Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonunda Türkiye ekonomisinin, küresel ekonominin yeniden yapılandığı bu dönemi "dengeleme ve disiplin dönemi" olarak geçiriyor olmasının ihracata önemli bir misyon yüklediğini söyledi.
Gülle, "Bu nedenle Ticaret Bakanlığı'mızın liderliğinde TİM ve ihracatçı birliklerimiz olarak sadece ekim ve kasım aylarında Cumhuriyet tarihinin rekor aylık ihracat rakamlarını yakalamamız değil, 2018'in üçüncü çeyreğinde net ihracatın büyümeye 6,7 puan ile son 10 yılın en büyük katkısını sağlaması suretiyle üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 1,6 büyüme yakalaması bizler için övünç kaynağıdır. Elimizdeki veriler, 2018'in bitirmekte olduğumuz son çeyreğinde ihracatın büyümeye önemli bir katkı sağlamayı sürdüreceğine işaret etmektedir." ifadelerini kullandı.
TİM ve ihracatçı birliklerinin, 2019'da da milli ihracat seferberliğini aynı hızla sürdüreceğini bildiren Gülle, Türkiye ekonomisinin gelecek yılı da pozitif bir büyüme ile tamamlaması adına üzerlerine düşeni tam anlamıyla yerine getireceklerini söyledi.
Gülle, "Türkiye'nin ekonomi ve ticaret diplomasisinin bayraktarı olan TİM ve ihracatçı birliklerimiz, Türkiye'nin döviz gelirlerinin dinamosu olarak ülkemizin finansal istikrarına da en değerli katkıyı vermeyi sürdürecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve vizyonu ile ihracatımızın milli bir mesele olduğunun idrakiyle Türkiye'nin Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarındaki başarılarından güç alarak önümüzdeki 5 yılın temel hedefi olan dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefini gerçekleştirmek adına aynı seferberlik anlayışıyla çalışmalarımızı yürüteceğiz." diye konuştu.
"DARALAN YATIRIMLAR, FAİZ ORANLARINA YÖNELİK TARTIŞMALARI GÖZLER ÖNÜNE SERMELİ"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 5,3 büyüyen Türkiye ekonomisinin, yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 1,6 ile pozitif büyüme performansını sürdürmesinin, "ekonomide dengelenme" sürecinin ilk meyvelerinin alındığına işaret ettiğini söyledi.
Temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan bu dönemde, kur şokları ile ekonomiye "ayar" verilmeye çalışıldığını belirten Kaan, "Bunun etkisiyle ekonomik aktivitede önceki dönemlere kıyasla bir ivme kaybı gözlenmişti. Milli ekonomimize yöneltilen bu saldırı ve yürütülen algı operasyonlarına karşın bu dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 1,6 büyümesini önemsiyoruz. Dengelenme sürecindeki Türkiye ekonomisi için önümüzdeki dönem, ivme kaybının belirginleştiği ancak çok daha sağlam temelli bir büyüme oranlarından söz ettiğimiz bir dönem olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaan, iç talebin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,1 artış kaydetmesinin, "tüketim merkezli" büyüyen bir Türkiye ekonomisinden "üretim odaklı" büyüyen bir Türkiye ekonomisine geçiş için önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
İç talepteki ivme kaybının aksine dış talepte gözlenen hızlı artışın, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının en sevindirici tarafı olduğuna işaret eden Kaan, şunları kaydetti:
"Önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,6 oranında artış kaydeden mal ve hizmet ihracatı, ihracat odaklı büyümenin tesis edilmesi adına önemli bir veri sunmaktadır. Nitekim MÜSİAD olarak birçok vesileyle dile getirdiğimiz gibi, orta ve uzun vadede büyüme performansımızı sürdürmeyi hedefliyorsak ihracatın sürekli olarak artırılması ve dış talebin büyümeye katkısının kalıcı bir şekilde pozitife dönmesi gerekmektedir.
Buna karşın önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8 oranında daralan yatırımlar, faiz oranlarına yönelik tartışmaları yeniden gözler önüne sermelidir. Zira ağustos ayı itibarıyla finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar neticesinde faiz oranlarının önceki dönemlere göre yükselen bir grafik çizdiğini ve buna paralel şekilde yatırımların ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bu vesileyle Türkiye ekonomisinin gerçeklerine uygun ve daha makul faiz oranlarının belirlendiği bir ortamda, yatırımların yeniden artışa geçeceğine dair inancımızı yineliyoruz."
"FAİZLERDE VE ENFLASYONDA DÜŞÜŞ YAŞANACAĞI KANAATİ İÇERİSİNDEYİZ"
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur ise yatırımcının üretimden ziyade parayı tutmak adına faize yöneldiğini, bunun da büyüme oranında ilk iki çeyrekte görülen rakamların üçüncü çeyrekte yüzde 1,6'ya kadar gerilemesine neden olduğunu söyledi.
Cesur, "Daha da olumsuz bir tablo ile karşılaşabilirdik. Yerinde alınan tedbirler ile şu an durumu stabilize edebildik. Eskisi gibi yüksek rakamlar olmamakla birlikte ekonomide dengeleme politikası ile birlikte zaman içinde faizlerde ve enflasyonda düşüş yaşanacağı kanaati içerisindeyiz." şeklinde konuştu.
Cesur, kasım ayında alınan tedbirler sonrası enflasyonun yıllık yüzde 21,6'ya gerilediğini hatırlatarak, Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi gerektiğini savundu.
Türkiye'nin alternatif ticaret ve finans modellerine yönelmesi gerektiğini belirten Cesur, şunları kaydetti:
"Dünyada yaşanan ticaret savaşları sonrası paranın seyri başka yönlere kaymaya başladı. Bu yönlerden biri de teknoloji alanında yaşanıyor. Türkiye'nin de dünyada ekonomi alanında söz sahibi olabilmesi için özellikle yerli teknoloji alanında hamleler yapması gerekiyor. Katma değeri yüksek, marka değeri taşıyan yerli ve milli teknolojik ürünler üretmemiz gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızın da belirtmiş olduğu üzere uçtan uca yerlileşme politikası başlıca hedefimiz olmalı ki enflasyon ve faiz girdabına girmeden her yıl yüzde 5'in üzerinde büyüyen bir Türkiye'yi görebilelim."