Yeni Ekonomi Programı ile benimsenen üç ana bileşen olan dengelenme, disiplin ve değişim vizyonunun, finans kesimi tarafından memnuniyetle karşılandığına dikkat çeken Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, "2018'de küresel finansal koşullarından kaynaklı endişeleri atlatarak başarıyla dengelenmeyi tamamlayan ekonomimiz, uygulanan kuvvetli mali disiplinle birlikte hem enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi, hem de cari işlemler açığının sürdürülebilir bir seviyeye indirilmesi adına olumlu gelişmeleri görmeye başladık" dedi.
GÜÇLÜ ADIMLAR ATILACAK
Ekonomi programının değişim dönemini büyük bir ilgiyle karşıladıklarını ifade eden Topaç, "Bu dönemde finans kesimi açısından en önemli bileşenin, ekonomi programımızın temel hedeflerinden olan finansal istikrarı ve güvenliği esas alan yeni bir finansal mimarinin tasarlanması olarak görüyoruz. Finansal hizmetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve derinleştirilmesi adına yapılacak çalışmalarda var gücümüzle çalışmak konusunda kararlıyız. Sermaye piyasasının stratejik sektör olarak benimsenmesiyle, finansmanda payının artması için güçlü adımlar atılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.
PİYASAMIZ GELİŞTİRİLMELİ
Topaç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstikrarlı bir yapı için gerekli etkenlerin piyasamızda yer aldığı görülmekle beraber, gerek girişimciler gerekse yatırımcıların sermaye piyasasından yeterli faydayı sağlayamadığı gözleniyor. Reel sektörün finansmanı açısından bakıldığında ekonomik faaliyetlerin finansmanı ağırlıklı olarak bankacılık kesimi üzerinden sağlanıyor. Benzer şekilde, tasarruf sahipleri birikimlerini ağırlıklı olarak bankacılık kesiminde değerlendiriyor. Ülkemizde ekonomik faaliyetlerin finansmanı için sermaye piyasasını geliştirmenin sürdürülebilir ekonomik büyüme için önemli olduğunu düşünüyorum."
YATIRIMCILARI CEZBEDECEĞİZ
Dönüşüm dönemi olarak adlandırılan 2019'da ekonomik reformların hızlanarak süreceğini, Türkiye'nin sahip olduğu güçlü potansiyeli ile yerli ve yabancı yatırımcıları cezbedeceğini vurgulayan Topaç, "Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak'ın sermaye piyasalarına yönelik destekleyici söylemlerini memnuniyetle karşılıyor ve heyecan duyuyoruz. Cumhurbaşkanlığımız öncülüğünde sermaye piyasanın gelişiminin önünü açacak teşvik ve tedbirlerin 2019 yılının ilk yarısında alınmasını bekliyoruz. Bu tedbirler arasında, sermaye piyasası mevzuatının sadeleştirilmesi, sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirlere ilişkin vergisel teşviklerin sağlanması, bireysel emeklilik sisteminin mimarisinin yeniden tasarlanması, tasarrufların sermaye piyasasıyla yatırıma yönlendirilmesi ve reel sektörün finansmanında sermaye piyasasının payının artırılmasına yönelik teşvikler olacağını düşünüyoruz. Biz de proaktif davranarak sektör temsilcilerinden oluşan çalışma grupları oluşturduk ve alınacak teşvik ve tedbirlerle ilgili kamu karar alıcı birimlere sağlıklı bilgi iletebilmek adına çalışmalarımızı yaptık" dedi.
EYLEM RAPORU HAZIRLANDI
Sermaye piyasasının sunduğu uzun vadeli fon yapısının, göreli olarak düşük maliyetli kaynak yapısıyla Türkiye'nin sağlıklı ve sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacağını kaydeden Topaç, "Sermaye piyasalarının daha ön plana çıkmasına yönelik görüş ve çözüm önerilerimizi içeren, 'Sermaye Piyasasının Geliştirilmesine Yönelik Öneriler ve Eylemler' raporumuzu Eylül 2018'de yayınladık. Raporda yer alan görüş ve önerilerimizi düzenleyici otoritelere aktardık. Nitekim, önerilerimiz arasında yer alan ve menkul kıymetleştirme faaliyetlerinin gelişmesi için finansal piyasaların büyük aktörlerinin işbirliği ile hayata geçirilecek olan İpotek Finansman Kuruluşunun kurulması için çalışmalara başlanmış ve şirketin ortakları belirlendi" dedi.
ÖNCELİKLİ HEDEF İFM PROJESİ
SERMAYE piyasalarının küresel platformda yer alması ve cazip hale gelmesi için İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) projesinin öncelikli olduğunu belirten Topaç, "Ülkemizde ekonomik büyümenin desteklenmesi ve katma değeri yüksek olan finans sektörünün geliştirilmesi amacıyla İstanbul'un küresel finans merkezi halini alması için güçlü adımların atılacağına inanıyoruz. Finansal hizmetler kesimi temsilcileri olarak devletimize bu konuda elimizden gelen desteği sağlamak konusunda kararlıyız. Sermaye piyasamızın derinleştirilmesine yönelik teşvik ve tedbirlerin, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi vizyonuyla birlikte gerçekleştirilmesiyle, yerli ve yabancı yatırımcıların birikimlerini değerlendirebileceği rekabetçi ve cazip bir finansal ekosistemin yaratılacağı, reel sektörümüzün daha kolay, daha uzun vadeli ve daha uygun maliyetle kaynak bulacağı ve böylece ekonomimizin istikrarlı büyümesine katkı sağlanacağı inancındayız."