Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, dönemin iki büyük Türk İslam devleti Harzemşahlar ve Anadolu Selçukluları'nın Moğol istilasına karşı birlikte mücadele etmek yerine birbirleriyle çarpışarak tarih sahnesinden silindiklerini belirterek, "Dönemin iki çınarının çekiştiği, hasede düştüğü için tarih sahnesinden yok oluşunu değil birbirini güçlendirdiğinde, omuz omuza verdiğinde ne olduğunu görmek lazım. Bunu da bizim din, dil, ırk, hiçbir şey ayırt etmeden 81 milyonu kucaklayacak bir insan kaynağı sinerjisiyle yapmamız gerekiyor. Burada asıl önemli olan 'ben' diyerek değil, 'biz' diyerek, 81 milyonu kucaklayarak değişmek." dedi.
Bakan Berat Albayrak İstanbul Gençlik Festivali'nde
Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde ikincisi düzenlenen İstanbul Gençlik Festivali'nde, kendi hayatı ve tecrübeleri ile tarihten örnekler vererek bir konuşma yapan Albayrak, dün, bugün ve geleceği birlikte anlamanın ve fikir sahibi olarak geleceği inşa etmenin önemine dikkat çekti.
Dünü, bugünü ve yarını anlama noktasında dünyanın kritik bir süreçten geçtiğini söyleyen Albayrak, Türkiye'nin 81 milyon nüfuslu bir ülke olmasına rağmen yüz milyonlarca nüfusa sahip bir bölgede bulunduğunu ve bu topluma da etki ettiğini belirtti.
Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eşlik ettikleri Özbekistan'da da geçmişte kitaplarda okuduklarını hatırladığını ve hafızasını tazelerken bugüne ışık tutan bir gerçeği fark ettiğini dile getirerek, "Medeniyet, ilim, kültür, ahlak tarihinde Ali Kuşçu gibi çok önemli insanların yetiştiği, çok önemli şehirleri olan bir coğrafya burası. O zamanın iki büyük Türk İslam devleti olan Harzemşahlar ve Anadolu Selçukluları... Ayrı ayrı bakıldığında iki ayrı çok güçlü bir sisteme sahip devlet. Bu iki büyük devlet dönemin Moğol tehdidine karşı birlik olamadıkları, birbirlerinin enerjisini tükettikleri, Moğol casuslarının kendi içlerinde fitne tohumları ekmesine engel olamayıp birbirleriyle çarpıştıkları için, birisi Moğolların akşam yemeğine, birisi kahvaltısına meze olup gittiler." şeklinde konuştu.
Bugün yaşanan olaylara da tarih ekseninde bakmak gerektiğini aktaran Albayrak, 81 milyon insanın yüzyıllardır bu coğrafyada bir bayrağın altında bir millet olduğunu anlattı.
Albayrak, 500 sene önce yaşananların bugün de olduğunu ve olacağını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bazı arkadaşlar diyorlar ki 'Şuna hayret ediyorum, bu insanların yaptıklarına hayret ediyorum'. Ama ben de diyorum ki bunlar yüzyıllar önce de olmuş, şimdi neden olmasın. Dönemin iki çınarının çekiştiği, hasede düştüğü için tarih sahnesinden yok oluşunu değil birbirini güçlendirdiğinde, omuz omuza verdiğinde ne olduğunu görmek lazım. Bunu da bizim din, dil, ırk, hiçbir şey ayırt etmeden 81 milyonu kucaklayacak bir insan kaynağı sinerjisiyle yapmamız gerekiyor."
TOLSTOY'DAN ALINTI
Bu şekilde medeniyetler tarihinde birçok örnekler olduğuna işaret eden Albayrak, "Büyük ve Güçlü Türkiye" hedefi kapsamında her devletin olduğu gibi Türkiye'nin de kısa, orta ve uzun vadeli idealleri olduğunu vurguladı.
"Hedefsiz okyanustaki gemi gibi sağa sola savrulursunuz" diyen Albayrak, şunları kaydetti:
"2023 diyoruz çünkü Cumhuriyet'in 100. yılı. Bu bir parti meselesi değil. İnşallah çok daha güçlü bir Türkiye için bir seviye sonrası 2053. Bu toprakların vatan edilmesinde, 1453'te imparatorlukların hinterlandında yeni bir çağ açan büyük bir vizyonun 600. yılı. Ve inşallah 2071'de diyoruz ki bu tarih de 1071'de Orta Asya'dan gelerek Anadolu'yu vatan kılan Malazgirt Zaferi'nin bininci yılı. Böyle bir yolculuk Mustafa Kemal Atatürk'ün 'münhasır medeniyetler seviyesi' dediği seviyeye çıkmak için ideallerimiz var. Tarih akıp geçerken, bugün o gün. Bugünden itibaren her gün bir bunu yaşamak zorundayız ama Tolstoy'un 'Her insan dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kimse önce kendini değiştirmekten başlamaz.' sözünü burada alıntılamak istiyorum. Ben dahil hepimizde 'Bir şey yapsam da dünyayı değiştirsem.' diye bir düşünce var. Bugün, şu anda başlayan bu değişim süreci tek tek her birimizden başlıyor. Burada asıl önemli olan toplumdan, cemiyetten, insanlardan ayrışarak, 'ben' diyerek değil, 'biz' diyerek, 'aile, toplum, millet' diyerek 81 milyonu kucaklayarak değişmek, dönüşmek. Herkesin de bu anlayıştan hareket edeceği bir süreç olarak önümüzdeki dönemi görmemiz lazım."
"AFRİN'DE YERLİ TEKNOLOJİMİZİN ÖNEMİ VAR"
Bakan Albayrak, bu kapsamda teknolojik gelişmelerin de çok önemli olduğunu ifade ederek, İstanbul'un 1453'ten önce kuşatılmasına rağmen Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinde ordu ve inancın yanı sıra "dünya tarihinin en büyük toplarını döktürmüş olmasının" belirleyici rol oynadığını hatırlattı.
Afrin operasyonunda da Türkiye'nin 2009 yılına kadar henüz hiç üretemediği silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve insansız hava araçlarının (İHA) çok etkili olduğunu belirten Albayrak, "Yani, Afrin'deki harekatta başarılı olmamızda yerli teknolojimizin önemi var." dedi.
Berat Albayrak, enerji alanında da "milli enerji" hedefiyle hareket ettiklerini ve Türkiye'nin her yıl ortalama 55 milyar dolarlık enerji ve maden ithalatını azaltmak için yerli enerjinin çok önemli olduğunu anlattı.
Bu alanda son 2,5 yılda çok önemli tohumlar ektiklerini söyleyen Albayrak, "2023'e kadar Türkiye'yi başka bir ülke yapacak olan hedefler bunlar. Bir de bakmışsınız 10 sene sonra Türkiye enerji ithal eden değil ihraç eden bir ülke olmuş. Bunun stratejik adımlarını tek tek döşemek zorundayız. Bizden sonra da birileri bayrağı devralacak ama hepimizi çatı olarak birleştiren bir idealimiz var. Ben bu görevi bıraktığım güne kadar -ki 24 Haziran'da belki bitecek- bilemeyiz ama bu hedefleri gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
"İMKANSIZ DİYE BİR ŞEY YOK"
Öte yandan, ilim sahibi olurken aynı zamanda tevazu sahibi de olmak gerektiğinin altını çizen Albayrak, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Aziz Sancar'ı bu noktada örnek gösterdi.
"Aziz Sancar Hocamız, ilimdeki en zirve ödülü almış bir insan ama konuştuğunuzda tevazusuyla öyle yükseliyor ki siz yanında küçülüyorsunuz." diyen Albayrak, aynı şekilde dünya boksunun efsane ismi Muhammed Ali'nin de inancını örnek gösterdi.
Albayrak, "68 kuşağının en büyük figürlerinden biri" olarak tanımladığı Muhammed Ali'nin "Aklım kesiyorsa ve kalben inanıyorsam, başarabilirim." sözünü anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dünya yeni bir sürece evrilirken, millet olarak 'Biz yapamayız, imkanlarımız yok' diye bir şey söz konusu değil. İnanarak, bu değişimin sizden başladığını bilerek ortaya koyduğunuz duruş, 1'den 1000'leri, 1000'den milyonları etkileyen ve toplumun dönüşümündeki en önemli unsur."
- "Sıra depolamada"
Konuşmasından önce gösteri alanını dolaşan Albayrak, üniversiteler ve çeşitli kurumların stantlarından bilgi aldı, ziyaretçilerle bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
Albayrak, daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan Enerji Vadisi'nde uygulama ve simülasyonları inceleyerek, enerji üreten bisiklette oğlu Ahmet Akif ile yarıştı.
Pedal çevirdikçe enerji üreten bisikletteki yarışı oğluna kıl payı kaptıran Albayrak, "Enerjiyi ürettik, artık sırada depolama var" dedi.
Bakan Albayrak daha sonra stantları gezdi. Bu sırada Albayrak'a İstanbul Gençlik Festivali Danışma Kurulu Başkanı Bilal Erdoğan da bir süre eşlik etti.