Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı ve ilaç geliştirmeye yönelik 14 projenin yaklaşık maliyetinin 18 milyon lira olduğunu belirterek, "Araştırma bütçemizin tamamını bu işler için harcayabiliriz. Fon ve süreçleri hızlandırma açısından araştırmacılarımızın önünde hiçbir engel yok, yeter ki sonuç alsınlar." dedi.
Varank, Kovid-19 ile mücadele kapsamında yürütülen çalışmaları anlattı.
Kovid-19'a yönelik aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları konusunda bakanlığın bağlı kuruluşu TÜBİTAK koordinasyonunda çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Varank, şu bilgileri paylaştı:
"24 üniversite, 8 kamu Ar-Ge birimi, 8 özel sektör kuruluşu ve 100'lerce araştırmacı COVID-19 Platformu altında projelerini yürütüyor. Bunun içinde 7 aşı geliştirme, 7 kimyasal ve biyoteknoloji ilaç geliştirme projesi var. Şu anda desteklediğimiz 14 projenin yaklaşık maliyeti 18 milyon lira, bu fonu araştırmacılarımıza sağlıyoruz. Araştırma bütçemizin tamamını bu işler için harcayabiliriz. Fon ve süreçleri hızlandırma açısından araştırmacılarımızın önünde hiçbir engel yok, yeter ki sonuç alsınlar."
Varank, araştırmacılara 9 ay-1 sene gibi kısa sürede netice alınabilecek projelere odaklanmaları yönünde çağrıda bulunduklarını belirterek, bu süreçte ihtiyaç duyulabilecek, stajyer ve doktora öğrencilerinin de TÜBİTAK MAM'da istihdam edilerek araştırma gruplarının hizmetine sunabileceklerini kaydetti.
Kovid-19'un tedavisinde stratejik öneme sahip solunum cihazlarının üretilmesi konusunda yapılan çalışmalardan da bahseden Varank, şunları kaydetti:
"Bir firmanın pilot olarak uluslararası standartlarda solunum cihazı ürettiğini gördük. Bu girişimimizi Türkiye'deki Baykar, Aselsan, TUSAŞ gibi yüksek teknoloji üreten firmalarla buluşturduk. Seri üretim için hazırlıklara başlandı, Arçelik'i de içine katarak bir konsorsiyum oluşturuldu. Şimdi yüzden fazla mühendis seri üretim için çalışıyor. Hedefleri 15 Nisan'dan itibaren ilk ürünleri teslim etmeye başlamak."
Bakan Varank, Türkiye'de sağlık teknolojisi üretiminde katkıda bulunabilecek firmalara çağrıda bulunduklarını hatırlatarak, oradan geri dönüşler aldıklarını söyledi.
Türkiye'de günlük 25 milyon maske üretebilecek kadar kumaş imalatı olduğunu belirten Varank, maskeye yönelik şikayetlerin fırsatçılardan kaynaklandığını ve vatandaşların sıkıntıya düşmemesi için en sert tedbirleri aldıklarını vurguladı.
"TÜM TEDBİRLERİ ALIYORUZ"
Varank, kolonya ve dezenfektan üretimine yönelik alınan tedbirlere değinerek, bu ürünlere yönelik yaşanabilecek sıkıntıları da takip ettiklerini söyledi.
Kovid-19 salgınının dinamik bir şekilde yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu ifade eden Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siparişlerin azaldığını, tedarik zincirlerinde kırılmaları görüyoruz. İhracatta talep olsa bile gemi, konteyner bulamayan firmalar var. Bazı sanayi kuruluşlarımız sipariş yetersizliğinden üretimlerine ara verdi. Aynı zamanda Türkiye'de hayatın devam etmesi için üretimlerini artıran firmalar da var. Temel ihtiyaç maddeleri, enerji gibi kritik sektörlerde üretimi asla durdurmayacağız. Ama bunları yaparken de işverenlerin çalışanların sağlığına dikkat etmesi gerekiyor."
Varank, emekçilerin işlerini kaybetmemesi, her hanenin gelir seviyesini sürdürebilmesi, temel ihtiyaçların karşılanması ve vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesini önemsediklerini, bu nedenle tüm tedbirleri bakanlık ve bağlı kuruluşları olarak uyguladıklarını belirtti.
Kısa çalışma ödeneğinden faydalanma şartlarının da hafifletildiğini aktaran Varank, iş dünyasından bu desteğe başvurmalarını istedi.
Varank, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan KOSGEB'in geri ödemesiz faiz desteği limitinin 10 katına çıkarılmasına ilişkin karara değinerek, "Bu süreçte KOBİ'lerimizi ihtiyaç duyması halinde onlara kullandıracağımız destek limitlerini 300 bin liradan 3 milyon liraya çıkardık. Türkiye'deki koster filosu yaşlanmış durumda. Lojistiğin ne kadar önemli olduğu yeni gelişmelerle görüyoruz. Bu desteği koster filosunun yenilenmesi için kullandırmak istiyoruz." diye konuştu.
Bakan Varank'tan yerli corona virüsü aşısı ve ilacı hakkında flaş açıklama | Video
"COVİD-19 PLATFORMU ALTINDA 7 FARKLI İLAÇ GELİŞTİRME PROJESİ YER ALIYOR"
Bakan Varank dün de aşı ve ilaç çalışmalarıyla ilgili konuşmuştu.
Aşı ve ilaç geliştirme projelerinde temel araştırmalara TÜBİTAK'ın liderlik yaptığını söyleyen Bakan Varank, "Biz bu alanda Covid-19 ile ilgili ilk toplantımızı virüs daha Çin sınırları içindeyken, yani bundan tam 2 ay önce yaptık. İlerleyen süreçte sonuç odaklı bir yaklaşım izleyip, birlikte çalışma ruhunu diri tutarak farklı tecrübeleri bir araya getirdik. Ülkemizde aşı ve ilaç konusunda çok önemli yetkinlikler bulunuyor. 2019'da başlattığımız TÜBİTAK 1004 Yüksek Teknoloji Platformları Çağrısı kapsamında aşı ve ilaç araştırma gruplarımızı zaten oluşturmuştuk. Covid-19 ile mücadele sürecinde bu birikimlerin bir araya toplanması daha da önemli hale geldi. Sürecin en hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi için TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünün koordinasyonunda Covid-19 alt platformunu kurduk. Hocalarımızın devam eden projelerinden bu virüse karşı dönüştürülebilecek olanlar ve çok hızlı bir şekilde netice alabileceğimiz yenilikçi yaklaşımlar belirlendi. Covid-19 Platformu altında 7 farklı aşı projesi ile hem kimyasal hem de biyoteknolojik yöntemlerin uygulanacağı 7 farklı ilaç geliştirme projesi yer alıyor" diye konuştu.
"GEREKİRSE BAKANLIĞIMIZIN TÜM KAYNAKLARINI BU İŞ İÇİN KULLANMAMIZIN ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOK"
Toplantı boyunca konferans verecek akademisyenlerin süreci değerlendirerek eşine az rastlanır bir şekilde çok kısa bir sürede dönüştürerek devreye aldıklarını vurgulayan Varank, "Bu ulvi amaç için 24 üniversite, 8 kamu Ar-Ge birimi ve 8 özel sektör kuruluşundan yüzlerce araştırmacı üstün bir gayretle çalışıyor. Yetenekler ve kabiliyetler tek bir hedefe odaklandı. Platform bünyesinde bu virüsle etkin mücadeleyi mümkün kılma potansiyeline sahip her türlü yöntem denenecek. Bu projelerle aşı ve ilaçların deney hayvanlarında etkinlik ve toksisite analizleri tamamlanacak. Sonraki aşamada tüm sonuçlar, ivedilikle klinik denemelerin yapılabilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığına bağlı TÜSEB'e aktarılacak. Projelere ilişkin destek süreçlerimiz başladı. Daha önce de bir konuşmamda ifade ettim. Gerekirse bakanlığımızın tüm kaynaklarını bu iş için kullanmamızın önünde hiçbir engel yok. Yeter ki netice alalım, en kısa sürede sonuca ulaşalım. Tabii burada bir hususun altını daha çizmek istiyorum. Biz burada yeni araştırma altyapısı kurmuyoruz, var olan altyapılarımızda en verimli şekilde birlikte çalışarak sonuca ulaşmak istiyoruz. Oldukça esnek bir mekanizma tasarladık. Sürece bundan sonra da katkıda bulunabilecek hangi araştırmacımız varsa kolaylıkla bu mekanizmaya dahil olabilecekler" şeklinde konuştu.