Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, "61 yıllık sanayici bir aileyiz. Şikâyet etmek bize yakışmaz. Çarklar dönüyor, savunma ve havacılık alanında yatırımlarımız devam ediyor" dedi. Cezayir ve Balkanlar'da yatırım yapacaklarını anlatan Bodur'la yeni dönem stratejilerini konuştuk.
İnşaat sektöründe yaşanan daralma sizi nasıl etkiledi?
Şu anda en sıkıntılı alan inşaat. Onun içinde malzeme üreticisi olarak yer almak bizi de etkiliyor. Ancak perakende tarafımız biraz daha hareketli. 2018'i planladığımız gibi bitirmeye ve 2019'da büyümeye gayret edeceğiz.
Bu dönemde ihracata mı ağırlık veriyorsunuz?
Böylesi dönemlerde daha fazla ihracat yapmak lazım. Lojistik anlamda bizim ürünlerimizde ihracat zor. O yüzden lokalleşmeye çalışıyoruz. Zaten İtalya'da varız. Kenya'da bir tesisimiz var.
Cezayir'de yatırım planınız vardı...
İzin sürecindeyiz. Bu yatırımı bölge ülkeleri için düşünüyoruz. Balkanlar'da da yatırım planlıyoruz. Arnavutluk, Karadağ ve Makedonya'ya bakıyoruz. Son yıllarda perakendede büyüme yolunu seçtik. Pakistan'da 5 mağazamız var. Fas'ta varız. Bunların sayısını artırmayı düşünüyoruz.
Son yıllarda savunma ve havacılık yatırımlarınızla öne çıkıyorsunuz...
O alandaki yatırımlarımız devam ediyor. Milli projelere destek veriyoruz. Kompozit yatırımımız tamamlanmak üzere. Yatırım yapmak için 7-10 yılı öngörmek lazım. Dolayısıyla 'şimdi kriz var hadi frene bas' gibi bir durum söz konusu değil bizim için. O sektörde yüzde 90 ihracata yönelik çalışıyoruz.
Rolls Royce ile de ortak projeleriniz var... Orada son durum nedir?
Milli Muharip Uçağı'nın motoru için taahhüt ve teklifimizi verdik. Devletimiz onu değerlendirecek. Yerli jet motoru işi de tamamlanmak üzere. Bütün testleri geçti. Şimdi Savunma Sanayii Başkanlığı'na teslim edeceğiz. Ar-Ge'sini yaptık, bundan sonra da üretimini yapmak isteriz.
TOPLUMDAN ALDIĞIMI TOPLUMA VERMEYİ SEVİYORUM
Kale Grubu, son yıllarda sanata verdiği destekle öne çıkıyor. Piri Reis sergisi, Füreya ve son olarak Elif Uras'ın Kaynak'ı... Sanata desteğiniz sürecek mi?
Kuruluşumuzdan beri sanata ve sanatçıya destek veriyoruz. Kurum kültürümüzde hatta DNA'mızda bu var. Babam sosyal faydayı önemserdi. Ama şirketlerin üretimi, istihdamı kadar yarattığı katma değere önem verirdi. Ben o ekolden geliyorum. Roma'da yaptığımız Piri Reis sergisine çok büyük bir ilgi oldu. 60'ıncı yılımızda ünlü seramik sanatçısı Füreya için yaptığımız çalışma ağzımızda hoş bir tat bıraktı. Bu kez genç sanatçılarımızdan Elif Uras'ı destekledik. Toplumdan aldığımı topluma vermeyi seviyorum. Bu etkinlikleri yurtdışına da taşıma planımız var. Seramiği seviyorum, az buçuk tornada çekmeyi başarıyorum... Duayen sanatçılarımızı yaşarken değerlendirmek istiyoruz.
Sadece kadın sanatçıları mı destekleyeceksiniz?
Elbette kadınlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz ama çok kıymetli erkek seramik sanatçılarımız var. Onlara da destek vermek istiyoruz. Genel anlamda seramik sanatına destek vereceğiz. Atilla Galata ile çok çalıştık. Benim evimde de eserleri var. Çok önemli bir sanatçı. Onun eserleri ile ilgili bir planımız var. Melike Abasıyanık için de bir çalışma yapmak gerekir diye düşünüyorum.
BİZ İŞİN SAHİBİ DEĞİL BEKÇİSİYİZ
Halen 5 bin 793 kişiye istihdam sağladıklarını söyleyen Zeynep Bodur Okyay, bunun kendisi için çok büyük bir sorumluluk olduğunu belirtti. Kendisini neden hiç cemiyet hayatında ve gecelerde görmediğimize dair soru üzerine ise Okyay, şu cevabı verdi: "Bu bir tercih, böyle olmayı seviyorum... İstihdam sağlamak benim için çok büyük bir sorumluluk, bir süre sonra o iş sizin işiniz olmuyor. Onun bekçisi oluyorsunuz." Kale Vakfı kanalıyla gençlere burs vermeye devam ettiklerini söyleyen Okyay, "Eğitim alanında çok ciddi işler yapıyoruz. Gençlere burs veriyoruz, onları kendi evladım gibi sahipleniyorum" dedi.
DAYANIŞMA VE TEFEKKÜR ZAMANI
Ekonomik tabloyu değerlendirirken "Hayatta her şey gelip geçici, önce insanın kendisine inanması lazım. İyisi için gayret göstermek gerek" diyen Zeynep Bodur Okyay, mevcut ortamla ilgili şunları söyledi: "Bu zamanları derlenip toparlanma, içe dönme, mutfağa bakma, dayanışma ve tefekkür etme fırsatı olarak görmeliyiz. Benim için fayda üretmek mutluluk verici. Çok büyük para kazanalım gibi bir derdim yok. Ben bilerek hiç kimseye kötülük yapmadım, incitmedim. En korktuğum şey kul hakkıdır. O anlamda dikkat etmeye çalışıyorum. Maalesef dünyada çok büyük bir eşitsizlik ve adaletsizlik problemi var."