Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de akıllı tarım uygulamaları ile yaşanan büyük bir dönüşüm var. Bu dönüşüm içerisinde ise sadece gelişmiş değil gelişmekte olan ülkeler de yer alıyor. Tarım ve tarım teknolojileri yatırım şirketi TreeT Genel Müdürü Mustafa Tamer, artık üreticilerin, toprak kullanmadan suda bitki yetiştirebildiğini hatırlatarak, dronelar, tabletler ve telefonlar aracılığı ile çiftçilerin mahsüllerini çok daha yakından takip edebildiklerini söyledi.
DAHA HIZLI İLERLEMELİYİZ
Tarımda yaşanan bu dijital dönüşümün lider ülkeleri arasında ABD, Hollanda, Almanya, Brezilya ve Çin gibi ülkelerin yer aldığını ifade eden Tamer, şunları söyledi: "Ülkemizde dijital tarıma doğru hızlı bir geçiş var. Fakat çok daha hızlı bir ilerleme yakalayabilmemiz gerekiyor. Tüm bu yeni uygulamaların üreticilerimiz tarafından doğru şekilde anlaşılıp uygulanması lazım. Bunun için de eğitim bir zorunluluk. Ülkemizde bu anlamda akıllı tarım yöntemlerine maksimum önemi göstererek tarımdan en iyi verimi almak için uğraşmalıyız. Görüyoruz ki dünya ekonomisinde güç dengeleri hızla değişiyor. Artık petrol yerine gıda savaşları üzerinden şekillenecek bir gelecek bizleri bekliyor. Yatırımların katlanarak artması gerek ve potansiyel bizleri oldukça umutlandırıyor."
GELİŞİME HER ZAMAN AÇIZ
Türkiye'nin 2023'e kadar tarım ekonomisini 2 katına çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Tamer, dijital dönüşüm sürecine bir an evvel adapte olunması gerektiğini belirtti. Tarım ekonomisi dendiğinde hâlâ ilk 10 ülke içerisine girdiğimizi ifade eden Tamer, "Gelişime her zaman açız ve açığız" diyerek şunları söyledi: "Varolan birim alan başına çok daha fazla ürün üretmeliyiz. Çünkü artan bir nüfus var ve bu yoğunluk karşısında elimizdeki kaynaklar oldukça kısıtlı. Bu durumun iyi yönü ise önümüzde uzun bir yolun olması. Yani tarımda gelişebilmemiz, bunu uzun dönemlere yayarak mümkün olabilir." Tarım politikalarının özenle hazırlanması gerektiğini belirten Mustafa Tamer, "Tarımsal ekonomide artış bu özenle sağlanır. Bunun yanında teknolojiyi en iyi şekilde kullanıp eğitimi de buna entegre ederek, daha iyi rekoltelere ulaşabiliriz" diye konuştu.
BİRLEŞME GEREKİYOR
Dijitalleşme sürecinin üreticiye kısa vadede maliyet getiriyor gibi görünse de orta vadede geri dönüşünün çok daha fazla olduğunun altını çizen Tamer, "Bu süreçte küçük çiftliklerin bir araya gelip ortaklaşa dijitalleşme uygulamalarını kullanmaları çok kıymetli. Küçük çiftlikler bir araya gelip birleşirse ve büyük araziler haline gelirlerse, akıllı tarım uygulamalarına yapılan yatırım miktarı birim alandan alınan verimin artmasını sağlar. Herkes için maliyet düşer, verim artar" diye konuştu.
BÜYÜK VERİ YENİ ÇAĞA ATLATIR
Kurumların bu alanda verdikleri uygun bütçeli hizmetlerden de mümkün olduğunca faydalanılması gerektiğini söyleyen Tamer, Turkcell ve Denizbank gibi kurumların, hava durumu öngörüleri gibi uygulamalarıyla destek olduğunu belirterek, tarımda büyük veri kullanımının Türkiye için adeta yeni bir çağa atlamak olduğunu ifade etti. Tamer, "Biz de TreeT Tarım ve Teknolojileri olarak Manisa'nın Salihli ilçesinde başladığımız yolculuğumuzda yenilikçi tarım uygulamalarını kullanarak, üretim süreçlerimizin her aşamasında hem TreeT yatırımcılarına katma değer sağlıyor hem de akıllı tarım uygulamaları ile yeni teknolojileri tarıma dahil ediyoruz" dedi.
ERKEN MÜDAHALE ÖNEMLİ
Akıllı tarım uygulamaları ile elde edilen bilgiler sayesinde daha az doğal kaynak harcandığını vurgulayan Tamer, "Arazilerin de ne kadar suya ve gübreye ihtiyacı var anlayabiliyoruz. Dolayısıyla toprak analizleri, hava tahminleri, termal uydu görüntüleri ve sensörler gibi araçlar sayesinde verimlilik büyük ölçüde artıyor" şeklinde konuştu. Bu gibi uygulamaların ürünlerin daha yakından takip edilmesini sağladığına dikkat çeken Tamer, "Erken müdahale şansı ile ürünlerin zarar görmesi azaltılıyor. Damlama hatta mikro sulama da çok önemli bir yöntem. Bu yöntem ile ürünleri gerekli zamanda gerektiği kadar sulayarak, su ve elektrik tasarrufunun sağlanması da mümkün hale geliyor" diye konuştu.
TARIM TEKNOLOJİLERİ FİNANSMANINDA ESNEKLİK OLMALI
DEVLETIN bu konuda verdiği desteklerin de mevcut olduğunu hatırlatan Tamer, "Devletin büyük hacimli arazilerin dağılmaması adına yaptığı tapu düzenlemeleri var. Böylelikle araziler bölünmeden birim alandan alınan verim artıyor. Bir diğeri de bu işin finansman ayağı" dedi. Tamer, sözlerinı şöyle tamamladı: "Özel sektörün, tarım teknolojilerinin finansmanı konusunda biraz daha esnek olması gerekiyor. Bu konuda tarım ile ilgilenen bankalarla görüşme içerisindeyiz."
İŞ ORTAKLARI DOKTAR VE BOUNTARIM
ÖNEMLI iş ortaklıkları bulunduğunu belirten Tamer, "Doktar, çiftçilere ve şirketlere sayısallaştırma çözümleri sunan bir Tarım Teknolojileri şirketi. Şirket sahadaki Nesnelerin İnterneti temelli sensörler, yerel hava durumu tahminleri, uydu görüntüleri, toprak analizleriyle çözümler üretiyor ve girdi maliyetini en aza indiriyor. Aynı zamanda TreeT bünyesinde, bahçelerde sensör istasyonları, uydudan takip gibi konularda iş birliği yapıyoruz. Diğer bir çözüm ortağımız olan Bountarım platformu sayesinde de tohumdan rafa kadar olan süreçte nasıl bir sürdürülebilirlik sağlayabileceğimiz hakkında çalışmalar yapıyoruz" dedi. Tamer, ayrıca dünyanın en büyük patent fonu Intellectual Ventures'ın tarım ile ilgili patent haklarını aldıklarını belirtti.
KAYNAKLAR VERİMLİ KULLANILMALI
TARIMDA üretimi, verimi artırmak ve olumsuz hava koşullarına ayak uydurmak adına dijital tarımın artık bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Tamer, "Türkiye en büyük tarım ekonomisine sahip 10 ülke içerisinde olmasına rağmen ülkemizde sahip olduğumuz kaynaklar, henüz verimli bir şekilde kullanılamıyor. Bu kaynakların maksimum seviyede kullanılması oldukça önemli. Bu alanda IoT cihazlardan toplanan veriler, bu verilerin işlenmesi ve verimli hale dönüşmesi için çalışmalar yapılmalı ve birim alandan alacak verim artırılmalı" diye konuştu.