Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 50. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında kurulan Türk Evi'ni ziyaret etti. Albayrak, Türkiye Varlık Fonu tarafından oluşturulan Türk Evi hakkında Türkiye Varlık Fonu Başkanı Zafer Sönmez'den bilgi aldı. İstanbul Finans Merkezi projesine büyük ilgi olduğunu Bakan Albayrak'a anlatarak, Türkiye'ye ilginin yoğun olduğunu söyledi.
Bakan Albayrak: "Türkiye’ye güvenen kazandı"
Türk Evi'ni ziyaret eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Davos'un 50 yıllık bir birikimin eseri olduğunu dünyanın birçok ülkesinden liderler ve iş insanlarıyla bir araya geldiğini ve mevkidaşlarıyla da ekonomi ve finans çevreleriyle kili görüşmeler yaptığını söyledi. 20. yüzyılın ekonomik ve finans okumaları bu yüzyılda değişmesi gerektiğini güncellenmesi gerektiğini dünyanın yeni arayışlar içerisinde olduğunu belirtti. Ekosistemin değişmesi, batı merkezli ekosisteminin doğuya kayması bunun oluşturduğu çatışmaların ve anlaşmazlıkların dönem dönem politika yapıcılar tarafından gerginliklerin yaşandığı bir süreçten geçildiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, "Biz küresel ekosistemin gereği, gerekse de Türkiye'nin gündemi açışından önemli görüşmeler yürütüyoruz. Özellikle yeni ABD Çin arasındaki mutabakat ve BAZ 1 dedikleri ve 2 ve 3'ün konuşulduğu ABD seçimlerinden önceki gelişmeleri seçim sonuçlarına göre ve ondan sonraki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Çünkü küresel ekonomiyi önemli ölçüde etkileyecek bir süreç. Onun dışında da Türkiye'nin gündemi, geçen yıla kıyasla bu yıl Türkiye gayet olumlu pozitif gelişme yaşadı. Özellikle bir buçuk yıllık dönem içerisinde ekonomik, siyasi ve bölgesel anlamda siyasi gelişmelerden kaynaklı istikrarsızlıklar, farklı farklı ataklar ve kur saldırıları maruz kaldı. O günlerde bu günümüze baktığımızda gerçekten çok olumlu pozitif süreç içindeyiz. Geçen yıl Davos zirvesi münasebetiyle yaptığımız görüşmelerde Türkiye ve ekonomisiyle ilgili ne kadar söylem varsa birçoğuyla ilgili olumlu dönüşler alıyoruz. Türkiye'ye güvenenlerin ciddi anlamda kazandığı bir yılı geçirdik. Türkiye geçtiğimiz Ağustos ayından bu zamana kadar uzun ve kısa vadeli risklerde gerekse de mevduatlarda rakip yatırım araçlarının birçoğundan açık ara çok daha getiri anlamında öne çıktığı bir geçirdi. Türkiye'ye güvenenler ciddi anlamda kazançlı bir süreçte yüzde 80 ve yüzde yüzlük kazançlar yaşadılar. Yabancıların dikkatinden kaçmıyor. Türkiye'nin özellikle siyaset, finans ve özel sektör anlamında tarihinde hiç olmadığı kadar birbirleriyle senkronize bir dönemden geçiyor bu da Türkiye'nin bağışıklık sistemindeki alt ve üst yapısını güçlendirmesi ve etkinliğini arttıracaktır. Genel olarak gayet olumlu geçiyor. 2020 yılı özellikle ABD ve Avrupa üzerinde sorunların dondurulduğu bir yıl olacak. Bu yılki Davos'un ana gündemi büyüme. Çevreden sonra en önemli başlık. Büyümeyi etkileyecek faktörler oldukça az. Türkiye bu anlamda büyümeyi başarabilecek ülkelerden birisi Türkiye'dir yüzde beşlik büyüme hedefimiz önemli bir büyüme olacaktır. Bu da Türkiye'ye olan ilgi ve alakayı arttırmaktadır. Yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz. Özellikle ertelen yatırımlar, istikrarın sağlanmasıyla birlikte yavaş yavaş yeniden gündeme gelmeye başladı. Sağlık, ulaşım altyapı, stratejik yatırım finans sektörü dışında görüşmeler yapmaktayız. Diğer bakanlarımızın da yaptığı görüşmeler var. 2020 yılı direk ve doğrudan yatırımların yılı olacağını görüyoruz" dedi.