Türkiye, şanlı tarihi boyunca en büyük atılımları ve en kuvvetli adımları bu dönemde atıyor. Yerli ve millileşme ruhuyla önemli istihdam seferberlikleri gerçekleştiren Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı "birileri" tarafından boyunduruk altına alınmaya çalışılıyor.
Özellikle bugün gelinen noktada ekonomideki olumlu verilerin piyasalara yansıtılmasının döviz üzerinden engellenmesi, buna en güzel örnek olarak gösteriliyor.
İLK DARBE: GEZİ PROVOKASYONU
Türkiye'nin ekonomik alanlardaki şahlanışı 2012'nin sonu-2013'ün başlarına dayanıyor. Ülke ekonomisindeki olumlu veriler piyasalarla paralel olarak ilerlerken, 31 Mayıs tarihinde, doların 1,79 olduğu sularda ekonomiye vurulan ilk darbe gerçekleşti.
Gezi Provokasyonu olarak tarihimize geçen eylemde, ağaçlar bahane edilerek günlerce süren terörize eylemlere dönüştü.Gezi eylemlerinin yaraları sarılmaya çalışılırken Dolar ilk kez 2 seviyesine o zaman ulaştı.
FETÖ'NÜN KUMPASI: 17-25 ARALIK
Gezi olaylarının yaraları sarılmaya çalışılırken, bu provokasyonu organize eden eller yine boş durmadı ve yedi ay sonra yeni bir operasyon gerçekleştirildi. FETÖ'nün yargı ayağı siyasi ve iş adamlarına sözde yolsuzluk operasyonları gerçekleştirerek ülke gündemine kaosu hakim kılmaya çalıştı.
Gezinin ardından yükselen doları düşüren olumlu ekonomik emareler burada ikinci darbesini yedi ve dolar tam 2.25'e yükseldi.
PKK-HDP DEVREDE
FETÖ'nün kirli oyunu deşifre oldu ve terör örgütü lideri Gülen'in esas emelleri ortaya çıktı. Türkiye büyük devlet olduğu için yine bu kirli planların altında kalmadı, kutlu yürüyüşünü devam ettirdi. Ekonomi yine olumlu sinyaller verirken bu sefer de devreye etnik terör unsurları girdi.
Siyasetin mezhep/etnikçi isimleri Kobani'de yaşanan olayları bahane ederek Kürt vatandaşlarını sokağa çağırdı, çağrıya uymayanlar da PKK tarafından zorlandı ve yine o sinsi eller boş durmadı.
ÇUKUR-HENDEK OLAYLARI
Diyarbakır'da patlak veren ve aralarında Yasin Börü'nün de bulunduğu 50 kişinin hayatını kaybetti. Olayların yatışması için devreye giren kolluk kuvvetlerine karşı PKK terör örgütü ayaklandı ve şehirlere indi. Devlete karşı bölgesel bağımsızlık ilan etmeye çalışan teröristlere karşı kahraman kolluk kuvvetleri destansı bir mücadele vererek kaos ortamını önledi, Türkiye bu olayların üstesinden gelmeyi yine başardı.
Başardı başarmasına ancak her fırsatta istediğini alamayan ve eli boş dönen "birileri"yüzünden dolar 2.99 seviyesine yükseldi.
FETÖ'NÜN ASKERİ AYAĞI 15 TEMMUZ
Ekonomi döviz üzerinde oynanan oyunlara rağmen olumlu sinyaller vermeye devam ediyor, büyüme rakamları pozitif olarak seyrediyordu. Özellikle döviz üzerinde de etkisini gösteren pozitif emareler doların düşüşünü sağladı, ta ki o günde kadar...
17-25 Aralık operasyonları ile yargıya müdahale gerçekleştiren FETÖ, son çırpınışını 15 Temmuz'da gerçekleştirdi. Hain bir kalkışma ile önce köprüleri kapatan FETÖ'nün subay ve askerleri, uçaklarla meclisi bombaladı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni hedef aldı. tanklarıyla, sözde özel kuvvetleriyle bölgesel operasyonlar gerçekleştiren ihanet çeteleri, burada da millete çarpıp neye uğradığını şaşırdı.
Tankların önüne gövdelerini siper eden, bayrak düşmesin diye canını veren kahramanlar sayesinde yeni bir milli mücadele bu dönemde başladı. Bu dönem içerisinde ilk kez 3 seviyesine yükselen doların tırmanış etkisi kırılırken kısa süre içerisinde yeniden 2,97 düzeyine düştü, ancak "birileri" yine boş durmadı.
KÜRESEL FİNANSAL SPEKÜLASYON VE SONRASI
Türkiye 15 Temmuz'dan sonra kutlu bir yürüyüş ile ekonomisini sağlam temellere dayandırma çalışmalarına başladı. Yerli ve Milli ruhu ile özellikle askeri sanayi için kuvvetli adımlar atan hükümet, üretime dayalı bir ekonomi modeline geçti.
Tam bu noktada dünya üzerinde büyük bir spekülasyon krizi yaşandı. 2,87 seviyesinde seyreden dolar kısa sürede kuvvetli tırmanışa başladı. Özellikle ABD'de FETÖ temelli Halkbank kumpasıyla birlikte 3,86'ya yükselen dolar, ekonomiye darbe vurdu. Yükselişini sürdüren dolara karşı önemli adımlar atıldı, ancak bu sefer de devreye uluslararası derecelendirme kuruluşları girdi. Kredi notunu düşüren kurumların bu hamlesi sonrasında dolar 4,80 düzeyine kadar yükseldi.
ERKEN SEÇİMİN PİYASAYA OLUMLU ETKİSİ
Piyasalar üzerinde yer alan bu kara bulutlar her ne kadar seçim durumundan da kaynaklanıyor olsa da Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik süreç, bu denli kötü bir durumda bulunmuyor. Zira elde edilen büyüme miktarları ve bağımsız piyasa rakamları bu durumun spekülasyon ve dış destekli bir eylem olduğunu gözler önüne seriyor.
Erken seçim de bu noktada en önemli kurtuluş. Özellikle AK Parti'nin yıllardır ilmek ilmek işlediği başarılı ekonomik sistemlerin devamı niteliğinde olacak olan bu erken seçim sonrasında piyasalar geleceğini netleştirecek ve döviz üzerindeki sert dalgalanma normal seyrine dönerek düşüş seviyesine geçecek.