Türk Reasürans AŞ (Türk Re) Genel Müdürü Selva Eren, Türk Reasürans'ın global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu belirterek, "İstanbul Finans Merkezi'nden (İFM) doğan ilk global marka olarak anılmayı hedefliyoruz" dedi. Sigortacılık Kanunu'nda yapılan düzenleme ile sektörün reasürans ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yapmak üzere 6 Eylül 2019 itibarıyla faaliyete geçtiklerini hatırlatan Eren, "Çok hızlı bir biçimde kadromuzu oluşturduk, organizasyonumuzu hayata geçirdik, uluslararası toplantılara katıldık ve bizim 'retrosesyon' dediğimiz arka plan anlaşmalarımızı gerçekleştirdik" dedi.
PRİMLER İÇERDE KALACAK
Selva Eren, Türk Reasürans AŞ'ye neden ihtiyaç duyulduğu sorusu üzerine şunları kaydetti: "İki temel varoluş nedenimiz var. Birincisi, yurt içindeki reasürans kapasitesini artırarak sigorta sektörünün gelişimine katkıda bulunmak. İkincisi ise yurt dışına giden reasürans primlerini yurt içinde tutmak. Bugün çok sayıda sigorta şirketi ülkemizde faaliyetlerini sürdürüyor, reasürans korumasını ise yurt dışından alıyor. Buna bir çeşit 'güvence ithalatı da' diyebiliriz." Eren, kuruldukları yıl itibarıyla Tarım Sigortaları Havuzu'na reasürör olarak önemli bir payla iştirak ettiklerini belirterek, 2020 yılında çok yüksek meblağlı bir primi bu vesileyle yurt içinde tutacaklarını, ilk faaliyet yılının kapanmasına müteakip, varoluş nedenlerine doğrudan hizmet eder hale gelmiş olmaları yönünden bu girişimin kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
GÜVENCE İHRAÇ EDER KONUMA GELECEĞİZ
TÜRK Reasürans'ın aynı zamanda bir global marka olması yönünde vizyonlarının bulunduğunu aktaran Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatta daha iddialı bir şekilde dile getirmek gerekirse, İstanbul Finans Merkezi'nden doğan ilk global marka olarak anılmayı hedefliyoruz. Bu da Türk Reasürans'ın sadece yurt içinde kapasite sağlar bir kurum olmanın ötesine geçerek, uluslararası reasürans piyasalarında rekabet eden global bir oyuncu olmasından geçiyor. Paydaşlarımızdan aldığımız izlenimler de böyle bir beklentinin varlığını doğruluyor. Şirketime ve ekibime güveniyorum. Türk Reasürans'ı 'güvence ihraç eder' konumda göreceğiz."
İHRACATÇININ ÖNÜ AÇILACAK
PEKCAN, "Sektörel dağılımın çeşitliliği ve firmalarımızın yap-işlet-devret ve kamu özel iş birliği projeleri gibi katma değeri yüksek projeler üstlenmesi de Türk firmalarının yurt dışında ne kadar nitelikli ve niş projeler üstlendiğinin önemli bir göstergesidir" şeklinde konuştu. Pekcan, teknik müşavirlik sektörünün ise 2019 yılında 81 proje üstlenerek 170 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını, söz konusu sektörün kümülatif olarak, bugüne kadar, 118 farklı ülkede 2,4 milyar dolarlık proje üstlendiğini bildirdi. Pekcan, "Teknik müşavir firmalarımızın daha çok uluslararası alanda proje üstlenmeleri ile şartnamelerde daha çok Türk ürünleri yer alacak olup ihracatçımızın önü daha fazla açılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
MÜTEAHHİTLER YURTDIŞINDA 400 MİLYAR DOLARI YAKALADI
TICARET Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk müteahhitlerinin yurt dışında önemli başarılara imza atmaya devam ettiğini belirterek, "Küresel ekonomideki tüm sıkıntılara ve geleneksel pazarlarımızdaki jeopolitik gelişmelere rağmen müteahhitlerimiz 2019'da 18 milyar dolarlık 438 proje üstlendi. Böylece Türk müteahhitlik sektörümüzün yurt dışına açıldığı günden bu yana üstlendiği proje büyüklüğü kümülatif olarak 400 milyar doları aştı" dedi. Türkiye'nin, uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR'nin "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" listesinde firma sayısı bakımından Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını anımsatan Pekcan, uluslararası piyasalarda gösterilen büyük başarıların kendilerini gururlandırdığını söyledi.
10 BİN 100 PROJE ÜSTLENİLDİ
Bakan Pekcan, Türk müteahhitlik sektörünün 126 farklı ülkede 10 bin 100'den fazla proje üstlendiğini belirterek, "Geçen yıl sektörün en fazla Rusya, Katar, Kuveyt, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Suudi Arabistan, Irak, Macaristan, ABD, Azerbaycan ve Bulgaristan'da proje üstlenildi. Müteahhitlerin geleneksel pazarlardaki payını sürdürmesi, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve ABD gibi yeni pazarlarda da ciddi bir büyüklüğe ulaşması geleceğe yönelik beklentilerimizi de artırmaktadır" diye konuştu. Pekcan, sektörün ortalama proje bedelinin 41,4 milyon dolar olduğunu belirterek, 2019 yılında en fazla proje üstlenilen alanların başında 2.9 milyar dolarla kara yolu, tünel, köprü çalışmaları geldiğini bildirdi.