Geçen yıl yaşanan kur saldırısının ardından mali durumu bozulan firmaların başvurması ile gündeme gelen ve kriz lobisinin en önemli enstrümanı olan konkordatoda ibre tersine döndü. Ekonomide yaşanan dengelenme sürecinin olumlu etkileri, konkordatolu firmalara da yansıdı. Sistemden çıkışlar hızlanırken, yeni müracaatlar hızla geriledi.
BAŞVURULAR ÜÇTE İKİ AZALDI
2018'in son çeyreğinde 976 olan konkordato müracaatları, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 60'a yakın azalarak 429'a geriledi. Yeni konkordato müracaatları geçen yılın son çeyreğine göre üçte iki oranında azalırken, yeni başvurular üçte bir oranına geriledi. Geçen yılın ekim ayında 457 firma konkordato başvurusunda bulunurken, 2019'un nisanında sayı 40'a düştü.
Dengelenme sürecinin etkisi ve bankalarımızın aldığı sorumluluk ile konkordatoları gündemimizden çıkarıyoruz. Başvurular bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 3'te 2 oranında düştü. 8 milyar liralık kredi ve 787 firma konkordatodan çıktı.https://t.co/Ig8lvfSkuv
— Berat Albayrak (@BeratAlbayrak) 24 Nisan 2019
787 FİRMA ÇIKIŞ YAPTI
Bankalarca konkordatolu firmaların kredilerinin yapılandırılması konusunda yürütülen heyet çalışmaları sayesinde yüzlerce firmanın kredileri yapılandırıldı, çok sayıda firmanın ise yapılandırma çalışmaları devam ediyor. 787 firma ve 8 milyarlık kredi paketi konkordatodan çıktı. Önümüzdeki süreçte çok daha fazla sayıda firmanın konkordatodan çıkması bekleniyor.
BANKALAR HEYET KURDU
Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinde görülen dalgalanmaların etkisiyle mali yapılarında bozulma yaşayan ve borçlarını ödemekte zorlanan şirketler konkordato ilan etmeye başlamıştı. 2018'in son çeyreğinde 7 büyük banka, konkordatolu firmaların kredi borçlarının yapılandırılması konusunda çalışma başlattı. 2019 başında banka temsilcilerinden oluşan "konkordato heyeti" kuruldu.
Bakan Albayrak'tan Konkordato açıklaması
EN UYGUN ÇÖZÜM ARANDI
Heyet tarafından konkordatolu firmalarla görüşmelere başlandı. Heyet tarafından her gün 5-6 firma ile müzakereler yapılarak, firmaların mali durumları analiz edildi, borç ödeme niyetleri araştırıldı. Borç ödeme niyetinde olan iyi niyetli firmalara mali durumlarına en uygun çözüm yolları sunuldu. Konkordato heyet çalışmaları sayesinde, borçlu firmaların alacaklı bankalar ile tek masa etrafında toplanarak kredi yapılandırma süreçlerine hız ve etkinlik kazandırılması sağlandı.
YÜZLERCE FİRMA İLE ANLAŞMA YAPILDI
Şubat ayı itibarıyla 7 büyük bankaya ilave olarak diğer bankalar da müzakerelere katılmaya başladı. Sürece diğer bankaların da destek vermeye başlaması, borçlu firmalara sunulan çözümleri hızlandırdı, kredi yapılandırmalarında önemli ilerlemeler sağlandı. Bankalarca yürütülen heyet çalışmalarıyla yüzlerce firma ile görüşülerek müzakereler yapıldı. Mali zorluk yaşamakla birlikte, süreci suiistimal etmeyen, uygun koşullarda borçlarını ödemek niyetinde olan yüzlerce firma ile anlaşma sağlandı.
SİSTEMDEN ÇIKAN FİRMA BİNİ AŞACAK
Heyet görüşmeleri sayesinde tüm banka borçlarını tek seferde, mali durumlarına uygun olarak yapılandıran firmalar, piyasa alacaklılarıyla da anlaşmaya vararak konkordatodan çıkmaya başladı. Kredi yapılandırma çalışmalarının yoğun biçimde devam ettiği belirtilerek, birkaç ay içerisinde konkordatodan çıkan firma sayısının bini aşacağı ve yaklaşık 15 milyar liralık kredi paketinin konkordato kapsamından çıkarılmış olacağı öngörülüyor.
BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ
Sektör temsilcileri, bankaların kredi borçlarını ödemekte zorlanan firmalara bakış açısının son dönemde çok büyük değişim gösterdiğini vurguluyor. Önceden kredi borçlarını yapılandırmakta ve bankalarla anlaşmakta zorluk yaşayan firmalara, bugün bizzat bankalarca çözüm önerileriyle gelindiği, firmaların mali durumlarına uygun çözüm paketlerinin bankalarca sunulduğu görülüyor. Bunun etkisiyle, yeni konkordato müracaatları azalırken, konkordatodan çıkışlar da hızlandı.
KONKORDATO NEDİR?
Konkordato, şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması için başvurdukları hukuki bir yöntem. Mali durumu bozulmuş olan borçlunun, borçlarını belli bir oranda ve vadede ödemesine ilişkin alacaklıları ile yaptığı ve mahkemece onaylanan bir anlaşma niteliği taşıyor. Geçen yıl doların 7.24 ile tarihi zirvesini görmesi ve yaşanan kur krizinin ardından şirketlerin döviz cinsinden borç yükünün artması, borçlarını ödeyemez hale gelmelerine, bu da alacaklıları ile anlaşma yapmalarına yol açtı.