Geçen yılın ağustos ayındaki kur saldırısının ardından, Türkiye'yi diz çöktürme operasyonunun en önemli ayaklarından olan yüksek faiz sarmalı, hükümetin kararlı tutumu ile dağılmaya başladı. Mevduat faizleri 7 Eylül 2018'den bu yana ilk kez yüzde 20'nin altına inerken, ticari kredi faizlerinde ise bir haftada 3 puanlık düşüş oldu.
6 AYDA İKİYE KATLANMIŞTI
Merkez Bankası verilerine göre 6 Nisan'da yüzde 12.5 olan bankaların mevduata uyguladığı ortalama faiz, kur atağının ardından yaratılmaya çalışılan belirsizlik havası ile 21 Eylül 2018'de iki kat artarak yüzde 25'e çıkmıştı. Hükümetin eylül ayında açıkladığı Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile birlikte güven ortamının perçinlenmesi, bankaların likidite sorununu yaşamaması, makro hedeflerin tutturulması ve kamu bankalarının üstlendiği misyon faizlerdeki düşüşü de beraberinde getirdi. 8 Şubat'ta yüzde 20.17 olan mevduat faizleri, 15 Şubat'ta yüzde 19.83'e inerek yüzde 20'nin altına gerilemiş oldu.
REEL SEKTÖR RAHATLIYOR
Hükümetin, başta KOBİ'ler olmak üzere reel sektörün finansman ihtiyacının karşılanması için likidite konusunda attığı adımlar, bankaların ticari kredi faizlerine de yansıdı. 25 Mayıs 2018'de yüzde 19 olan, kur atağının ardından, 21 Eylül'de yüzde 38.3'e çıkan ticari kredi faizleri bu yıl düşüşünü hızlandırdı. Merkez Bankası verilerine göre 8-15 Şubat 2019 tarihleri arasındaki bir haftada 3 puan daha düşen ticari kredi faizleri, yüzde 20.33 ile 25 Mayıs 2018'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Hazine'nin iç borçlanmadaki başarılı stratejisi ve devam eden nakit girişinin etkisiyle, gerek kredilerde gerekse mevduatta orta hedefin tek hane olduğu ifade ediliyor.
"KREDİLERDE NEGATİF GİDİŞAT BİTMİŞTİR"
Türkiye
Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Türkiye'nin ekonomik zorlukları aşacak güce sahip olduğunu vurgulayarak, "Bugün artık düne nispetle çok net önümüzü görüyoruz. Beklentilerde de fevkalade olumlu iyileşmeler görüyoruz" dedi. Total kredi miktarının artıya geçtiğine dikkati çeken Aydın, şöyle devam etti: 1-1.5 aydır fevkalade bir bolluğa, rahat bir likiditeye sahibiz. Türkiye'ye tekrar sermaye akımı başlamıştır. Likiditemiz olunca üstüne oturacak halimiz yok. Onu bireylere ve firmalara kullandırmamız gerekiyor. Bu, hemen kredilerde bir toparlanmaya vesile oldu. Artık kredilerdeki negatif gidişat bitmiştir. Son 10 gündür krediler, pozitif gidiyor. Hem de temel altyapı yatırımlarda."
IMF İLE İŞİMİZ YOK
Aydın, Ziraat Bankası'nın Türkiye dış ticaretinin yüzde 14'lük bölümünü tek başına karşıladığını vurgulayarak, "Paramız vardı, verdik. Teminatlarımızı da aldık. Türkiye'nin IMF ile hiçbir işi yoktur. Sadece Halkbank'ın ilk üç ayda esnafa dağıttığı kredi miktarı 10 milyar liradır. Yani IMF'ye gidecek halimiz yok, paramız pulumuz var" dedi. Kulüplerin borçlarının yapılandırılmasına da değinen Hüseyin Aydın, "Nakit akışlarında bozukluk var, teminatta sıkıntı yok. Ülkenin kaynaklarını çarçur falan etmedik" diye konuştu.