MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, AA Finans Masası'na konuk oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika heyetinde yer alan Abdurrahman Kaan, görüşmelere ilişkin bilgi verdi. MÜSİAD olarak 2018 yılını "Afrika yılı" ilan ettiklerini anımsatan Kaan, Afrika'da şu an 12 şube bulunduğunu, 9 tane de hazırladıklarının bilgisini verdi.
Kaan, Afrika Kıtası'nda 1,3 milyar insanın yaşadığına, aynı zamanda Müslüman nüfusun en fazla bulunduğu kıta olduğuna işaret ederek, nüfus artışı çok fazla olan Afrika nüfusunun, 2050'de 4 milyarı geçeceğinin öngörüldüğünü aktardı.
Bununla birlikte bölgenin çok bakir olduğuna ve büyük potansiyel barındırdığına vurgu yapan Kaan, ticaret diplomasisi yapan bir STK olarak, geçmişten günümüze Afrika yapılanmaları hakkında bilgi verdi. Abdurrahman Kaan, 2016 yılında Güney Afrika Şubesini kurduklarını hatırlatarak, en son gerçekleştirilen ziyarete ilişkin şu bilgileri verdi:
"Güney Afrika, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ülkesi. Cumhurbaşkanımızın da davet edilmesi çok hoş bizim açımızdan. BRICS ülkeleri, dünya ticaretinin yüzde 60'ını yapıyor. Güney Afrika burada en az ciroya sahip bir ekonomi ama özellikle maden kaynaklarının zengin olması nedeniyle potansiyel barındırıyor.
Bu zirvenin önemli bir artısını önümüzdeki süreçte göreceğimizi ifade etmek istiyorum. Şöyle ki; Türkiye'nin de BRICS artı T şeklinde olması, Türkiye'nin de dahil edilmesi söz konusu. BRICS'e Türkiye'nin katılması, dünya ekonomisinde söz sahibi bir ülke olmamız açısından faydalı olacak."
İş birlikleri, ticaret ve yatırım imkanları konusunda MÜSİAD olarak, orada yaptıkları iş birlikleri ve imzaladıkları anlaşma ile ilgili bilgi veren Kaan, karşılıklı ziyaretlerle bundan sonra iş fırsatlarının daha hızlı değerlendirileceğini söyledi.
"TRUMP GELDİĞİ GİBİ ORTALIĞI KARIŞTIRDI"
ABD'li papaz Andrew Craig Brunson davası ve ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırım tehdidine ilişkin görüşleri sorulan Kaan, ABD ekonomisinin büyüklüğüne işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Trump geldiği gibi ortalığı karıştırdı. Şu anda tüm dünyada ekonomik sistemi bozdu. Öncelikle onlar kendilerine baksınlar, bizimle uğraşmayı bıraksınlar, bize devamlı dayatmayla gelmesinler. Devamlı söyledikleri OHAL vardı, OHAL kalktı. Hollanda ile ilişkilerimiz düzeldi, Münbiç'te gayet rahatlama var. Böyle bir durumda ortalığı germenin bir anlamı yok.
Senelerdir özellikle FETÖ elebaşısı ile ilgili olarak kendilerine bu kadar söylemlerimiz olmasına rağmen, binlerce sayfalık döküman göndermemize rağmen bir yaklaşım göstermezken, bu tür ortalığı germesini yanlış buluyoruz. Türkiye-ABD ilişkileri kısa vadeli değildir, 1830'lara dayanır, eski ticaret bağımız var. Ekonomik olarak çok fazla sıkıntıya gireceğimizi düşünmüyoruz, biz kendimizden eminiz. Suç varsa, adalet önünde herkes hesaba çekilir, gereği yapılır."
"FETÖ'NÜN VE PKK ENDEKSLİ KURULUŞLARININ DEZENFORMASYONLARI ÖZELLİKLE YERELDEKİ DİNAMİKLERİ ETKİLİYOR"
ABD'de şu an 50 eyalette temsilcilik açma çalışmaları bulunduğunu dile getiren Kaan, Avrupa'nın ve ABD'nin ise Türkiye'ye uzaktan mercekle baktıklarını söyledi.
Kaan, birilerinin söylemleri ile hareket etmenin ülkeler arasındaki ilişkileri bozduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin çeşitlilik olarak, AB ile de, ABD ile de, Çin'le de iyi geçinmek zorunda olduğuna işaret etti.
Ekonomik olarak bakıldığında, algı yönetimi açısından bunun bir gereklilik olduğunu belirten Kaan, şöyle devam etti:
"Psikolojik algı yönetimini sağlayabilmek için ülke olarak hem içeride hem dışarıda lobicilik yaparak, anlatarak bunu yapmamız lazım. 23 eyalette şu an temsilciliğimiz var. Gördüğümüz Avrupa'da ve diğer ülkelerde FETÖ'nün ve PKK endeksli kuruluşlarının dezenformasyonları özellikle yereldeki dinamikleri etkiliyor. Buralarda yapacağımız çalışmalar çok önemli.
Yerelde dokunduğumuz her insan 'Biz sizleri biliyoruz ama böyle bir süreç var.' diyor. Bu yüzden dünya ekonomisini de içine alarak baktığımız zaman, bu tür gerilimlere hiç ihtiyaç yok. Dünya yeterince büyük, kaynaklar yeterince var. Ticaret gerilim istemez, ticaret işini yürütür."
TRUMP'IN TUTUMUNUN, TÜRKİYE'YE ÇOK FAZLA ETKİSİ OLMAYACAK"
Küresel ölçekte yaşanan ticaret savaşlarına da değinen Kaan, Trump'ın tutumunun, yeni sisteminin Türkiye'ye çok fazla etkisinin olmayacağını, çünkü şu an Türkiye'nin küresel sermayeden çok az pay aldığını dile getirdi.
Ticaret savaşlarının aksine Türkiye'ye faydası olacağını belirten Kaan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü ağırlıklı olarak uluslararası kuruluşlar ve şirketler dünyadaki pazar payını ciddi şekilde elinde tuttuğu için daha ekonomik ve kabiliyetli altyapısı olan, lojistik imkanları olan, köprü pozisyonundaki yerlere yatırım yapıyorlar. Türkiye'ye özellikle Çin'den ciddi anlamda kaymalar olacağını düşünüyoruz.
Türkiye yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Berat Bey'in hazine ve maliyede çok ciddi işler yapacağını düşünüyorum, sene sonuna doğru bunları göreceğiz. Bu şekilde endüstri ve sanayi bölgelerini Türkiye'de oluşturduğumuz takdirde, ticaret savaşlarından biz aksine faydalanacağız. Bizim buradan karlı çıkacağımızı düşünüyorum."