Türkiye'de üretilmeyen biyobenzer ilaçları üretmek için 100 milyon dolarlık fabrika yatırımı yapan CinnaGen Türkiye, Türk ilaç pazarının kendi kendine yeterli olması için BiyoTürk ismiyle 14 milyar liralık projeye başlıyor. 2020'de 12 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak Türk ilaç pazarına, 25 yıllık birikimin ürünü orjinal moloküllerle giren CinnaGen Türkiye'nin hedefi, Türkiye'yi ilaçta net ihracatçı yapmak. Şirketin, 2019'un ilk çeyreğinde faaliyete geçecek olan Çerkezköy'deki fabrikasından, üretime başlamadan birçok ülkeyle ihracat bağlantıları yapması, yeni yatırımlara cesaret verdi.
20 YENİ ÜRÜN GELECEK
Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlılığını en aza indirmek ve dünyaya ihracat yapmak için yeni bir proje hazırlayan CinnaGen Türkiye CEO'su Ferhat Farşi, en az 4 fabrika, bir Ar-Ge merkezi, bir labarotuvar ve hastaneden oluşacak tesis kompleksi planladıklarını belirterek, bu tesisin 10 ila 14 milyar liralık yatırım bütçesi olduğunu belirtti.
Farşi, tesisin kurulmasıyla 20 yeni molekül ya da ilacın Türkiye'de üretileceğini belirterek, "Buradan Made in Turkey logosuyla kilogram fiyatı 1 milyon dolara ulaşan ilaçları satacağız. Ayrıca Türkiye'nin ithalatını da bitireceğiz" dedi.
İTHALATI DURDURACAK YATIRIM
Yatırımın en önemli bölümünün ürettikleri moleküller olduğunu vurgulayan Farşi, "Çerkezköy'deki fabrika devreye girince ilk aşamada 150 milyon dolarlık biyoteknolojik ilaç ithalatı duracak. İlaçların tamamını Türkiye'de üretmek ve net ihracatçı konuma gelmek için planlar yapıyoruz" dedi.
Farşi, "Yüksek teknolojiye verilen teşviklerin daha çok ve elle tutulur hâle gelmesiyle, Türkiye'yi elimdeki kaynaklarla, ciddi bir şekilde Güney Kore gibi biyoteknoloji üssü yapabilirim. Çünkü büyük bir know-how var. Biyoteknolojide Türkiye'nin ithal etmek zorunda olduğu ilk 20 ürünün know-how'ı var. İşte bütün bu know-how'ı Türkiye'ye aktarıp Türk markasıyla dünyaya satıp, burayı büyük bir üs yapmak istiyorum" diye konuştu.
Bu grafik, kompleksteki öngörülen binaları gösteriyor. 1 numaralı tesisler yapılırsa yatırım tutarı 10 milyar TL, 2 numaralılar da yapılırsa 14 milyara çıkıyor.
MERKEZDE BİN 500 KİŞİ ÇALIŞACAK
Ferhat
Farşi, en az 4 fabrikanın olacağı BiyoTürk merkezinde 1000-1500 kişilik bir istihdamın olacağını söyledi. Teknolojik altyapının yeterli olmasıyla dünyadaki Türk bilim adamlarının gelmek isteyeceğini söyleyen Farşi, "Bu öyle bir yer olmalı ki, dünyada bütün Türk bilim adamlarını çekebilmeli. Global firmaların üretimlerini de burada yapabilmeliyiz. Bu, ilaçta vizyon 2023'ü uygulama projesi. Türkiye, 2023'ü gerçekleştirmek istiyorsa, biz ona da talibiz" şeklinde konuştu. Farşi, şöyle devam etti: "Komplekste en az 4 fabrika, araştırma merkezleri ve klinik araştırma merkezi olacak. Klinik çalışmalar da burada olacak. Ayrıca start-up'lar için tesisler olacak. Kamuyla ortak bir platformda bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde hastanesiyle birlikte 500 milyon dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz."
1 MİLYAR $'LIK İTHALATI BİTİRECEĞİZ
CinnaGen'in
dünyadaki çeşitli şirketlerin biyoteknolojik ilaçlarının benzerini ürettiğini, piyasada şu anda 12 farklı ilaçlarının olduğunu belirten Farşi, "Sayın Cumhurbaşkanı diyor ya 'ihracat-üretim'. Türkiye, yüksek teknolojik ilaçların neredeyse yüzde 100'ünü 1 milyar dolar ödeyerek ithal ediyor. Önümüzdeki yıllardaki faturamız 2-3 milyar dolara yükselecek" dedi. Bu yatırımla bir Türk markasının yaratılacağını ve dünyaya ihracat yapacağını söyleyen Farşi, şöyle devam etti: "Türkiye'yi üretim ve Ar-Ge üssü seçtik. Bununla ilgili Afrika'da, Güney Amerika'da, Türk Cumhuriyetleri'nde, Uzak Doğu'da bir sürü görüşmelerimiz ve anlaşmalarımız var. Sayın Cumhurbaşkanı'yla Afrika ziyaretimizde Sudan Sağlık Bakanı 'Fabrikan bugün faaliyete geçsin, ertesi gün alım yapmaya başlarım' dedi. Fabrikayı 2019'un ilk çeyreğinde üretime geçirmeyi planlıyoruz."
25 YILLIK BİLGİ BİRİKİMİNİ TÜRKİYE'YE GETİRİYORUZ
CinnaGen'in İran'da 25 yıldır üretim yaptığını söyleyen Farşi, "Ürettiğimiz ilaçlar 12 yıldan beri piyasada. 180'i doktoralı eczacı olmak üzere, 2 bin 300 kişilik bir orduyla biyoteknoloji çalışıyorum. İşte biz bu teknolojiyi Türkiye'ye getiriyoruz" dedi. Şu anda Türkiye'nin en büyük sıkıntısının katma değeri yüksek ilaç ihracatı yapamaması olduğunu söyleyen Farşi, Türkiye'nin ihracatı kilogram başına 1.7 dolar. Biyoteknolojide bu oran 1 milyon dolar. Böyle bir teknolojiyi kimse Türkiye'ye getirmez. Parayla bile vermezler. Çünkü milyon dolarlık Ar-Ge yatırımı var. 20-30 yıldır dünya bunun üzerinde çalışıyor" diye konuştu.