Türkiye 2000'li yılların başında savunma sanayisinin yüzde 80'i dışa bağımlıyken bugünlerde bu rakam yüzde 35'lere kadar geriledi. Savunma ve havacılık sanayi cirosu 2017 yılı rakamlarında 6.6 milyar dolara ulaştı. Sektörün 2017 yılı ihracat rakamı 1.8 milyar dolar. Yaptığı ithalat ise 1.5 milyar dolar. Vasıflı ya da vasıfsız 45 bin çalışanı var olan sektörün, 1.2 milyar dolarlık da yıllık Ar-Ge harcaması var.
25 MİLYAR $ HEDEFLENİYOR
Toplam savunma sanayisi cirosunun yüzde 30'u KOBİ'lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanıyor. Savunma sanayimizi millileşme çalışmaları çerçevesinde kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı aracını, füze ve roket sistemlerini kendi üretecek hale geldi. Özellikle son on yılda yerli teknolojiyle üretim için alt yapı çalışmalarına hız ve ağırlık verildi. 1.8 milyar dolarlık ihracata imza atan sektörün ürettiğinin 3'te 1'ini de ihraç eder hale gelmesi çok önemli. 2023 yılında savunma ve havacılık sanayisinde üst lige çıkmak, ciroyu 25 milyar dolara çıkarmak hedefleniyor."
İLK 100'DE 4 FİRMA VAR
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, geçtiğimiz günlerde düzenlenen Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri'nde sektörün geleceği ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Demir, "Türkiye'de, şu an dünyada ilk 100'e giren 4 adet savunma sanayi şirketimiz var ama bu ilk 100'ün artık sadece ciroda değil, etkinlikte, ihracatta, kârlılıkta da olmasını bekliyoruz" dedi. Türkiye'de savunma sanayi popülaritesinin son yıllarda arttığını da söyleyen Demir, savunma sanayinin, Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en önemli rol oynayan alanlardan biri olduğunu vurguladı.
SAVUNMA İÇİN ULAŞIM HABERLEŞME VE ENERJİ SEKTÖRÜ DE GELİŞMELİ
Türkiye'nin savunma sanayi konusunda vizyonunu ve bakış açısını biraz daha genişletmesi gerektiğini belirten Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "Bir ülkenin savunması; ulaşım, haberleşme, enerji, sağlık ve benzeri alanlardaki yetkinlik, korunma seviyesi, savunma kabiliyeti ve yerlilikten bağımsız düşünülemez. Hatta sanayi dediğimizde de, eğer teknoloji ve sanayi altyapımız çok geniş değilse malzeme, haberleşme ve entegre sistemler konusunda iyi değilsek savunma sanayisinde iyi olmayı bekleyemeyiz" dedi. Demir, Türkiye'nin küresel güç olmasının artık ülke için mecburiyet olduğunu ifade ederek, her türlü teknolojiyi etkin kullanma, insanların refah seviyesini ve eğitim düzeyini artırma, ekonomiyi geliştirmenin ülkeler için kuvvet anlamını taşıdığını söyledi.