Türkiye'nin küresel ekonomin bir parçası olduğunu söyleyen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, "Bu nedenle küresel değişimlerin etkisine açığız. Bugün ticaret savaşlarına küresel büyüme endişelerinin eşlik ettiği bir dönemden geçiyoruz. Bunlar ister istemez bizleri de etkiliyor. Bu nedenle de bu yeni döneme uyum sağlamamız gerekecek" dedi. Bu küresel etkiler düşünüldüğünde ekonomi yönetimi, iş dünyası, bankalar, BDDK, Merkez Bankası ve düzenleyici kurumların koordinasyonunun çok daha önemli hale gelmeye başladığını anlatan Zorlu, şöyle devam etti: "Geçen yıl yaşadığımız kur şoku sonrasında bu koordinasyon ve uyumun olumlu katkılarını gördük. Ancak henüz tüm sıkıntıları geride bırakmadık. O yüzden iş dünyası, kamu ve toplum olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor. Dengelenme süreci devam ediyor. Yılın ikinci yarısından itibaren önümüzü daha rahat görebileceğiz."
ENFLASYONDA MAKUL SEVİYELER GÖRÜLECEK
Kolay olmayan koşullara rağmen, 2019'a iyi bir başlangıç yapıldığını anlatan Zorlu, enflasyonda gerilemeye, cari açıktaki daralmaya, ekonomik daralmanın hız kesmesine dikkat çekti. "Ülke olarak dengelenmeye, yeniden sağlıklı ve kalıcı büyümeye odaklanmamız gerekiyor" diyen Zorlu, şunları anlattı: "Bunun için sanayi ve ihracatı daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü sanayi, üretim ve ihracat bir ekonominin can damarıdır. Katma değer yaratan ve dünya ile rekabet edebilen bir sanayiyi destekleyecek ekonomik yapıyı daha da geliştirmeliyiz. Türkiye'nin dönüşüm ve dengelenme sürecine 2019'da da devam edeceğini düşünüyorum. Bu süreçte katma değerli üretim ve ihracat sürükleyici güç olmaya devam edecektir. Küresel riskler de devam ediyor. O yüzden tedbiri elden bırakmamız gerekiyor. Yılsonuna doğru enflasyonda daha makul seviyeleri görebileceğimize inanıyorum. Faizlerde de bir miktar gerileme olacaktır. Bu da gelecek yıl için bizlere rahat nefes aldıracaktır."
KRITIK ALANLARA ODAKLANACAĞIZ
Bugüne kadar olduğu gibi 2019'da da ülkemiz için katma değer üretmeye devam edecekleri müjdesini veren Zorlu, "Türkiye'de sanayide en çok istihdam yaratan 3 gruptan, en büyük 7 ihracatçıdan ve en çok gelir yaratan 6 gruptan biriyiz. Türkiye'nin toplam satışlar içerisinde yurtdışı satışı oranı en yüksek olan grubuyuz. Ciromuzun yaklaşık üçte ikisi dövize dayandığı için kurlardaki değişime karşı korunaklı bir pozisyondayız" diye konuştu. Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kritik alanlara odaklanmaya devam edeceklerini anlatan Zorlu, şunları kaydetti: "60'ı aşkın şirketimiz, 30 bin civarındaki çalışanımızdan aldığımız güçle 155 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İçinden geçtiğimiz süreci bir dönüşüm fırsatı olarak görüyoruz. Grubumuzu geleceğin akıllı dünyası için katma değerli servisler üreten bir global grup haline getirecek stratejik adımları güçlendiriyoruz. Adına Akıllı Hayat 2030 dediğimiz akıllı ve sürdürülebilir bir dönüşümü tüm şirketlerimize yayıyoruz. Sürdürülebilirliği, iş yapış şekli haline getirdiğimiz bir dönüşüm bu." Akıllı ürünlerden akıllı evlere, akıllı evlerden akıllı şehirlere uzanan 360 derecilik bir vizyon ile akıllı yaşamı harekete geçirecek yatırımlar yaptıklarını söyleyen Zorlu, "Tekstilde ve Vestel'de akıllı ve yenilikçi ürünlerimizle 155 ülkede insanların hayatını iyileştiriyoruz. Vestel'de bir yandan geleceğin akıllı evleri ve şehirleri için çalışırken bir yandan da Vestel City'i Türkiye'nin Endüstri 4.0'a geçiş yapan ilk tesisi haline getirmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'deki santrallerimizin yüzde 87'si yenilebilir enerji kaynaklarına dayanıyor. Jeotermal, hidroelektrik ve rüzgârdan sonra güneş enerjisine yatırım yapıyoruz. Güneş enerjisinden elektrik üretimine, güneş panellerinin satışı ve çatılara yerleştirilmesine kadar birçok farklı işi hayata geçiriyoruz" diye konuştu.