Vardar, "2018'i zorluklara rağmen yüzde 25 büyüme ile kapatacağız. 2019 yılı hedefimiz ise yüzde 35'in üzerinde bir büyüme yakalamak. Bu büyüme oranları bizleri memnun ve motive ediyor. Jolly markası olarak bizleri mutlu eden bir diğer gelişme de, dünyanın en büyük yatırım banklarından olan Goldman Sachs'ın şirketimiz içindeki azınlık hisse payını daha da artırması oldu. Bu sadece bizim için değil, Türkiye ve Türk turizmi için de çok önemli bir güvenin göstergesidir. Goldman Sachs'dan aldığımız bu destek ile global arenadaki varlığımız daha da yukarılara taşıyarak, küresel düzeyde iddialı oyunculardan biri olmayı hedefliyoruz. Yine bu vizyona uygun olarak logomuzu da yeniliyoruz. Artık Jolly olarak yolumuza devam edeceğiz. Yine en büyük önceliğimiz misafir memnuniyeti olacaktır" dedi.
"2019'dan beklentilerimiz çok daha yüksek"
Jolly Tur'un büyüme hedeflerinden bahseden Vardar, "Bizim için 2018'in önemi, özellikle son senelerde siz de takip ediyorsunuz, teknoloji şirketimizin bir hazırlığı vardı. Bugün artık sonuçlandı. Geçen ay itibarıyla ilk fazını tamamladık. Jolly için yeni dönem yani 2019, büyüme hızımızda önemli gelişmelerin olacağı bir yıl olacak. 2019, özellikle iç pazarda, belki pazarın daralması olanağı gözüken bir senede, büyüme hedefimizi çok daha yukarılara çıkartarak devam ediyoruz. 2019'dan beklentilerimiz çok daha yüksek. Sizlerin de desteğiyle beraber İnşallah iyi bir sene olur. Tabii sadece Jolly için değil; inşallah ülkemiz için de güzelliklerin, mutlulukların, hep konuşulduğu bir sene geçiririz. Yurt dışı turlar bizim için çok önemli. Tabii ki ana işimiz otel pazarlamak, otel satmak ama bir şirketin esas ruhunu, kalitesini belirleyen şey paket turlardır. Yurt dışı paketleri, kültür paketleri çünkü gidilecek destinasyon, program, rehber, otel, ulaşım aracı gibi bir sürü unsurun beraber olduğu bir düzendir. O anlamda biz yurt dışı turlarında geri adım atmıyoruz. Önümüzdeki sene için yine büyüme hedefi koyduk. Türk turizmi hak ettiği yere yavaş yavaş geliyor diye düşünüyoruz. Ama bu bağlamda güvenlik çok önemli. İnşallah ülkemizde hiçbir olumsuzluğun konuşulmadığı bir dönem olur. Ülkemiz de gerçekten hak ettiği turizm değerlerine ulaşır diye düşünüyorum. Şu anda veriler de bu yönde devam ediyor" dedi.
'Tatil lüks değil, ihtiyaçtır'
Tatilin herkes için bir ihtiyaç olduğunu lüks olmadığını ifade eden Vardar, "Tabii burada sadece ticaret yapan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olarak değil, biz işimizi biraz da sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Tatil gerçekten herkesin hakkı, bir lüks değil, bir ihtiyaç olarak düşünüyoruz. Hatta bence doktorların bile reçete yazması gereken bir şey olması gerektiğini düşünüyorum. Her sene bir hafta bir Türk misafirin kesinlikle tatil yapması lazım. Çünkü güzel geçen bir tatil hem iş hayatımızda hem ev hayatımızda hem sosyal ilişkilerimizde çok daha önemli bir yer alıyor. O yüzden iç pazar çok daha önemli bir öneme sahip. Bu anlamda bence Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB ile birlikte iç pazarla ilgili oluşabilecek bu daralmaya hep birlikte önlem almamız gereken bir dönem yaşadığımızı düşünüyorum. Çünkü biz tatili bir lüks ihtiyaç olarak öne koyarsak bu önümüzdeki senelerde çok daha farklı sıkıntılara sebep olabilir. O yüzden bu günlerde bu konunun çok daha ciddi anlamda ele alınması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Toplantı, Mete Vardar'ın basın mensuplarının sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.