Ankara Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Yılmaz, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede Kanal İstanbul ve Karadeniz ile Hazar arasında Avrasya Kanalı Projeleri'nin hem Kafkasya'yı hem de Orta Asya'yı Türkiye üzerinden deniz yoluyla Batı'ya ulaştırabildiği gibi Çin'in de önünü açacağını anlattı.
Birçok uzmana göre İstanbul, Avrasya veya Hazar-İran Körfezi kanal projeleriyle ilgili tartışmaların Çin'in "Tek Kuşak, Tek Yol Projesi" ile ilişkilendirildiğini ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:
"Kanal İstanbul Projesi sadece Avrupa için değil Avrasya jeopolitiği için de stratejik bir projedir. Kazakistan'ın eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Soçi Yüksek Avrasya Ekonomi Konseyi'nin bir toplantısında, Karadeniz ile Hazar arasında Avrasya Kanalı İnşası Projesi'ni gündeme getirdiğinde Rusya bununla oldukça ilgilenmiştir. Bu proje aslında Çin'in Yeni İpek Yolu Projesi'ni Hazar ve Kanal İstanbul ile Avrupa'ya bağlama projesi olarak da nitelendirilebilir. Çin, hem Hazar Projesi'ne hem de Kanal İstanbul Projesi'ne maddi destek sağlayarak bu yolun açılmasını istiyor. Böylece ABD'nin engellemesi baypas edilerek Avrupa'ya ulaşılmış olacak. Çinli şirketlerin iki projenin de maliyetini karşılama konusunda teklifleri var. Kanal İstanbul ve Avrasya Kanalı Projeleri hem Kafkasya'yı hem de Orta Asya'yı Türkiye üzerinden deniz yoluyla Batı'ya ulaştırabildiği gibi Çin'in de önünü açacaktır. Çin'in Gürcistan'da liman kiralaması aslında bu projeyle de ilişkilendirilmektedir."
İstanbul ve Avrasya Kanalı Projesi'ni Rusya'nın da desteklediğini dile getiren Yılmaz, "ABD'nin ise bu projelerin jeopolitik durumu değiştireceğini bildiğinden stratejik projeleri yavaşlatmak için bölgede istikrarsızlığı artıracak girişimleri destekliyor." dedi.
ABD'nin Afganistan üzerinden Özbekistan-Kazakistan-Hazar-Azerbaycan-Gürcistan hattını ön plana çıkararak Rusya'nın bölgede etkin olmasına engel olmaya çalıştığının bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "ABD'nin Ankara ve Astana ile aktif diplomasi yoluyla yasal, ekonomik ve diğer çözümler hazırlayarak Rusyasız projelere destek olmaya çalıştığı bilinse de yeni dönemde İngiltere'nin ise tam tersine bu projelere ilgi göstermesi beklenebilir." değerlendirmesini yaptı.
"SÜVEYŞ KANALI'NA RAKİP DEĞİL"
Kanal İstanbul'un, Mısır ve BAE için riskli proje olarak nitelendirildiği yönündeki iddialara da değinen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Mısır hükümeti Kanal İstanbul'un Süveyş Kanalı için rakip olduğunu beyan etmiştir. Hatta BAE de kendi limanlarının önemini kaybetmesi ihtimali dolayısıyla Kanal İstanbul'u rakip olarak nitelendirmektedir. Çünkü kanal çevresinde ticari merkezler oluşacağı için kaçınılmaz olarak İstanbul ve Dubai arasında rekabet olacaktır. Kanal İstanbul'un Süveyş Kanalı için ekonomik, politik veya deniz seyri açısından önemli bir tehdit oluşturmayacağı açıkken böyle bir hava oluşturulması bazı ülkelerin Mısır-Türkiye ihtilafını derinleştirmek istemelerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü yeni kanal Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak, Süveyş Kanalı Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlamaktadır. Bu da her kanalın farklı görevleri yerine getirdiği ve aralarında rekabet için bir sebep olmadığı anlamına geliyor.
"RUSLAR ÜCRETSİZ GEÇİŞ İSTİYOR"
Kanal İstanbul'un hem ABD hem de Rusya açısından avantajlar ve dezavantajlar içerdiğini, kontrolün sadece Türkiye'de olmasının ABD ve Rusya açısından inisiyatiflerini kaybetmeleri anlamına geldiğini savunan Yılmaz, "Bu durum iki ülkenin ticari açıdan Türkiye ile ilişkilerini olumlu bir seviyede tutma zorunluluğu içerisine girmelerine neden olabilir. Kanal İstanbul tamamlanırsa her ülke kendi gemilerinin geçişine dair Türkiye ile ikili anlaşma yaparak avantaj kazanmaya çalışacaktır. Türkiye ise ikili anlaşmalarla farklı ülkelerle farklı şartlarda bir ticari geçiş düzenlemesiyle ekonomik kazanç elde edebilir." ifadelerini kullandı.
Her durumda yeni kanalın yasal desteğe ihtiyacı olacağını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ruslara göre Kanal İstanbul ekonomik açıdan umut verici bir projedir fakat Ruslar yeni kanaldan Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin gemilerinin ücretsiz geçmesini istemektedirler. Türkiye'nin 50 milyar dolar yatıracağı bir projeden Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin ücretsiz yararlanması ise ne ekonomik ne de siyasi açıdan uygulanabilirdir."