Gün geçtikçe gelişen teknolojiyle birçok sistemde insana olan ihtiyaç azalıyor. Bunlardan bir tanesi de insan desteği olmadan çevresini algılayan ve sensörleriyle kendini yönlendirebilen araçlar olarak tanımlayabileceğimiz sürücüsüz (otonom) araçlar. Gelişmiş kontrol sistemleriyle donatılmış bu araçlar 5 seviyeden oluşurken, şu anda ülkemizde 3. seviye otonom araçları görmek mümkün. Fakat sadece 5.seviye otonom araçlar sürücüye ihtiyaç duymadan seyir halinde gidebiliyor. Birçok firmanın 2020 civarında otonom araçlarını trafiğe çıkaracağını belirten Endüstri 4.0 Platformu Yetkilisi Umur Gür, "2025'e gelindiğinde Türkiye'de henüz sıradanlaşmasa da trafikte birçok otonom aracı göreceğiz" dedi. Otonom araçların güvenliği ise son zamanlarda daha fazla tartışılmaya başladı. Gür, bu araçların mevcut trafiğe çıktıkları için kaza yapma ihtimallerinin hâlâ yüksek olduğunu söyleyerek, bunun sistemsel sorunlardan dolayı olduğunu belirtti ve ekledi: "Makineler kendi aralarında haberleşmeye başladıkları zaman kazaların önüne geçilecek."
YILDA YÜZDE 16 BÜYÜYOR
Sürücüsüz araç teknolojisinin şu anda yılda ortalama yüzde 16 büyüdüğünü belirten Gür, "2025'e kadar bu teknolojinin 900 milyar sterlinlik bir piyasa değerine ulaşması bekleniyor. Şu anda bütün dünya dijitalleşmeye gidiyor. Fabrikalardan araçlara ve ayrıca biz insanlar olarak da dijitalleştik. Bütün haberleşmemizi, etkinliklerimizi dijital ortamda yapıyoruz. Otonom araçların gelişimi, öğrenebilen ve bu öğrendiğini bir sonraki seferde daha dikkatli bir şekilde işleme koyabilecek makinelerle gerçekleşecek" dedi. Bütün ulaşım araçlarının zamanla otonom hale geleceğini söyleyen Gür, bu teknolojinin önce kişisel kullanımda yaygınlaşacağını belirterek, "Amerika'da bir firma klasik araçların otonom araçlara çevrilebileceği yönünde bir teknoloji geliştirmeye çalışıyor. Eğer bu teknoloji denemeleri başarılı olursa insanlar kendi araçlarını otonoma çevirebilecek" diye konuştu.
EN HAZIR ÜLKE HOLLANDA
Şu anda bütün dünyanın dijitalleşmeye yöneldiğini hatırlatan Gür, kişisel kullanımın sektörü yakından ilgilendirdiği için en çok çalışmanın binek araçlarda gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Diğer alanlarda da çalışmalar mevcut. Bütün ulaşım araçları zamanla otonom hale gelecek. Ama önce kişisel kullanım alanında yaygınlaşacak" açıklamasını yaptı. Otonom araçlara en hazır ülkenin Hollanda olduğunu belirten Gür, bunun sebebini otonom araçların elektrikli olmasına bağlayarak, bu sonucun elektrikli araç şarj istasyonlarının ülkedeki yoğunluğuna göre ve ülkedeki insanların teknolojiyi ne kadar kabul edebileceğine bağlı olarak belirlendiğini söyledi. Aynı kriterlere göre ikinci sırada ABD yer alırken, üçüncü sırada Singapur daha sonra ise Almanya ve Kanada yer alıyor.
İNSAN UYUYABİLİR AMA MAKİNE UYUMAZ
Otonom araçlarda kamera görüşünün, tekerdeki radar sistemi gibi yedi farklı algıyacının olduğunu söyleyen Gür, araç fiyatlarının, bulundurduğu sensör sayısına bağlı olarak değişeceğini belirtti. Buna göre yedi farklı sistemden hepsini bulunduran araçlar en pahalı kategoride yer alırken, bu araçlar 5.seviye yani sürücüye hiç ihtiyaç duymayan araçlar oluyor. Kendi kendine trafikte seyir halinde gidebiliyor olması aracı otonom kıldığından diğer araçlar da otonom olarak adlandırılıyor. Kaza oranları insan hatalarından daha az olursa sektörün gerilemesinden ziyade daha ileri doğru bir atak yapacağını ifade eden Gür, "Seyir halindeyken teknik bir arıza yaşanması durumunda aracın içindeki acil durum paket sistemi yolcu, mal ve can kaybına sebep olmadan aracı güvenli bir şekilde durdurabilir" dedi ve şöyle devam etti: "Çalışan bir yazılımınızın sorunu olabilir. Bunun ne zaman bozulacağına dair birkaç ay önceden uyarı alabiliyorsunuz ve bu sistem otonom araçlarda daha gelişmiş teknolojiyle bulunuyor. Yani insan uyuyabilir ama makine uyumaz."
SİBER SALDIRILAR ENGELLENEBİLİR
Teknolojinin geliştirilmesi ne kadar önemliyse korunması da o kadar önemli. Siber saldırılar Endüstri 4.0 Platformu'nun da ilgilendiği en önemli konulardan biri. Bir sistem tamamen makine ve dijital sisteme emanet edilecek. Bir internet korsanı çıkıp bu sistemi çökertip üretiminizi engelleyebilir mi? Bu konuda birçok çalışmanın yer aldığını ifade eden Gür, "Güvenlik için kullandığımız çeşitli virüs programları gibi çalışan, saldırıları önleyen programlar olacaktır. Bununla ilgili birçok teknoloji var. Bu sistemlerin hepsi uygulandığında bile sistemin güvenilirliği yüzde 99.8'e çıkabiliyor. Yüzde yüz bir güvenilirliğe erişemiyoruz. Ama böyle bir siber saldırı bu tür teknolojilerle engellenebilir" diye konuştu.
KAZA OLDUĞUNDA KİM SUÇLU OLACAK?
Otonom araçlar konusunda en çok kafa karıştıran soru ise kaza olduğunda kimin suçlu olacağı. Bu kazaların sonucunda suçlunun kesinlikle sürücü olmayacağını belirten Gür, "Sistemsel bir hata olduğunda aracı durdurma sürücünün kontrolünde olacaksa ve bir kaza olursa sürücünün de burda belli oranda bir suçu olacak" dedi. Sürücünün kontrolünde olmadığı durumlarda ise cevap biraz daha karışık olsa da Google'ın 2017'de otonom aracını piyasaya çıkarmama sebebine bakarak cevabı bulmak mümkün. Çünkü Google bunun sebebini mevcut teknolojiyle hala aktif trafikte bu aracın kullanılamayacağına bağladı. Bu yüzden yüksek oranda şirketlerin suçlu olacağını belirten Gür, şirketlerin de bunu bildiklerinden dolayı risk almadıklarını ve otonom araçlarını hemen piyasaya sürmediklerini belirtti.
ÜRETİM ALTYAPISI VAR
Türkiye'de otonom araçların üretiminin yapılabileceğini vurgulayan Gür, bu üretimin sensörlerin ithal edilmesiyle gerçekleşebileceğini hatırlattı ve ekledi: "Türkiyede zaten şu anda üretim yapan araç fabrikaları mevcut. Yani üretim altyapısı var ama işin teknoloji kısmında yakın bir zamanda yapabiliriz gibi durmuyor. Ama 2020'den sonra bu işe girecek firmalar olacak." Sigorta sektörünün bu alanda da hizmet verebileceğini belirten Gür şunları söyledi: "Sigorta sektörü gelecekte yaşanabilecek mal ve can kayıplarının bir teminatı. Bu doğal afet, hırsızlık ya da saldırı benzeri durumlar olabilir. Dijital ortamlarda da siber saldırılar gibi durumlarda sektörün kendini geliştirerek, değiştirip, dijital süreçlere de sigorta yapılabilir."