Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, düzenlediği basın toplantısında, sermaye piyasasının mevcut durumu, aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketlerinin üçüncü çeyrek verilerini paylaşırken, sermaye piyasalarının geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yılın ikinci yarısında yaşanan zor dönemi başarıyla atlattıklarını dile getiren Topaç, 2018 yılı boyunca öz kaynak finansmanı yoluyla 14 milyar TL, borçlanma yoluyla da 145 milyar TL kaynak yaratıldığını belirtti.
Topaç, yılın ikinci yarısında halka arzlar dursa da tahvil ihraçlarının devam ederek sermaye piyasasının şirketlere finansman sağlamayı sürdürdüğünü kaydetti.
İkincil piyasa işlemlerine değinen Topaç, Borsa İstanbul'un, dünyadaki en likit piyasalar arasında yer aldığını belirtti.
Topaç, pay piyasası işlemlerinin, yılın 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak 3 trilyon TL'ye çıktığını, 2017 yılında 250 bin kişi civarında olan işlem yapan aylık müşteri sayısının, eylül ayında 350 bin kişiye kadar yükseldiğini bildirdi.
Teknolojik gelişmelerin aracı kurumların iş modelini değiştirdiğini ifade eden Topaç, aracı kurumlarca yapılan işlemlerin yüzde 45'inin internet üzerinden gerçekleştirildiğini, ilk defa derlenen verilere göre, algoritmik/yüksek frekanslı işlemleri de içeren doğrudan piyasa erişimi (DMA) işlemlerinin toplam işlem hacmindeki payının yüzde 11 olduğunu söyledi.
Kaldıraçlı işlemler daralırken, VİOP işlemleri artıyor
Erhan Topaç, "Türev piyasalara ilişkin ise yeni düzenlemelerle kaldıraçlı işlem hacmi daralırken, müşterilerin Borsa İstanbul'daki Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'na (VİOP) yöneldiği gözleniyor." yorumunda bulundu.
Topaç, birlik verilerine göre, VİOP'ta işlem yapan müşteri sayısının 2017 başında 8 bin 500 civarındayken, Eylül 2018'de 15 bin kişiye yükseldiğini, kaldıraçlı işlem yapan müşteri sayısının ise aynı dönemde 40 bin kişi üzerinden 5 bin kişi civarına indiğini söyledi.
Son dönemde aracı kurumların gelir çeşitliliğindeki artışını çok olumlu gördüklerini ifade eden Topaç, giderlerdeki artışın yüzde 13'te kalması ve artan faaliyet dışı finansal gelirler sayesinde aracı kurum sektörü net kârının iki katına çıkarak 1,1 milyar TL olduğunu kaydetti.
Topaç, "Yakın zamanda sektörümüzün üçüncü çeyrek dönemine ilişkin verileri derledik. Aracı kurumlarımızın toplam geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak yılın 9 ayında 2,4 milyar TL'ye çıktı." dedi.
Portföy yönetimi şirketlerince yönetilen tutarın 2017 sonuna göre yüzde 8 artarak Eylül 2018'de 171 milyar TL'ye ulaşsa da fon büyüklüğündeki büyümenin 2018 yılında yavaşladığını aktaran Topaç, "Kısa vadeli borçlanma araçları ve para piyasası fonlarında eylül ve ekim aylarında 9 milyar TL civarındaki net sermaye çıkışında, ağustos sonunda mevduat ve katılma hesaplarındaki stopaj avantajının etkili olduğunu düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Topaç, sermaye piyasalarında artık diplere gelindiğini, tek yönün yukarı olduğunu dile getirerek, "Artık yatırımcı sayısı da artacak. Bunu; halka arzlara, piyasanın bir miktar cazip hale gelmesine ve yeni teknolojilere bağlayabiliriz. Sermaye piyasası zorlu dönemi başarıyla atlattı. Menkul kıymetleştirme faaliyetlerinin ülkemizde yaygınlaşması için önemli bir adım atıldı." şeklinde konuştu.
SERMAYE PİYASASI DERİNLEŞİYOR
TSPB Başkanı Topaç, bu hafta içinde Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) tarafından tamamlanacak varlığa dayalı menkul kıymet ihracına ilişkin de bilgi verdi. Bu gelişmenin, uluslararası sermaye piyasalarında yoğun olarak kullanılan menkul kıymetleştirme faaliyetlerinin Türkiye'de de yaygınlaşması için önemli bir adım olduğunu vurgulayan Topaç, TKYB'nin, 4 bankanın (Halkbank, Ziraat Bankası, VakıfBank ve Garanti Bankası) bilançosunda yer alan konut kredilerini alacağını anlattı.
Bankaların 3 milyar 150 milyonluk kredi havuzu olacağını aktaran Topaç, şöyle devam etti:
"TKYB, devreye hızlı girilsin diye varlık finansmanı fonu kurdu. Bunun vergi düzenlemesi de yapıldı. Bu fon, 5-6-7 Aralık'ta yatırımcılara varlığa dayalı menkul kıymet ihracı yapacak. Buradan gelecek paralar nakit olarak ilgili bankalara geri dönecek. Karşılığında da ipotek teminatlı menkul kıymet dediğimiz kredi havuzlarını, varlık finansman fonuna ihraç etmiş olacaklar.
Yatırımcılar bankalara kredileri ödedikçe, paralar fona geri gelecek, buradan da yatırımcılara ödenecek. Bu, bankaların bilançolarındaki kredi havuzunun menkul kıymetleştirilmesini sağlıyor. 5 senelik bir menkul kıymet ihracı yapılmış oluyor. Sistem bu şekilde işleyecek. İnşallah başarılı bir halka arz olur. Bu boyutta ilk defa oluyor."
Topaç, birliğin İpotek Finansmanı Kuruluşu önerisi olduğunu hatırlatarak, "Bu konuda özelleşmiş, ölçek ekonomisine dayalı bir yapı ile kredilerin menkul kıymetleştirmesini sağlayacağımızı düşünüyoruz. Söz konusu kurumun ortaklık ve yönetim yapısının Türkiye finansal hizmetler sektöründeki meslek örgütlerinden olmasını önerdik." dedi.