2011'de Hannover Ce- BIT Fuarı'nda ev sahibi Almanya'nın Endüstri 4.0'ı tanımlamasıyla, dijital tarımın onu hızla izlediğini belirten TürkTraktör Genel Müdürü Marco Votta, "Adı ne olursa olsun dijitalleşme evrensel yönüyle ulaşılması ve endüstriyel varlığı başarıyla sürdürmek için aşılması gereken bir eylemler bütünü" dedi. 2018 küresel inovasyon indeksinde Türkiye'nin 50. sırada bulunduğunu belirten Votta, "Kurum, yetişmiş insan kaynağı, araştırma, altyapı, iş ve pazar gelişmişlikleri alt değerlendirmesi olan inovasyon girdi alt indeksinde 62'nci, bilgi ve teknolojik çıktılar ile yaratıcı çıktıların göstergesi durumundaki inovasyon çıktı alt indeksindeyse 43'üncü sırada yer alıyoruz. İnovasyona yönelik girdileri çıktıya dönüştürme yolunda daha ciddi adımlar atmamız gereken bir tablo çıkıyor karşımıza. İnovasyonun en iyileriyse, İsviçre, İsveç, Hollanda ve İngiltere" diye konuştu.
YENİ POTANSİYELLER YAKALANACAK
Tarımda dijitalleşmenin çarpıcı örneklerine de vurgu yapan Votta, şu şekilde konuştu: "Uydu teknolojisi, uzaktan algılama, yapay zekâ uygulamaları, coğrafik bilgi sistemleri, veri işleme ve haritalama, görüntü işleme tekniği, bulut teknolojisiyle verinin dijital arşivlenmesi, nano-teknoloji, hayvan sağlığını çeşitli yönleriyle takibe almayı sağlayan radyo frekans tekniğiyle tanımlama yapan çipli sistemler, kontrollü ortamlarda robotik tarıma ilişkin uygulamalar, drone'lar, otonom traktörler, bu gelişimlerin çarpıcı örnekleri olarak karşımıza çıkıyor." Bu teknolojilerle gerçekleştirilen tarımsal her uygulamanın tarımsal gelir artışı sağladığının altını çizen Votta, "Tarım 4.0'a giden yol doğal veriyi analiz edebilen sistemlerden geçiyor. Sonuç olarak dijital teknolojiler, kullanıma ve kullanıcıya bağlı olarak tarım sektöründe verimlilik, kârlılık, sürdürülebilirlik açılarından yeni potansiyellerin yakalanacağı anlamını taşıyor" diye konuştu.
ÇİFTÇİ LEHİNE OLACAK
Tarımsal üreticiler için de dijitalleşmeyi değerlendiren Votta, şunları söyledi: Tarımın geçirmekte olduğu teknolojik devrimle bağlantılı yeni dijital yatırımların çiftçi lehine artıları olacak, bu teknolojiler Endüstri 4.0'daki ekonomik rekabet sayesinde Tarım 4.0'a kabul edilebilir maliyetlerle yansıtabilecek fırsatlar sunacak. Tarım 4.0 her yönüyle kırsal kalkınmanın yükseldiği ve kentlilerin özendiği kırsal yaşantının oradaki insan için de huzur ve refah getireceği bir çağı aralamakta ve dünyaca kaybetmekte olduğumuz gıda güvenliğinin geri kazanılmasına bir yol olacak."
ÖNEMLİ İMKÂNLARA KAVUŞULDU
Yeni uygulamalarla traktör ve tarım makineleri için geçmişe dönük ve çalışırken anlık verilerini, makine sahibinin izleyebildiği, önemli imkânlara kavuşulduğunu belirten Votta, "Müşterilerimizin CANBus veri ağına sahip traktör ve ekipmanı için konum bilgisi, motor bilgileri, ilerleme hızı, sistemsel uyarılar ve hata bildirimleri gibi değerleri uzaktan bilgisayar ya da akıllı aygıtlardan görüntüleyip izleyebileceği telematik sistemini, 2017'de uygulamaya aldık. Telematik sistemini, hem makine sahiplerinin tarla iş başarılarını ölçümleyebilecekleri hem de olası iş kayıplarına hızlı çözümler üreterek sezon boyunca sorunsuz çalışabilecekleri bir şekle dönüştürdük" dedi.
VERİM HARİTASI ÇIKARILIYOR
Hasat makineleriyle tarlalarının verim haritasını çıkarabildiklerini belirten Votta, "Üreticilerimiz haritalardaki verimce sorunlu yerleri belirleyerek nispeten düşük verimdeki bölgeler için daha titiz önlemler aldılar. Bu da hem gelir düzeylerine hem de tarımın teknolojik boyutta ele alınışında onları yeni kararlar almaya yönlendirdi. Hassas tarıma yönelik yazılımlarımızı kullanan ve işletme giderlerin günlük takip edebilir duruma gelen üreticilerimizin teknik ya da finansal güncel kararlar alabilmesine bu şekilde hizmet etmekteyiz" diye konuştu.
60 MİLYON DOLARLIK HİBE
Dijital tarım için öncelik sıralaması yapmanın zor olduğunu ifade eden Votta, "Tarım 4.0 gelişimi için nelerin yapıldığına bakıldığında, Avustralya, 60 milyon Avustralya doları değerindeki teşvik paketini, akıllı tarıma geçişi cesaretlendirmek üzere tahsis etti ve bu imkândan yararlanabilmeleri için tarımsal işletmelerden "yeni teknoloji ortaklıkları" oluşturmalarını istedi" dedi ve şöyle devam etti: "Kasım 2017'de ABD Tarım Şubesi, talebi yükselmekte olan gıda ve enerji gereksinimini karşılayacak yeni kuşak tarım teknolojilerinin geliştirilmesini teşvik etmek üzere 7.3 milyon dolarlık bir fon ayırdı. Fon desteği, özellikle gübre ve su kaynaklarının etkin kullanımı, biyoyakıt ve organik tarımsal üretimleri kapsayan hassas teknolojilerin geliştirilmesini hedefliyor."
4 MİLYON EUROLUK BÜTÇE
İrlanda'nın da çeşitli destekler verdiğini belirten Votta, bunları şu şekilde anlattı: "İrlandalı Çiftçiler Birliği'nin Çevre Koruma Ajansı (EPA) ile işletme bazında durumunun değerlendirildiği gelişim programında işletme maliyetlerini azaltma, toprak verimliliğini arttırma, enerji ve su ekonomisi sağlama, yeni teknolojilerin işletmeye uyarlanması ve nakit yönetimi konularında destek veriyor." Fransa'da ise Tarım, Araştırma ve Ekonomi Bakanlığı'nın, 2025 Tarımsal İnovasyon Projesi'nin bir paydaşı olduğunu hatırlatan Votta, "Bu bağlamda Fransa'nın geleneksel büyük ölçekli tarımsal yatırımlarının devam ettiği söylenebilir. Hassas tarımın geliştirilmesi, toprak ve tarımsal iklime yönelik araştırmaları destekleyen yıllık 4 milyon euro bütçeleri bulunuyor" dedi.
TARIM ALANIMIZ JAPONYA'DAN BÜYÜK
TÜRKIYE'NIN toplam tarım alanının, 380 bin km2'lik yüzölçümüyle, Japonya topraklarından büyük olduğunu hatırlatan Votta, "Bu ölçekte büyük bir doğal kapasiteyi tarımsal inovasyonla birleştirmek, tarımsal alanlarımızdaki daralmanın önünü almakla kalmayıp ülkemizin tarımsal üretim hacminde önemli bir atılım sağlayacaktır. Tarımda yaşanacak dönüşümün toplumca benimsenmesi çok hızlı ilerleyecek, doğru kanalize edilmiş yararlar üreticilerimizin emekleriyle kısa sürede birleşmeye başlayacak" dedi.