Toplantıda enerji dönüşümünün ekonomiye, iş dünyasına ve sürdürülebilirliğe faydaları tartışıldı. Yenilenebilir enerjinin entegrasyonu, altyapı/kapasite yatırımları ve finansman kaynaklarının düşük karbonlu çözümlere kaydırılması gibi konular masaya yatırıldı.
Etkinlikte OECD tarafından hazırlanan 'İklime Yatırım, Büyümeye Yatırım' raporu açıklandı. Başarılı bir enerji dönüşümünün makro ekonomik faydalarını gösteren OECD'nin bu çalışması, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu G20 ülkelerinin iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine; ekonomik büyüme, rekabetçilik ve refah artışı ile eşzamanlı nasıl ulaşacağını anlatıyor. Bunun yanı sıra kısa ve orta vadede büyümeyi destekleyecek mali ve yapısal reformları ele alıyor.
ÖNEMLİ OLAN İSTİKRARLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi'nin 'Türkiye'de Enerji Dönüşümü: Yatırımlar ve Fırsatlar' serisinin ilki olan etkinlikte Hakman, hızlı nüfus artışı ve ekonomik büyüme nedeniyle Türkiye'nin enerji talebinin arttığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Günümüzde Türkiye'nin birincil enerji arzının dörtte üçü ithal kaynaklardan sağlanıyor. Öte yandan, Türkiye çok büyük bir yenilenebilir ve enerji verimliliği potansiyeline sahip. Düşük karbonlu ve dirençli bir geleceğe yatırım yapılarak hem yerel kaynaklar harekete geçirilebilir hem enerji arz güvenliği kuvvetlendirilebilir, ticaret daha dengeli hale getirilebilir, yeni ekonomik faaliyet alanları ve istihdamda artış sağlanabilir. Ayrıca bu, çevre kalitesinin iyileştirilmesine de fayda sağlayacaktır."
Önemli olanın istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme olduğunu vurgulayan Hakman rapora işaret ederek, ekonomik büyümenin desteklenmesi ve verimliliğin artması için dünyayı yüksek karbonlu bir geleceğe mahkûm etmemek gerektiğinin altını çizdi.