Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, geliştirdikleri elbirliği sistemiyle ev ve araba almak isteyenlere uygun şartlarda fırsatlar sunduklarını söyledi. Elbirliği Sistemi'ni Anadolu'daki insanların kendi aralarında yapmış oldukları yardımlaşma ve dayanışma sistemi olan imece usulünü örnek alarak kurduklarını belirten Üstün, "Bu sistemle birçok insanın ev ve araba hayallerinin gerçekleşmesini sağladık. İnsanların birbirlerine yardım ederek, tamamen faizsiz, alacakları eve fazla para ödemeden daha uygun fiyatlara sahip olmalarını sağladık. Şirketimiz çeyrek asrın üzerinde elde ettiği birikimleri ve dayanışma ruhunun kattığı değerlerle paydaşlarını hayallerine kavuşturmaya devam ediyor" dedi. Üstün, sistemle ilgili soruları cevapladı.
Elbirliği Sistemi'ni ne zaman hayata geçirdiniz?
Sene 1991, ülkemizde insanlar otomobile zor sahip olabiliyor. Bankaların taksitli otomobil kampanyaları var ama millet kuyruklarda. Böyle bir dönemde vadeli otomobil satışlarında yüzde 100 faiz konuluyordu. İnsanların otomobile ulaşması bir hayaldi. Biz bu işi nasıl yaparız diye düşünürken, hanımlardaki altın günü sistemini otomobil alım sistemine uyguladık. Otomobil 20 milyon lira ise 20 kişi toplayalım, herkes ayda 1 milyon versin, çekilişle sıra tespiti yapalım ve herkes otomobil sahibi olsun istedik. Bu da oldu. Bu Türkiye'de ilkti. Ciddi bir teveccüh oldu. Çünkü faiziyle 40 milyon liraya mal olacak bir otomobili 20 milyon liraya alabildik.
Sistemin ekonomiye desteği nelerdir?
Elbirliği sistemimiz sadece son kullanıcı olan vatandaşımıza değil, aynı zamanda sektörlere de can simidi oluyor. Bugün sistemimize katılan ve evini alacak olan vatandaş diğer bir inşaat firmasının yaptığı konutlardan evini alıyor, yine aynı şekilde arabasını da alabiliyor. Böylelikle de sistemimiz sektörü ve ekonomiyi canlandırmış oluyor. Ekonominin canlanması milli ekonominin gelişmesi için elbirliği en uygun sistemdir. Bugün baktığımızda inşaattan, otomobile, eğitimden, sanayiye herkes kampanyalar yaparak, vadelerini uzatarak gerekse fiyatlarını düşürerek vatandaşa ulaşabilmek için daha cazip imkânlar sunuyor. Dilerim ki bu kampanyalar sayesinde hem vatandaşlarımızın ihtiyaçları karşılanır hem de tüm sektörde bir canlanma olur ve milli ekonomimiz daha da iyiye gider. Bu kampanyalardan da görüyoruz ki vatandaşa ulaşmak, tabana inmek bu kadar zor değilmiş. Biz bunu Elbirliği Sistemimizle 28 yıldır yapıyoruz ve tabana inerek, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Elbirliği Sistemi insanımızın içinde bulunan yardımlaşma duygusunu ortaya çıkaran ve küçük birikimleri bir araya getirerek büyük yatırımlar yapılabilmesini sağlayan bir yöntem. Biz Eminevim olarak Türkiye'de 2005'te 7 konut teslim ederken, geçen yıl 7 binin üzerinde konut teslim ettik. Şimdi ise günde 50 tane teslimatımız var. Ülke genelinde 100'ü aşkın şube açtık, bütün Türkiye'ye Elbirliği Sistemini yaymaya çalışıyoruz. Böylelikle insanlarımız da imece usulüyle mal sahibi oluyor. Şu an hakikaten alma şansı olmayan insana hitap ediyoruz. Aslında işin bereketli noktası bu. Adam işçi mesela, bin 500 lira maaş alıyor, hayatı boyunca ev alma şansı yok, ama bizim Elbirliği Sistemimiz ile ev sahibi oluyor. Bu zamana kadar 130 binin üzerinde aileyi ev ve otomobil sahibi yaptık. Bunu yaparken de kendi milli paramızdan başkasını kullanmadık. Tüm satışlarımız ve teslimatlarımız milli paramız üzerinden oldu. Biz bunu 28 yıldır yapıyoruz ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Biz yapmış olduğumuz organizasyonlarla tabana inerek, maddi imkânsızlıklardan dolayı ev alamayanların yanında oluyoruz ve onların faizsiz ve en kısa yoldan, kendi bütçelerine göre ev sahibi olmalarını sağlıyoruz.
MİLLİ KALKINMA İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Eminevim, bu (milli) duruşun neresinde?
Geliştirdiğimiz ve hatta dünyaya
örnek olabilecek 'Elbirliği Tasarruf
Modeliyle' ülkemizin kalkınmasına
önemli katkılarda bulunduğumuza
inanıyorum.
Biz Türkiye'de konut ve otomobil
sahibi olamayan vatandaşlar için
alternatif oluşturuyoruz ve Elbirliği
Sistemimizle insanlarımızı yıllardır
ev ve araç sahibi yapıyoruz. Bu
modelin farklı sektör ve konularda
uygulanarak, milli kalkınmamıza
daha büyük katkılarda bulunabileceğine
olan inancım tam.