Küresel ekonominin, ekonomik, sosyal ve teknolojik anlamda daha hızlı değişimlere maruz kaldığına işaret eden Varank, bir tarafta da ticaret savaşlarının bütün küresel gündemi şekillendirdiğini ancak ticaret savaşının bir kazananı olmayacağını dile getirdi.
Varank, iki hafta önce Türkiye'nin istemsiz bir şekilde söz konusu savaşın bir parçası olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"MAKRO EKONOMİK DAYANAĞI YOK"
"En önemlisi bu savaş finansal bir savaşa dönüştü. Sonuç olarak para birimimizde bazı oynaklıklar gördük. Bu hareketlenmenin hiçbir mantıklı makro ekonomik dayanağı yoktu. Reel sektör ve bankacılık sektörü göstergelerimiz güçlü. Planlı ve kararlı adımlarımız sayesinde bu saldırıyla baş edebildik. Mesele şu ki bu Türkiye'nin başına geldi ancak risk bütün ülkeler için mevcut, diğer ülkeler de benzer durumlarla karşı karşıya kalabilir."
Öte yandan yeni bir teknolojik döneme tanıklık edildiğine dikkati çeken Varank, dünyanın eşi benzeri görülmemiş büyük değişimlerin hala başında olduğunu ifade etti.
"DİJİTAL EKONOMİ BÜYÜK BİR GÜCE SAHİP"
Varank, dijital ekonominin büyük bir güce sahip olduğunu belirterek, "Dijital ekonomi, yeni sanayi ve finans devriminin ateşleyicisi haline geliyor. Dijital ekonominin araçlarıyla, her türlü siyasi müdahalelerden uzak ve bağımsız bir ödeme ve takas sisteminin uygulanması yollarını bulabiliriz. Böylece, bazı para birimlerinin de küresel ayrıcalıklarını kırabiliriz. Bunun mümkün olduğunu düşünüyor ve üzerinde çalışmaya değer önemli bir konu olduğuna yürekten inanıyorum." diye konuştu.
Dijital devlet kavramının dijital ekonominin gelişiminde çok önemli bir bileşen olduğunu vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
"KAMU SEKTÖRÜNÜ TEŞVİK EDEN ÜLKELER DİJİTAL ÇAĞIN YILDIZLARI OLACAK"
"Yenilikçi, bütüncül ve veri odaklı kamu sektörünü teşvik eden ülkeler dijital çağın yıldızları olacaktır. Dijital devlet ekosisteminin güçlendirilmesi, hem politika yapma kararlarımızı kolaylaştırmakta hem de verimliliğimizi geliştirmekte. İşte bu nedenle, G20 bünyesinde açıkladığımız ilkelerin mantığını çok yerinde buluyorum. Bu çerçeve, devletlerini dijital olarak dönüştürmeyi hedefleyen ülkeler için sağlam ve güvenilir bir ölçüt sunuyor."
Varank, bu alanda Türkiye'nin deneyimlerine de değinerek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle ülkede yaşanan yenilikleri anlattı.
Yeni dönemde Türkiye'nin her alanda zamanında ve verimli bir şekilde gelişeceğinin altını çizen Varank, ilk adım olarak bakanlık sayılarının azaltılması, Cumhurbaşkanlığına bağlı yeni kurul ve ofislerin kurulması gibi büyük kurumsal değişikliklere gidildiğini anımsattı.
Varank, Dijital Dönüşüm Ofisinin bunlardan biri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Kamu sektörü dijital dönüşümünü koordine etme, farkındalığı artırmak için milli teknolojiler ve projeler geliştirme, yapay zeka uygulamalarına öncülük etmek için büyük veri analizi yapma ile bilgi ve siber güvenlik projelerini etkin bir şekilde uygulama Dijital Dönüşüm Ofisi'nin sorumlulukları arasında. Bakanlığım ve bu ofis yakın bir koordinasyon içinde çalışacak."
"KAMU SÜREÇLERİNİ BASİTLEŞTİRDİK"
Türkiye'nin e-devlet geçmişinin çok eskiye dayandığına dikkati çeken Varank, 2000'li yılların başından bu yana çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini, dönüşümü kolaylaştırmak için politika belgeleri ve eylem planları hazırladıklarını anlattı.Varank, söz konusu planlarla devletin e-hizmetlerinde verimliliği, tasarımdan uygulamaya güçlü bir kullanıcı odaklı yaklaşımla geliştirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "İlk önceliğimiz vatandaşlarımızla firmalarımızın ihtiyaç ve beklentilerini analiz etmekti. Ardından kamu süreçlerini basitleştirdik." diye konuştu.
Türkiye'nin e-Devlet Kapısı'nı örnek gösteren Varank, bu sistemin tüm kamu hizmetlerine tek bir noktadan erişim sunan çevrimiçi bir platform olduğunu söyledi.Varank, platformu 10 yıl önce tanıttıklarını hatırlatarak, "Bu platformla vatandaşlara, işletmelere ve devlet kurumlarına etkili ve zamanında kamu hizmetleri sunuyoruz. Şu an itibariyle 400'ü aşkın devlet kurumu ve 40 milyondan fazla birey 3 bin farklı hizmetten yararlanıyor. Son kullanıcı memnuniyeti anketine göre, kullanıcıların yüzde 95'i bu platformdan memnun." dedi.
Türkiye'nin e-Devlet tecrübesinin kamu yönetiminde şeffaflığı, güvenilirliği, hesap verebilirliği ve katılımı göstermek için etkili bir araç olduğunun altını çizen Varank, Türkiye'nin bu alanda daha fazla gelişmeye her zaman hazır olduğunu sözlerine ekledi.