Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yaşanan maliyet şokları sonrasında ithal fiyatlarındaki artışlar nedeniyle kısa vadede enflasyonda geçici artışların normal olduğunu belirterek, gelinen seviyelerin enflasyonla topyekûn mücadele gerektirdiğini söyledi. Reuters ile yaptığı söyleşide Albayrak, para politikasının hareket alanını genişletecek mali ve yapısal düzenlemelerle bu sürece destek vereceklerini vurgulayarak, "Özetle, para politikası fiyat istikrarı hedefi çerçevesinde şekillenmeye devam edecektir. Hedefimiz en kısa sürede enflasyonu önce tek haneye geriletmek, ardından kalıcı düşük seviyelere ulaşmak" diye konuştu. Albayrak, Merkez Bankası'nın döviz kurlarında oluşabilecek aşırı oynaklıkları ve sağlıksız fiyat oluşumlarını durumlarında piyasaya farklı araçlarla müdahale edebileceğini belirtti.
TASARRUF PAKETİ
Kamu tarafından yönetilen fiyatlarda endekslemeyi kademeli olarak azaltacaklarını söyleyen Albayrak, şöyle konuştu: "Maliye politikasında ciddi tasarruf tedbirleri alıyoruz. Güçlü mali politikalarla Merkez Bankası'nı bu alanda destekleyeceğiz. OVP'de kamu harcamalarında verimliliği artırmayı ve kayda değer tasarruf gerçekleştirmeyi hedefleyen kapsamlı bir paket ortaya koyacağız. Bu tedbirlerin de desteğiyle cari dengenin hızla iyileştiğini ve kur üzerindeki baskının azaldığını göreceksiniz." Merkez Bankası'nın Türkiye'de birçok ülkede olmadığı kadar bağımsız olduğunu vurgulayan Albayrak, "Bu bağımsızlıkla ilgili adımları atma konusunda süreci devam ettirecek" dedi. Bankacılık sektörünün sağlam ve güçlü duruşunu sürdürdüğünü belirten Albayrak, kriz deneyimine sahip olan sektörün sıkı şekilde denetlendiğini ve endişeye kapılmak için bir sebep bulunmadığını belirtti. Albayrak, şöyle devam etti: "Bankacılık sektörü sermaye yeterlilik rasyosu yasal alt sınırın yaklaşık iki katı olan yüzde 16.3 seviyesinde ve tahsili gecikmiş alacak oranı ise yüzde 3 düzeyinde. Bankacılık sektörünün yabancı para net açık pozisyonu bulunmuyor. Kârlılık açısından ise akran ülkelere kıyasla olumlu performansını sürdürüyor. " Mali disiplinden taviz verilmeyeceğini belirten Albayrak, tasarruflar ve ilave gelir kalemleriyle yıl sonunda bütçeye asgari 35 milyar TL katkı sağlanacağını söyledi. Önümüzdeki dönemin ekonomide dengelenme süreci olduğunu söyleyen Albayrak, swap piyasasındaki düzenlemelerin "örtülü sermaye kontrolü" algısı yaratabileceği sorusuna da "Piyasadışı uygulamalara başvurmayı düşünmedik ve düşünmeyeceğiz" yanıtını verdi.
BAKAN ALBAYRAK'TAN LONDRA ZİYARETİ
Hazine
ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İngiltere'nin başkenti Londra'da mevkidaşı Maliye Bakanı Philip Hammond ve Devlet Bakanı Sir Alan James Carter Duncan ile biraraya geldi. Görüşmelerde ekonomik işbirliği konularında fikir alışverişi gerçekleştirildi. Finans çevreleriyle de biraraya gelmesi beklenen Albayrak, yatırımlar için en güvenilir limanın Türkiye olduğunu bir kez daha vurguladı.
IMF'YE BAŞVURMA PLANIMIZ YOK
Bakan
Albayrak, Türkiye'nin IMF'ye başvurmak gibi bir planının olmadığını, doğrudan yabancı yatırımı çekmeye odaklandıklarını kaydederek, Türkiye'nin temel borçlanma ve kaynak piyasasının Avrupa ve ABD olmaya devam edeceğini, çeşitlendirme kapsamında Çin piyasasına bu yıl ihraç gerçekleştirileceğini söyledi. Albayrak, "Bu ihraç Çin tahvil piyasasında ülke olarak ilk ihracımız olacak" ifadelerini kullandı.
NOT DÜŞÜŞÜNÜ TERSİNE ÇEVİRECEĞİZ
Albayrak, kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerde subjektiflik olmasına rağmen bu durumun uluslararası yatırımcı açısından öneminin tamamen gözardı edilmeyeceğini belirterek, önümüzdeki dönemde uygulanacak politikalar sonrasında düşüş trendinin tersine döneceğini söyledi.
ABD'YE DOSTANE UYARI YAPIYORUZ
Bakan ?Albayrak, ABD ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın devam ettiğini, askeri ve terörle mücadele alanında işbirliğinin sürdüğünü belirterek, "İlişkilerin normalleşmesi için üst düzey temaslar sürüyor. İlk günden beri ABD'nin attığı adımların, en çok kendisine zarar verdiğini söylüyoruz. Biz dostane uyarılarda bulunuyoruz. Tüm müttefiklerini rahatsız ediyor. Bu süreci AB ile ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde kullanabilirsek, bu durumun ekonomimize önemli olumlu etkisi olacaktır" dedi. Albayrak, İran'la gaz ticaretinin süreceğini de belirtti.
HALKBANK'IN YAPTIRIMI İHLAL ETMEDİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Bakan
Albayrak, Halkbank ile ilgili bir ceza beklemediklerini belirterek, şöyle konuştu: "Zira böyle bir şey ABD'de artık hukuk sisteminin farklı saiklerle hareket ettiğini düşündürür. Eğer hukuki perspektiften bu resme bakıyorsanız Halkbank tertemiz bir şekilde bu süreçten çıkacak. Aksi tamamen siyasi bir karar olur. Bankanın İran ile ilgili tüm işlemleri hukuk şirketi King&Spalding tarafından incelendi ve veri analiz şirketi Exiger de bunda rol aldı. İnceleme için gerekli olan tüm dokümanlar ABD'li firmaların incelemelerine sunuldu. Aylarca süren bağımsız inceleme süreci sonunda bankanın ABD'nin İran'a yönelik birincil ve ikincil yaptırım kurallarını ihlal etmediği, İran dış ticaret işlemlerinde şeffaf olmayan uygulama ve yöntemlerin bulunmadığı, tespit edildi."
REEL SEKTÖR BORÇLULUĞU AVRUPA'DAN AZ
Reel
sektörün kısa vadede yabancı para pozisyon fazlası olduğunu, uzun vadede açık bulunduğunu söyleyen Albayrak, "Bununla birlikte, kur kanalından oluşabilecek bilanço etkilerini de dikkatle takip ediyoruz. Firmaların krediye erişimleri konusunda ve ihtiyaç halinde kredi yapılandırmalarına ilişkin uygulamalara dair adımlar atılmakta. Gereken tüm adımlar kararlılıkla atılmaya devam edecek" dedi. Albayrak, bankacılık sektörünün de döviz açık pozisyonu bulunmadığını dile getirdi. Reel sektörün finansal yükümlülüklerinin GSYH içindeki payının yaklaşık yüzde 69 olduğunu, bu oranın yüzde 100 seviyesinde reel sektör borçluluğu olan Avrupa ortalamasının oldukça altında bulunduğunu kaydeden Albayrak, döviz açığına sahip reel sektör firmalarının önemli bir kısmının ihracatçı olduğunu da vurguladı.