Ordu'nun
iller arası rekabette dünü ve bugünü, ulusal ve yerel düzeyde gelecek kalkınma hedeflerinin konuşulduğu panelde Türkiye'nin fındık üretiminde zengin bir ülke olduğunu belirten SABAH Gazetesi Ekonomi Müdürü Dr. Şeref Oğuz, "Tarım konusunda neler olup bittiği hakkında tarımda zihniyetlerin de değişeceği noktaya gitmekten bizi alıkoyan unsurları onları konuşmalıyız" dedi. Ordu olarak Türkiye fındığının yüzde 34'ünü ihraç ettiklerini vurgulayan Ordu Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Servet Şahin, yaklaşık olarak 200 milyon dolarlık fındık ihracatı yaptıklarını söyledi. Dünya fındığının dörtte birini ürettiklerinin altını çizen Şahin, "Bizim sanayiye dönmemiz lazım. Odamız çikolata projesi üretti. Çikolata ile sanayileşmeye çalıştık. 60 kadın bu konuda eğitim aldı. Dünyada Brüksel çikolatasının başkenti ama onlarda ne fındık var ne kakao. Dünyada en fazla fındık Türkiye'de. Önümüzdeki günlerde fındığa dayalı sanayi gelişecek. Balımızı da kivimizi de pazarlayacağız. Bundan sonra barkot sistemiyle birlikte balımızı satacağız" diye konuştu.
VİETNAM'A BİLE İHRACAT YAPIYORUZ
Tarımın yanında sanayi ve turizmin de konuşulduğu panelde turist sayısının yanı sıra turist başına cironun da önemine vurgu yapıldı. Fatsa'nın bir ilçe olarak 21 ilden daha fazla vergi ödediğini belirten Fatsa Ticaret Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş, "Bölgemizde yayla turizmi daha çok öne çıkıyor. İstanbul, Ankara, Kayseri ile değil 81 ilin tamamıyla 300 milyon lira ithalat 100 milyon lira ihracatımız var. Fatsa olarak 56 ülkeye ihracat yapıyoruz. Vietnam'a bile iürün satıyoru. Bu da bizim için övünç kaynağı" diye konuştu. Karataş aynı zamanda iki tane OSB'de 7 bin kişinin istihdam edilmekte olduğunu hatırlatarak, "Bunun İstanbul'daki karşılığı belki de 70 bin. Yatırımcı geliyor ama yatırım yapmak için yer veremiyoruz. Eğer Fatsa ve Ordu kalkınacaksa üreterek kalkınacak" dedi.
MİSAK-I MİLLİ SINIRLARINI GENİŞLETTİK
1850 öncesi köy yerleşmesi olan ve cumhuriyetle birlikte kurulmuş bir il olduğunu hatırlatan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz şöyle konuştu: "Cannes'ın altyapısı milattan önce 70 yılında bitmiş. Biz ordu ilinin altyapısını 3 ay önce bitirdik. Ya popülist çalışmalar yapacaktık ya da altyapı çalışmalarını tamamlayacaktık ve biz risk aldık çalışacağız dedik. 2017 sonu itibarıyla altyapı çalışmalarımızı bitirdik. Biz Misak-ı Milli sınırlarını genişlettik. 2 bin dönüm araziyi denizi doldurarak havalimanı yaptık ve ülkemize değer kattık. Kısa bir zamanda Karadeniz'de sıkıştığımız alandan kendimizi kurtaracağız. Trabzon-Samsun arasında sıkışmaktan çıkacağız. Tarihi olan bir il değiliz, bir Kayseri, Konya, Bursa değiliz. 1840'lardan itibaren yapılan kiliseler mevcut ve Selçuklu'dan kalan birkaç camimiz var. Ordu'nun tarihi vizyonunu harekete geçireceğiz demeye gerek yok. Güneş turizmi yok. Havaya endeksli uzun vadeli yatırım yapamayız. Komşu illerden farkımız ne? Bakir, inanılmaz bir coğrafya güzelliğimiz var."
EN FAZLA KAYITLI ÇİFTÇİYE SAHİBİZ
NÜFUS itibarıyla yaşlı bir toplum olduklarını hatırlatan Yılmaz, "65 yaş üstü nüfus oranı Türkiye'de ortalama yüzde 8 iken bizde yüzde 18" dedi ve şöyle devam etti: "Yani şehir dışında emekli olan memleketine geri dönüyor. Buralarda 2000'li yıllarda fındık yürüyüşü yapıldı. Fındığa en üst seviyede destekler verildi. Milli ürünümüzün milli bir kanunu milli stratejik değerlendirmesi olmalı. Türkiye'de 2.5 milyar doları gelir hanesine yazdıran başka bir tarım ürünümüz yok. İşçi çalıştırmak bir sınıf atlama algısı oluşturdu. 126 bin kayıtlı çiftçiyle Türkiye'de en fazla kayıtlı çiftçiye sahibiz. Ordudaki resmi işsizlik oranı ise yüzde 3.6. Bu oran Adana'da yüzde 26 Şırnak'ta ise yüzde 44 seviyelerinde."