Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, FETÖ'den dolayı kayyımlık yaptıkları şirket sayısının 829, bu şirketlerin aktif büyüklüklerinin 59.6 milyar lira, özkaynak büyüklüğünün de 23.9 milyar lira olduğunu söyledi. Şirketlerin milletin emaneti olduğunu belirten Gülal, "Şirketlerde 41 bin 270 kişi çalışıyor. Tedarikçileri de dahil ettiğinizde 70-80 bin kişiye tekabül ediyor. Bu şirketlerde irtifa kaybı istemiyoruz. Temel politikamız büyüsün, katma değer, istihdam yaratmaya devam etsin" diye konuştu.
KAYITDIŞI İŞLEMLERİ KAYIT ALTINA ALDIK
Gülal, FETÖ aidiyeti olan şirketlerin, devraldıktan sona aktif olarak yüzde 38 büyüdüklerini belirterek, "İmaj sorunu vardı. Hem imajını hem bilançosunu yönetiyoruz. Şirketlerin içinde içi boşaltılanlar, sürekli zarar edenler vardı. Buna rağmen yüzde 38 büyüdüler" dedi. Koza Altın'ı 2016 ağustos ayından itibaren yönetmeye başladıklarını ifade eden Gülal, "Türkiye'de çıkarılan 30 ton altının üçte birini burası çıkartıyor. Yılda 11 ton civarında altın üretmiş olacağız. Biz devraldığımızda borsada değeri 13 liraydı şimdi 77 lira. Aktif olarak devirden itibaren yüzde 68 büyüdü, kârlılığı yüzde 338 arttı. 'Böyle ne oldu, para mı konuldu'' diye soruluyor. Hiçbir şey konulmadı. Yönetimleri oluştururken birikimli, profesyonel insanlarla yönetelim dedik, bu da performansa yansıdı. Bu performansın arkasındaki asıl neden anlaşılan bu şirketlerde kayıtdışı çok işlem vardı her şey kayıt altına alınınca şirketlerin aktifi, cirosu, kârlılığı büyüdü. Kaymaz altın madeni var. Üretim de arttı tamam ama çıkarılabilecek altın miktarı belli. Koza bir önceki yıl kurumlar vergisi rekortmenleri sırasında 35. sıradaydı bu yıl 20'nci sırada. Aydınlı listeye ilk defa girdi" diye konuştu. Aynes Gıda'nın ilk devralındığında iflas erteleme halinde olduğunu kaydeden Gülal, bu sene ilk defa kâra geçeceğini kaydetti. Naksan Grubu devraldıklarında bütün fabrikaların durmuş vaziyette olduğunu anlatarak, "3 bin 600 çalışanı var, şimdi fabrikalar çalışıyor kapasite yüzde 80'e ulaştı. Çok önemli bir sosyal sorumluluk üstlendik" dedi.
274 KAYYIM VAR
Gülal, şirketlerde atanmış 274 kayyım olduğunu belirterek, bunun 145'inin TMSF personeli olduğunu ifade etti. Şirketlerin performansını takip eden bir departmanları olduğunu belirterek, "Hedefler veriyoruz. Ben de fırsat buldukça her hafta bir şirkete gidiyorum. Buraya salı günü gelseniz kimseyi bulamazsınız, herkes şirketine gidiyor" dedi. Gülal kayyımlara sadece tek bir şirketten 4 bin ile 15 bin lira arasında huzur hakkı verildiğini kaydetti.
TEDARİKÇİDEN ÖRGÜTE YÜZDE 10
Gülal, FETÖ örgütüne ne kadar yardım yapıldığına ilişkin bir soruya, "Bizdeki şirketlerin aktif büyüklüğü 60 milyar seviyesinde yani 10 milyar doların üzerinde. Hukuki süreç devam ediyor ama 10 milyar dolarlık bir yapıyla terör örgütü finanse ediliyordu ifadesi yanlış olmaz.
Ama her birinde ayrı ayrı yapılan işlem var. Örneğin (X) firmasında tüm tedarikçilerden örgüte yüzde 10 para kesiliyordu. Biz bunu dosyaladık, delillendirdik" diye konuştu.
AYNES, ROYAL 2020'DE SATIŞA SUNULACAK
2019'da satış için agresif olmadıklarını ancak 2020'de satışı artırmayı planladıklarını dile getiren Gülal, ekonomik devamlılığıyla ilgili bir tehlike olması halinde şirketin satışının gündeme gelebildiğini söyledi. Gülal, bu çerçevede Aynes'in, Naksan Holding'e ait plastik fabrikasının, Royal Halı'nın satışının planlandığını kaydetti.
MERKEZ BANKASI KİRACIMIZ OLACAK
MERKEZ Bankası'nın TMSF'nin kiracısı olacağını kaydeden Gülal, "Katırcıoğlu'na ait bir bina var. Tadilat devam ediyor 31 Ocak itibariyle biz teslim edeceğiz. Çok uzun süreli kalmayacaklar, finans merkezinde yerleri yapılıyor, iki ya da en fazla üç yıl kiracımız olacaklar. Orada başka kiracımız da var. Vakıfbank, Vakıf Katılım, Kalkınma Bankası kiracımız. Orda küçük bir finans merkezi kurduk"dedi.
EMANETİN CANI AZ OLUR
TMSF Başkanı Gülal, "2.5 yıldır buradayım. Rahatça oturup da kahvemi yudumlayım, keyif yapayım öyle bir günüm olmadı. Mutlaka çözmemiz gereken sorunlar vardı, herkesin gözü burada. Buradaki yapı devasa büyüklükte. 'Türkiye'nin en büyük holdinginin patronu' diyorlar, ben kendimi öyle hissetmiyorum. Bizim gözümüzde milletin emaneti. Memlekette derler ki 'Emanetin canı az olur', hakikaten uyuyamadığım günler çok oldu. İlk geldiğimizde Adularya diye bir santral var, maaşlar ödenmemiş 792 kişi maaş bekliyor. Hemen bir fon yarattık, maaşlar ödendi, kömür madenine girdim, 'İnşallah madende sıkıntı olmaz' diye düşündüm. 'Emniyetle ilgili ne tedbir alınması gerekiyorsa alınsın, yatırım yapılması gerekiyorsa yapılsın' dedik. Kömürde çalışanların aldığı her kuruş helal. Çıktığımda toprağı öptüm. Altın madenine de indim, öyle değildi" dedi.
Fİ YAPI - DUMANKAYA - DEVLET ALMAYACAĞI BİR KURUŞU VERMEZ
MUHİDDİN Gülal, konut mağdurları ile ilgili olarak Dumankaya, Fi Yapı'da toplam 8 bin 768 mağdur olduğunu söyledi. Fi Yapı'da mağduriyetin 10 yıl önce oluştuğunu ifade eden Gülal, "TMSF kayyım olarak devreye girince mağdurlar 'Acaba mağduriyetimiz giderilir mi' diye heyecanlandılar. Ama hem biz TMSF olarak hem de devlet olarak geri alamayacağımız hiçbir bir kuruşu bu şirketlere koyamayız. Çözümü şirketin kendi mali portresi içinde oluşturmamız lazım. Fi Yapı'nın kasasında 1 lira bile yok. Dikili'de bir adası var ancak o da fiyatı tamamlayacak durumda değil. Dumankaya'da bir Alman firması ile görüştük, mevcutların satışı ile finanse edilecekti, sektördeki olumsuzluk onları da etkiledi. Sancaktepe'de Mozaik projesi var, onu tamamlama noktasına geldiler. Bu projede 232 kişi var. Nisan, mayıs gibi en azından orayı teslim etmeyi planlıyoruz. Almanlar bu projeyi tamamladıktan sonra bir değerlendirme yapacağız" dedi. İnşaat sektöründe en önemli eksikliğin inşaat tamamlamama sigortası gibi bir enstrümanın olmaması olduğunu vurgulayan Gülal, "Denenebilecek her şeyi denedik. İnşaat tarafı şu süreçte beni en fazla üzen kısımdı. İnşaat tamamlama sigortası hâlâ ülkemizde oturmadı, kesinlikle şart. Biz denedik, yaptıramadık. Belki bu sistem olsaydı mağduriyetler yaşanmayacaktı" şeklinde konuştu.
ADNAN OKTAR - ŞİRKETLERİNİN İÇİ BOŞ
ADNAN Oktar'ın 75 şirketinin devredildiğini söyleyen Gülal, büyük kısmının içinin boş, paravan şirketler olduğunu, sadece 6-7 şirketin aktif göründüğünü ifade etti. Bu şirketlerin de dış ticaret, reklam, kuyumcu gibi şirketlerden oluştuğunu anlatan Gülal, çok büyük şirketler olmadığını kaydetti.
CEM UZAN - 47 YIL CEZASI 40 MİLYAR TL BORCU VAR
CEM Uzan'ın Türkiye'ye gelmek istediğinin hatırlatılması üzerine Gülal, "Birincisi kesinleşmiş bir cezası var. 47 yıl ceza aldı. 'Beni FETÖ bu hale getirdi' diye yeniden yargılama talep etti, mahkeme reddetti. Şu ana kadar devlet 13.1 milyar lira tahsilat sağladı, bu tahsilatın büyük kısmı vergi borçlarına diğer kurumlara borçlarına gitti. Bize 1 milyar lira kaldı. Bize hâlâ 40 milyar lira borçlu. O yüzden bu yapıyla gelirse amenna" ifadelerini kullandı.
ÇUKUROVA GRUBU - OCAK AYI SONUNA KADAR PROTOKOL YAPARIZ
Hürriyet'ten Neşe Karanfil'in haberine göre, 26 bankanın devrinden sonra 20 yıldır banka hakim ortaklarıyla ilgili çalışma yaptıklarını dile getiren Gülal, "Bu şirketlerden 23.1 milyar dolar tahsilat sağlandı. 20 yıldır uğraşıyoruz artık gelinen noktada biz de yorulduk, muhataplarımız da yoruldu, dosyaları kapatarak gidelim. Kapattığımız dosya Çağlar grubundan ciddi bir tahsilat sağladık. Zeytinoğlu ile kapattık, diğerleri ile ilgili de son aşamadayız. Çukurova ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Balkaner'le alakalı biz borcu tahsil ettik diye bakıyoruz. Ataşehir'de bir projemiz var. Oradan gelecek tutar bizim alacağımızı karşılayacak düzeyde. Çukurova'da ocak ayının sonuna kadar protokolü yaparız diye düşünüyorum. İnşallah o dosyayı da kapatmak istiyoruz" diye konuştu.