Dünya kuru kayısı üretiminin yüzde 70'ini tek başına gerçekleştiren, 8 milyon kayısı ağacının bulunduğu Malatyalı kayısı üreticileri klasik ihracat pazarlarını yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan rakip ülkelere kaptırma endişesi yaşıyor. Çin, İran, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkeler, daha kalitesiz ürün yetiştirmelerine rağmen daha ucuza sattıkları için ihracat pazarlarında Türkiye'nin rakibi oluyorlar. Üreticiler, bu ülkelerin Türkiye'nin ihraç ettiği kayısının 3'te biri oranında düşük fiyatla mal vermeye başladığını belirterek, "Ürünler kalitesiz, meyveler etsiz olmasına karşın fiyat avantajı nedeniyle tercih ediliyor. Türkiye'de üreticiler olarak birlik kuramadığımız için alıcının baskın olduğu bir pazara mahkum oluyoruz" dedi.
İHRACAT 38 YILDA 38 KAT ARTTI
Üreticiler, diğer ülkelerde üretimin arttığını belirterek, "Bu kayısıların besin değeri, tadı ve kuru madde oranı Malatya kayısısının yanında çok düşük kalitede kalıyor. Ancak Çin, İran, Özbekistan, Tacikistan gibi ülkelerde üretim maliyetleri düşük, o nedenle de çok ucuza satıyorlar. Bu durum zamanla Malatya kayısısı ihracatını tehdit edecek şekilde tehlike sinyalleri veriyor. Coğrafi ürün işaretini ön planda tutup, etkin tanıtım ve organizasyonlarla farkındalık yaratılmalı" diye konuştu. 1980'de ton fiyatı 2 bin 851 dolardan, 8 bin 265 ton kuru kayısı ihracatı yapılırken, 2018'de üretim ve ihracat miktarı artmasına karşın ihracat fiyatı düştü. 2018'de kuru kayısının ton fiyatı 2 bin 700 dolara geriledi. 2018'de yapılan ihracat miktarı ise 93 bin 600 ton oldu. Yani 38 yılda kuru kayısı ihracatı 38 kat artarken fiyat aynı noktada kaldı.
İTHALATÇI PİYASAYA HAKİM
"Bu durum çok büyük bir sorun" diyen üreticiler, "İthal edilen hurma, badem, ceviz, kaju gibi ürünlerin alış fiyatları çok yüksek. Üstelik siparişler, parası peşin ödenerek veriliyor. İhracatçılar ise sabit fiyatla, uzun süreli ve yüksek tonajlı kontratlar yapıyor. Üstelik vadeler de 60-90-120 gün... Bizim kilosunu 2.7 dolara sattığımız ürün ise ihraç ettiğimiz ülkelerde çok daha yüksek fiyatlara satılıyor" dedi. Üretim maliyetlerinin de yükseldiğini vurgulayan üreticiler, "Bunun satış fiyatlarına yansımaması nedeniyle birçok üretici bahçelerini başı boş bırakmaya başladı. Bu üreticiler iş aramak için şehir merkezlerine göçmek zorunda kaldı" ifadelerini kullandı. Üreticiler, bu sorunun çözülmesi için ise yeterli tesise, nakdi ve teknik güce sahip olmayan, rekabeti sadece fiyat düşürerek yapan firmalara müdahele edilmesi gerektiğini belirttiler. Malatya'da üç kuşaktır kayısı üreten Güngör Tarım A.Ş.'nin Fabrika Müdürü Bülent Güngör, sektörün disipline edilmesi gerektiğini söyledi. Güngör, "Tesislerin denetime alınması ve üretimin periyodik kontrolü, ürünün depolanması, işlenmesi ve ihracatı çeşitli işletmelerde yapılıyor. Yeterli denetim olmadığı için birçok işletme yeterli alt yapıya sahip olmadığı halde üretim yapıyor. Bu da ürünün ihracat fiyatının düşmesine neden oluyor" dedi. Güngör, kayısının iç pazarda tüketiminin artırılması gerektiğini belirterek, devletin askeriye ve yurtlarda bunun dağıtımını yapması gerektiğini kaydetti.
KAYISIYA NANO TEKNOLOJİ DESTEĞİ
NANO teknolojiyle etten sebze- meyveye kadar her gıda ürününü kurutan makineyi yüzde 100 yerli üreten Fareffect şirketi, kayısı üreticisinin maliyetini düşürmek için üretime başladı. Türkiye'de sebze- meyve kayıplarını en aza indirmek için organik kurutma makinesini üreten şirket, kurutma için 10 kat daha az enerji tüketilmesini sağladı. Ürünün kimyasal kullanmadan kurutma yaptığını aktaran Fareffect Genel Müdürü Mustafa Güngör, Tarım Bakanlığı'nın internet sitesinde kendileriyle ilgili bir raporun yayımlandığını söyledi. Güngör, şöyle devam etti: "Malatya Tarım Orman İl Müdürlüğü ve Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü kurutla için bizden bir makine talep etti. Biz de sadece kayısı özelinde bir makine tasarladık. Yakında Malatyalı kayısı üreticileri de bu makineyi kullanacak" dedi