Gramajı düşürülen ürünlerin "indirimli fiyat süsü" verilerek satıldığını, zaman zaman bu ürünlerde indirim dahi yapılmadığını vurgulayan dernek temsilcileri, tüketicileri, bu "kurnazlığa" karşı dikkatli olması ve alışveriş yaparken ürünlerin gramajını incelemesi gerektiği konusunda uyarıyor. Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu konunun son yıllarda zaman zaman gündeme geldiğini ancak yaz aylarındaki spekülatif ataklardan sonra sıkça karşılaşmaya başladıklarını söyledi.
Döviz fiyatlarındaki hızlı artış sonrası ürünlere zam yapıldığını belirten Koçal, yetkililer ve halkın tepkisinden çekinen bazı üreticilerin, sonraki süreçte gramaj düşürerek "gizli zam" yaptığını vurguladı.
Koçal, "Kur dalgaları sırasında zam yapan bazı üreticiler, tepkilerden çekindiği için sonraki süreçte açıkça fiyatı artırmadan gramaj düşürerek gizli zam yaptı. Döviz yükseldiği anda artan fiyatlar, doların düşmesi sonrası gerilemedi. Bir de bunun üzerine gramajların azaltıldığını düşünürsek ciddi zam olduğunu görüyoruz." dedi.
Bu konularda çok şikayet aldıklarını anlatan Koçal, firmaların gramajı düşürerek iki yönlü zam yapmış olduğunu söyledi. Koçal, "Elimizde belgeleri var. Bir şampuan markası, 700 mililitre olan ürününü önce 650 mililitreye, sonra 600 mililitreye, son olarak da 550 mililitreye düşürmüş durumda. Ürün miktar olarak yüzde 20-25 azalmış ancak fiyatlar aynı veya artmış durumda. Bunların fotoğrafı da var bizde." şeklinde konuştu.
"GRAMAJA İLİŞKİN STANDART GETİRİLMELİ"
Aziz Koçal, burada haksız kazancın söz konusu olduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"Tüketici, aldığı her ürünün gramajına bakmalı. Gramajlar düşürülerek fiyatların indirimli veya zamsız olduğu süsü veriliyor. Burada iş tüketiciye düşüyor. Aldığı ürünün gramajına bakmalı ve geçmişte aldıklarıyla kıyaslamalı. Öte yandan, bu konuda bir standart oluşmalı. Bu Türk Standardları Enstitüsü aracılığıyla olabilir. Her ürünün gramajının sabit olabileceği bir standart olabilir. Mesela, 'şampuanlar 500, 750 ve bin mililitre olmalı' diyebiliriz. Yoğurt, bisküvi, çay ve toz şeker gibi ürünlere de bir standart konulabilir. Böylece tüketici mağdur olmaz. Bir de etkin denetim ve caydırıcı cezalar olursa suistimalin önüne geçilir."
Koçal, imalatçıların ve sanayicilerin bağlı olduğu meslek kuruluşlarına da burada iş düştüğünü, etik kuralların işletilmesi gerektiğini söyledi.
"TÜKETİCİLERİMİZ, ÜRÜNLERİN GRAMAJINI VE ADEDİNİ İNCELEMELİ"
Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da özellikle 2018 ortalarında dolardaki dalgalanmaya paralel olarak pek çok gıda ürününde fiyatların arttığını, bu süreçte bazı üreticilerin ürünlerin miktarını azaltmaya başladığını ifade etti.
Her zaman kilogramla satın alınan yoğurt ve paket çayın bir kilogramdan 900-800 grama, kaşar peynirinin 700 gramdan 600-550 grama, sıvı yağın 5 litreden 4,5 litreye düşürüldüğünü bildiren Ağaoğlu, tuvalet kağıdı gibi ürünlerde de adet bazında azalma olduğunu aktardı.
Ağaoğlu, "Bu yöntemle bir nevi gizli zam yapıldığını gördük. Paketlerin üzerinde yeni gramajlar yazıldığı için ortada yasaya aykırı bir durum yok. Ancak bu durum, ahlaki ve etik değil. Çünkü tüketici, alışkanlık dolayısıyla içerisinde bir kilogram yoğurt veya çay, 700 gram peynir olduğunu düşünerek ürünü satın alıyor." diye konuştu.
Girdi maliyetlerinde değişiklik olmadan veya kur dalgalanmasına maruz kalmadan yapılan zamların Ticaret Bakanlığına mobil uygulama veya telefon üzerinden şikayet edilebileceğini bildiren Ağaoğlu, "Ayrıca, tüketicilerimiz çok dikkatli olmalı, gramajlara, adetlere bakarak ürünleri almalı." dedi. Piyasaya hakim olan bazı ulusal market zincirlerinin, bu avantajını kullanarak üreticiden direkt aldığı sebze ve meyveyi yüksek kar oranıyla sattığını iddia eden Ağaoğlu, bu marketlerin tüketicilerde itibar kaybına uğradığını, tüketicilerin artık pazar ve yerel marketlerden alışveriş yaptığını söyledi.