Türkiye'ye dış politikada diz çöktürme operasyonunun kamuflajı olarak kullanılan tutuklu papaz Brunson davası ile birlikte TL'de son 1.5 ayda yaşanan düşüşün ardında ABD'nin 'kur saldırısının' olduğu tescillendi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Türk Lirası'na yapılan operasyonu itiraf etti.
SERBEST BIRAKIN TEHDİDİ
Reuters'a konuşan Bolton, "Türkiye Brunson'ı koşulsuz serbest bırakırsa, döviz krizi hemen sona erebilir" diyerek, dolarda ekonomik gerekçeklerden yoksun yaşanan yükselişin de nedenini ortaya koydu. Tehditlerini sürdüren ve Türkiye'nin Katar'la yaptığı 15 milyar dolarlık anlaşmadan tedirginliğini de gizleyemeyen Bolton, "Katar'dan gelen para Türkiye ekonomisini kurtarmaya yardım etmez" dedi. Türkiye'nin bağımsız yargısını da hiçe sayan Bolton, "Türkiye rahip Brunson'ı bırakmayarak büyük bir hata yaptı" ifadelerini kullandı.
Bolton, Türkiye'nin NATO'dan geçici olarak uzaklaştırılması gibi bir durumun söz konusu olup olmadığı ile ilgili bir soruya "Şu anda böyle bir şey söz konusu değil" dedi. Danışman İdlib'de eğer kimyasal ya da biyolojik silah kullanılarak bir müdahalede bulunulursa ABD'nin buna "şiddetle" cevap vereceği uyarısında bulundu. Öte yandan Bolton İran'a uygulanan yaptırımların beklediklerinden daha fazla etki gösterdiğini belirterek, Avrupalı ülkeleri ABD ya da İran'la ticaret yapmak arasında seçim yapmaya çağırdı.
KÜSTAHLIK, HADSİZLİK...
"Muhalif iktisatçı olmak başka şey, Türk Lirası'nın bu kadar yüksek oranda değer kaybı yaşamasında ABD'nin finansal operasyon yaptığını görmemek başka şey" değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Kerem Alkin, "Ekonomi yönetimi rahibi bahane etti sözü, Bolton'ın 'Katar parası Türkiye'yi kurtaramayacak' sözü kadar küstahlık, hadsizlik" açıklamasını yaptı. Alkin sözlerine şöyle devam etti: "Bolton'ın 'Papazı bırakın, kriz bitsin' sözlerinden sonra 'Türkiye zaten ekonomik krize gidiyordu, rahip bahane oldu' diyen beri gelsin. Bu sözler TL'ye ABD'nin siyasi operasyonunun tescilidir."
ALMANYA'DAN ABD'SİZ EKONOMİ ÇAĞRISI
Trump'ın doları şantaj aracı haline getirmesi ve art arda aldığı yaptırım kararları, Avrupa ekonomisinin lokomotifi Almanya'nın da sabrını taşırdı. Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Alman Handelsblatt gazetesi için yazdığı makalede, "Avrupa, İran ile nükleer anlaşmayı kurtarmak istiyorsa Amerika'dan bağımsız bir ödeme sistemi kurmak zorunda" dedi. ABD'nin İran nedeniyle Avrupa'ya rest çekmesi, son dönemde AB'nin elini zorlayan bir durum oluşturmuştu. Alman Bakan Maas, "Amerika'dan bağımsız ödeme kanalları olarak bir Avrupa Para Fonu ve bağımsız bir SWIFT sistemi kurarak Avrupa'nın özerkliğini güçlendirmemiz işte bu nedenle önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
ABD ŞİMDİ DE BORUYA SARDI
Demir çelik ve alüminyum ürünlerine getirdiği ek vergilerle yaptırım sopasını kullanmaya devam eden ABD, ticaret savaşında dün yeni bir cephe açtı. ABD Ticaret Bakanlığı Türkiye dâhil 6 ülkeden ithal edilen, petrol ve doğalgaz boru hatlarının inşasında kullanılan kaynaklı boruların ABD pazarında değerinin altında satıldığı yönünde ön karar aldı. ABD Ticaret Bakanlığı haziran ayında yaptığı ön incelemede Türkiye, Çin, Hindistan ve Güney Kore'den yapılan kaynaklı boru ithalatının adil olmayan şekilde finanse edildiğine karar vermişti. Bu ülkelere Kanada ve Yunanistan da dâhil edildi.
KUR ATAĞI MİLLET MUKAVEMETİYLE BERTARAF EDİLDİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önemine dikkati çekerek, sistemin yüksek bir koordinasyon ve görev dağılımıyla, daha yüksek bir koordinasyonla çalıştığını belirtti. Geçtiğimiz günlerde ekonomiye yönelik kur atağı yaşandığını hatırlatan Ünal, "Bu hem yeni hükümet sisteminin ne kadar iyi çalıştığının bir göstergesiydi, hem de ekonominin tek bir çatı altında toplanmasının sonuçlarını görmemiz açısından son derece önemliydi. Hazine ve maliyeden sorumlu bakanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve yüksek koordinasyonla bu kur atağı, bir millet mukavemetiyle birlikte bertaraf edildi" diye konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI: ABD'NİN TALEPLERİ KABUL EDİLEMEZ
Cumhurbaşkanlığı, Bolton'ın küstah açıklamalarına sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Reuters'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: ABD'nin devam eden bir yargı süreci hakkında hukuku yok sayarak talepte bulunması kabul edilemez. Karar mercii yargıdır ve ABD dahil herkes bu sürece saygı duymak zorundadır. Bolton'ın Türkiye'deki ekonomik durum ve Katar'ın yatırım kararıyla ilgili açıklamaları da vahimdir. Zira bu ifadeler, Trump yönetiminin bir NATO müttefikini ekonomik savaşın hedefi haline getirdiğinin itirafıdır. Aynı şekilde Halkbank'ın haksız suçlamalarla yıpratılmak istenmesi de kabul edilemez. Fakat Trump'ın açtığı ekonomik savaş Türkiye ile sınırlı değildir. Ortada küresel bir sorun var.