi işten çıkartma veya ücretsiz izin kullandırma gibi planımız da olmadı.
Filiz Yavuz Diren/Philip Morris/ Sabancı Genel Müdürü
Çevikliğin önemini anladık
Salgın, organizasyonel çevikliğin önemini hepimize bir kez daha öğretti. Hızlı çözümlerimiz güven duygusunun artmasını ve dayanışma ruhunun üst düzeye çıkmasını sağladı. Dijital dönüşüme odaklanmamızın faydalarını gördük. Dijitalleşme salgın sürecinde tedarik zincirinin devamlılığı için büyük fayda sağladı. Bir yandan kriz ortamının getirdiği günlük süreçleri eksiksiz devam ettirmek önceliğimizken, diğer yandan tüm öğrenimleri bünyemize ve iş yapış şekillerimize bir kazanç olarak katmak ve krizden güçlenerek çıkmak en önemli odağımız.
Cenk Alper/Sabancı Holding CEO'su
Geleceğe çok daha güvenle bakıyoruz
Yaşadığımız süreç sadece bir salgın değil, belki de bir kırılma noktası olacak. 2020 ve ötesinde iş yapış şekillerini baştan aşağı dönüştürecek. Bu süreç, tüm şirketlere özellikle dijital iş modelleri, sürdürülebilirlik ve çevikliğin önemini net bir şekilde gösterdi. Holding olarak uzun yıllardır, teknolojik altyapı ve dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlarını karşılığını bu dönemde aldık. Geleceğe çok daha güvenli bakıyoruz. Taşın altına elimizi koymaya, öncü çalışmalarımızı artırarak ülke ve dünya geneline yaymaya, devam edeceğiz. Dijital iş modellerini şirketlerimizin tüm kılcal damarlarına yaymayı sürdüreceğiz.
Murat Erkan/ Turkcell Genel Müdürü
Yeni dünya düzeni kuruluyor
Salgın hepimize birlik olmanın önemini hatırlatırken, zor günlerin el ele vererek aşılacağı inancımızı kuvvetlendirdi. Aynı zamanda yaptığımız altyapı yatırımlarının ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu gördük. Güçlü ve çevik altyapımız sayesinde aksiyonlarımızı anlık olarak alabildik. Sürece hazırlıksız yakalanmadık. Yeni dünya düzeninde dijital dönüşümünü tamamlayan kurumlar ayakta kalacak. Yapay zekâ, nesnelerin interneti, robotik süreç otomasyonu gibi yeni teknolojilerin her alanda daha fazla yer alacağını göreceğiz. Bu değişim birkaç yıl içerisinde yaşanacak. Bu yeni dönemde firmalar insani değerlere daha fazla sahip çıkacak. İnsana, çevreye, doğaya saygılı olmanın önemi bir kez daha anlaşıldı.