Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 20'si tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 12. duruşması başladı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda görülen duruşmaya, aralarında Kavurmacı ve Güllü'nün de bulunduğu 10 tutuklu sanık ile 15 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.
TUSKON Başkanı Rızanur Meral Türkiye'yi böyle tehdit etmişti
CEZA İSTEMLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Gülen, Meral ve Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası ve "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, il dernekler müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.
TAHLİYE EDİLİP TEKRAR TUTUKLANMIŞTI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine tutukluluğa itiraz başvurusunda bulunarak tahliye talep etmişti. İtiraz dilekçesini değerlendiren hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti.
Silivri Devlet Hastanesi'nin "mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği" şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada, savunma yapan tutuksuz sanık Zafer Yalçınkaya, tekstil sektöründe ithalat-ihracat yaptığını, işleri sebebiyle FİADER'e üye olduğunu, polislerin derneğe geldiği gün Türkiye-İzlanda maçını izlediklerini belirterek, dernekten ayrılmak istediğini ve istifa dilekçesini yazdığını öne sürdü.
MÜTEVELLİ GRUP TOPLANTISI GÜNÜNDE MİLLİ MAÇ
Sanık Yalçınkaya, "İddianamede, maçı izlerken polislerin gelmesiyle whatsapp grubundan ayrıldığım iddiaları var. Gruptaki bir arkadaş ayrılın dedi, ayrıldım. Paylaşımlarda Cevşen duasının paylaşılması iddiaları var. Bir arkadaşımız böbrek hastasıydı, bu dua o hastalığa iyi geliyor diye kendi aramızda okumuştuk." dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün "Mütevelli toplantılarında bulundun mu?" sorusuna, Yalçınkaya, "Ne olduğunu bilmiyorum." yanıtını verdi.
Bunun üzerine başkan Öztürk, "Zaten kimse mütevelli toplantılarını bilmiyor. Fetullah bile bilmiyor." dedi. Sanık Yalçınkaya da "Mütevelli toplantılarının ne olduğunu sonradan öğrendim." diye konuştu.
Başkan Öztürk'ün "Maç hangi gündü?" sorusuna sanık Yalçınkaya'nın "Salı günüydü." diye cevap vermesi üzerine, Öztürk "Salı günü mütevelli gruplarının toplantı günüdür." dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "FİADER'de zarflı paralar elde edilmiş, çelik kasa üzerindeki el çantasında paralar var. Bu paralardan haberin yok muydu? Lokal olarak kullanılan yerlerde bu kadar para neden bulunur?" diye sordu.
Sanık Yalçınkaya, "Polis geldiğinde direkt içeri girdi. Paralardan haberim yoktu. Odanın varlığından bile haberim yoktu. Gizlenmiş bir banyo odasından çıktı paralar." dedi.
Başkan Öztürk'ün "TUSKON'a bağlı derneklerde, iş adamları derneklerinde himmet, burs, bağış gibi paraların kabul edilmesi durumları var. FİADER üyesisin, bu bağışları duydun mu hiç? Dernek üyesisin bunlar hiç konuşulmuyor muydu?" sorusuna, sanık Yalçınkaya "Bilmiyorum." yanıtını verdi.
"BYLOCK TALİMATLARINDAKİ GİBİ KONUŞMA"
Tutuksuz sanık Süleyman Tari de FİADER'e üye olmakla suçlandığını, üyeliğini 5. ayında sonlandırdığını, 10. ayda üyelikten çıkartıldığını söyledi.
Başkan Öztürk'ün, "Olaylara ilişkin kafamızdaki soru işaretlerini gider. Tek tek isnatlara cevap ver." demesi üzerine Tari, "Siz sorun cevap vereyim." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine Öztürk, "ByLock yazışmalarında verilen talimatlar gibi konuşma bana, geç onu. Kafamızdaki soru işaretlerini gider. Olayları en başından itibaren anlat." dedi.
Sanık Tari de sosyal çevresi olsun diye 2013 yılının Aralık ayında derneğe müracaat ettiğini, 100 lira aidat verdiğini, üyeliğini 4-5 ay sonra sonlandırdığını anlattı.
Başkan Öztürk'ün "17-25 Aralık operasyonlarından sonra üye olmanın bir sebebi var mı?" sorusu üzerine Tari, "Ben aralık ayının başları gibi müracaat ettim." diye konuştu.
"EVDE BULUNAN PARALAR ANNEMİN GÜN PARALARI"
Tutuksuz sanık Yusuf Güneş ise savunmasında, kahve kültürü olmadığını, maçları dernekte izlediğini, olay günü Türkiye-İzlanda maçını izledikleri sırada polislerin geldiğini ileri sürerek, "Aradan bir sene sonra polisler ev adresime geldiler. Evde para bulunmuş, içindeki paralar annemin gün paralarıdır. Listede yazan isimler akrabaların isimleridir. Ben görmemiştim isimleri." ifadelerini kullandı.
Başkan Öztürk'ün "FİADER'e yapılan baskında eve geçirilen paralar var. Açıklaman olacak mı?" sorusuna sanık Güneş, "Amacım maç izlemekti, kafa dağıtmak için. Paralarla ilgili bir bilgim yok." cevabını verdi.
Kayıtlardaki para konuşmalarının arkadaşlarıyla arsa alma fikriyle ilgili olduğunu iddia eden sanık Güneş, daha sonra bu fikirlerinden vazgeçtiklerini savundu. Başkan Öztürk de kişi başı 15 bin liraya 10 kişi toplanılsa dahi İstanbul'da arsa alınamayacağını belirtti.
Savunması alınan bazı tutuksuz sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddetti.
Duruşma, yarına ertelendi.