Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın önderliğinde büyük bir çevre kampanyası başlatıldı. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR), Petrol İşverenler Sendikası Derneği (PETDER) ve Kömür Üreticileri Derneği'nin (KÖMÜRDER) katıldığı "Bir enerji bir nefes" kampanyasıyla enerji sektörü 5 milyon ağaç dikecek. İmzalanan protokole göre, bu yıl GAZBİR her yeni gaz abonesi için bir, PETDER trafiğe çıkan her araç için bir, ELDER her yeni elektrik abonesi için bir, KÖMÜRDER ise çıkarılacak her 100 ton kömür için bir ağaç dikilmiş olacak.
BU BİR BAŞLAMA VURUŞU
?Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, kampanyayla ilgili açıklamada "Bu sadece bir başlama vuruşu. Eminim ki, başka paydaşların dahil olmasıyla süreci çok daha ileri noktaya taşıyacağız. Artık daha güçlünün ya da daha çok üretenin değil, daha akılcı ve sürdürülebilir politikaların öne çıktığı bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz" dedi. Türkiye'nin son yıllarda sürdürülebilirlik alanında ciddi bir mesafe katettiğini vurgulayan Bakan Albayrak, "Artık günü kurtaran değil, geleceği planlayan, uzun dönemli politikaları hayata geçiren bir Türkiye var. Bu uzun vadeli stratejilerin en önemli ayağını hiç kuşkusuz enerji yatırımları oluşturuyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, bundan sonra da devam edecek" ifadelerini kullandı.
KURULU GÜÇ 86 BİN MEGAVATI GEÇTİ
?Son iki yılda Türkiye'nin enerjide tarihi rekorlar kırdığını vurgulayan Bakan Albayrak, şöyle konuştu: "2002'de enerji alanında yaklaşık 32 bin megavat olan kurulu gücümüz 3 kat artarak 86 bin megavatı geçti. 2017'de elektrik üretiminde yüzde 8'lik artışla 2011'den bu yana en yüksek artış rakamına ulaştık. Yerli kaynaklardan elektrik üretimi ise tarihi rekor dediğimiz yüzde 50 bandına geldi. Bu üretim artışında en yüksek pay yenilenebilir enerjiden. Son 10 yılda gerçekleşen elektrik üretim tesisi yatırımlarının yüzde 53'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güç içerisindeki payı yüzde 32'yi geçmiş durumda. Türkiye şu anda hem Avrupa hem de dünya ortalamasının önünde bulunuyor."
ENERJİ VE ÇEVRE BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ
"Kalkınma ve gelişmeyi tek boyutlu olarak kabul etmiyoruz" diyen Albayrak, "Kalkınmayı etkileyen diğer dinamiklerin bütüncül bir süreç içerisinde yer almasını diliyoruz. Aradaki bu hassas denge her alanda sürdürülebilir olmanın tek anahtarıdır. Bunun yanı sıra enerji politikalarını da hiçbir zaman çevre politikalarından ayrı tutmadık. Enerji politikalarımızı hazırlarken her zaman 'enerji ekonomi ve çevre birbirinden ayrılamaz' düşüncesiyle hareket ettik. Ekonomik büyümenin temeli akıllı enerji politikalarıyla, enerji politikalarının temeli ise sürdürülebilir çevre politikalarıyla gerçekleşebilir. Bu yüzden milli enerji ve maden politikamızın her stratejisi çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir bir anlayışla hazırlandı" ifadelerini kullandı. Enerji üretiminde 'ne pahasına olursa olsun' gibi yanlış bir anlayışın politikalarda hiçbir zaman yerinin olmadığını ifade eden Albayrak, "Bizim anlayışımızda doğanın, toprağın ve hayvanın insanlar üzerinde hakkı vardır. Çevreyi korumayan ve geliştirmeyen hiçbir anlayışın kabulü mümkün değildir. Bu doğayla ilişkili her sektör için geçerlidir. Doğadan aldığınızı doğaya tekrar vermediğin sürece ortaya çıkan şey sadece gündelik ve geçici zaferlerdir. Kısa vadede kazanılacağı düşünülürken, uzun vadede kaybeden insanlık olur" diye konuştu. ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen ise karbon emisyonunun hasarını hem teknolojik hem de ağaç dikimi çalışmalarıyla birlikte azaltacaklarını vurguladı.
HEDEF 10 YILDA 10 BİN MEGAVAT
Türkiye'nin 2017 sonunda rüzgârdaki kurulu güçte dünyada 11'inci, Avrupa'da ise 6'ncı sıraya çıktığını belirten Bakan Albayrak, "2017'de Avrupa'da rüzgâr enerji kapasitesini en fazla artıran ilk 4 ülkeden bir tanesi olduk. Yakında dünyanın en büyük off-shore (deniz) YEKA projesini hayata geçireceğiz. Güneşte 2017 sonunda ulaştığımız toplam kapasiteyle dünyada 13'üncü, Avrupa'da ise 7'nci sıradayız" diye konuştu. İki alanda yatırımların devam edeceğini belirten Albayrak, "Önümüzdeki 10 yılda 10 bin megavat rüzgâr ve 10 bin megavat güneş enerjisi hedefini koyarak daha da üst sıralara çıkmak için emin adımlarla ilerleyeceğiz. Hem dünyanın en çevreci enerji üreticisi alanındaki kurulu güçte parmak ısırtacak bir ülke olmayı, hem de bu teknolojilerin yerlileştirilmesi ve ülkemizin bu alanda küresel bir üretim üssü haline gelmesini hedefliyoruz" dedi.
HAVA KALİTESİ İYİLEŞTİ
Projenin fikir babası olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Türkiye'deki büyükşehirlerin hiçbirinde karbon emisyonuyla ilgili bir problemin yaşanmadığını söyledi. Türkiye'deki hava kalitesinin Batılı ülkeler seviyesinde olmasının birçok sektörün çabalarıyla gerçekleştiğini ifade eden Dönmez, şöyle konuştu: "Washington'daki bir rapora göre Türkiye'de 100 bin kişi başına hava kirliliğinde ölüm oranı son 20 yılda Batı Avrupa'nın çok altına düşmüş durumda. İyileşen hava kalitesiyle tüketici ve devlet sağlık harcamaları düşerken, gelecek nesillerin hava kalitesi kaynaklı riskleri azaltıldı. Hep beraber karbon ayak izini düşürücü adımlar atacağız."