Sürücü verilerinin analiz edildiği bu sistemle kazaların da önüne geçilmesi planlanıyor. Bu verilerin sistem üzerinden aktarılmasıyla şoförlerin sürüş saatleri ve hız aşımları analiz edilebilecek. Bu sistem sayesinde sürüş saatlerinde bir esneme olması önlenecek ve şoförler hız limitlerine uymak zorunda kalıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından kurulan çalışmada, sayısal takograflar, kamyon ve otobüslerde kara kutu görevi görürken, sürücü ve yolcuların da kendilerini güvende hissetmeleri amaçlanıyor.
YENİ SİSTEM SAYESİNDE KAZALARIN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Takograf üzerinden sayısal analiz yapılmasını sağlayan sistemin geliştiricisi olan firmanın Genel Müdürü Fırat Yılanlı , " Sayısal takograflar esasında ticari araçların birer kara kutusu niteliğinde. Sayısal takograflar üzerindeki aracın sürüş sürelerini, sürüş hızını, yapılan ihlalleri kaydeden bir elektronik cihazdır. Aracın belirli sensörleri ile entegre edilmiş bir cihaz, bu cihaz bu sensörlerden aldığı verileri kendi üzerine kaydediyor, bu kaydetmiş olduğu verileri de belirli sistemler aracılığıyla dışarıya verebiliyor. Bu sayısal takograflardan veri indirme ve bu verileri saklama hali hazırdaki yönetmeliklerimizde zorunlu olan bir şey ama bu indirilen verilerin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın sistemlerine gönderilmesi 01.01.2020 tarihinde başladı,. Bu verilerin bakanlığın sistemine gönderilmesiyle birlikte bu verilerden analizler yapılabilecek. " dedi.
FİRMALARA PUANLAMA SİSTEMİ GELİYOR
"Firmalara, Bakanlık tarafından belirli puanlar verilecek, bu analizlerin sonucunda ortaya çıkacak bu puanlamalar. Bunların belirli metotları var tamamıyla bakanlığa özgü metotlar. " diyen Yılanlı, şöyle konuştu:
"Burada firmaların en kritik noktası, bundan sonra hız limitlerine dikkat etmeleri, sürücülerin çalışma saatlerine dikkat etmeleri konuları çok kritikleşecek. Bunun bir de toplumsal boyutu var, hızlı bir kullanımın olmadığı daha güvenli yollarımız, yorgun olmayan ticari vasıta sürücülerinin olmadığı yollarımıza doğru gideceğine inandığımız bir proje oluyor. Takografın hafızasında birden fazla veri tutuluyor, veriler farklı şekilde sınıflandırılıyor, öncelikle takografı süren kişinin bir kimliği alınıyor, toplumda dijital ehliyet diye tabir edilen bir kart ile gerçekleşiyor, ilk veri burada oluşuyor. Sayısal takograftaki sürücünün kim olduğunu hatta yedek sürücünün kim olduğunu, öncelikle takograf bunu kendi hafızasına alıyor. Daha sonra sürüş başlamadan önce manuel olarak siz araç başında herhangi bir çalışma yapıyorsanız bu verileri kaydediyor, otomatik olarak araçın belirli sensörleriyle entegre olduğu için hızlanma başladığında artık çalışma bilgilerini kaydediyor. Bu çalışma bilgileriyle birlikte eğer bir hız aşımı varsa bunu kaydediyor, takografa bir manipülasyon varsa onu kaydediyor, bu verileri belirli bir süre hafızasında tutabiliyor, bu kaydetmiş olduğu verilerin ilgili sürücünün verisini de sürücü kartının üzerindeki cipe kopyalıyor. Genel anlamda en değerli bilgiler bu aracı kim kaç saat sürdü, ne zaman hız sınırlarının üstüne çıktı. Puanlama sistemiyle birlikte yollarımızın nasıl kullanıldığı, nerelerde nasıl bir hızlanmanın olduğunu tespit edecek bu sistem, bu bakanlığımız için çok önemli bir yapı. Diğer bir hususta firmalarımız acısından sayısal takograf verilerinin araçtaki kaydedilmiş bütün verilerinin bir yere gönderilmesi firmalar için otokontrol sistemi oluşturacak. "
"BİR ŞOFÖR 24 SAATTE 9 SAAT ARAÇ KULLANABİLİR"
Uzun zamandır otobüs şoförlüğü yapan Hasan Geniş ise yeni sistemle ilgili olarak şunları söyledi:
"2020 yılında yürürlüğe giren olan takograflar şoförün yaptığı hızı, kaç saat sürdüğünü, kaç saat dinlenmiş bunu gösteren bir raporlama sistemi olacak. Trafik polisleri bu raporlara baktıkları zaman her şeyimizi görebiliyorlar. Haftalık tatilimiz, hız limitleri, kullanım saatleri, hepsi yazıyor. Biz otogardan çıkarken tutanak tanzim ediyoruz, isim yazıp imzalıyor ve Trafik polisleri de bu araç yola gidebilir diyerek mühürlüyor bizim yolculuk yapabilmemize izin veriyorlar. Bu takograflar eski takograflara ve kartlara benzemiyor, dijital diye geçiyor, bunlar bilgileri bir yıl saklayabiliyor. Otobüsler duble yollarda 98 Kilometre hız yapabiliyor, otobanda 108 Kilometre hız yapabiliyor, bunu aşamayız. Aştığımız zaman trafik kontrol noktasında polisler bu raporları incelediğinde ceza kesebiliyor, o yüzden otobüsler bilinçsiz şekilde hız yapamaz. Takografa kartımı taktığım zaman dört buçuk saat sürebiliyorum, dört buçuk saat sonra diğer şoför arkadaş gelip direksiyona geçiyor ve kartını takıyor. Bir şoför 24 saatte 9 saat araç sürebilir. Bu cihazlarda da 1 dakika fazla süremezsin. Bütün araçlarda bu cihazdan kullanılacak artık. bu cihaz ne kadar sürmemize izin verirse o kadar sürebiliyoruz, yola göre yedek şoförler de artıyor. Sistemin faydası oldu, diğer sistemde oynamalar olabiliyordu ama bunda oynama yapılamıyor. " şeklinde konuştu.
"HERŞEYİMİZ KARTTA OLACAK"
Otobüs şoförü olan Vehbi Şahin de şöyle konuştu:
"Bunun tek güzel tarafı bir önceki gün gittiğin yolun verilerini 1 sene sonra da görebiliyorsun. Eski takografta bilgiler kaybolabiliyordu kağıt olduğu için ama bunda öyle bir ihtimal yok. Bunun bir özelliği, biz raporlar almak zorunda kalmayacağız, bize ilk çıktığında anlatılan, biz kartımızı Polis Trafik Şube denetlemeye gireceğiz kartımızı vereceğiz, onlar bizim bilgilerimizi oradan öğrenecekler. Kaç saat sürmüşüm, hafta tatili yapmış mıyım, kaç gün istirahat etmişim, kaç saat araba sürmüşüm her şeyimiz kartta. Bunda kartsız sürüş yaptığınız zaman zaten polis görüyor, kartsız sürüş yapmışsın 5 dakika 10 dakika bile olsa polis 'niye kartsız sürdün' diye soruyor. Bunlarda kartsız sürüş yapamıyoruz, mola süresi geldiğinde kendisi ikaz uyarısını veriyor, hafta tatilini bildiriyor, aktivasyon dediğimiz bir şey var, şoförün öz bilgisini alıyoruz. Minimum 6 gün araç kullanıp, 24 saat istirahat edip 7.gün arabamıza binmemiz gerekiyor ve biz bütün kuralları mecburen uyguluyoruz. Hız yapma şansımız yok, bütün trafik kurallarına uymak zorundayız, istirahatlerimizi de yapıyoruz." dedi.