Temelde bilişim teknolojileri ile endüstriyi buluşturan bir dönüşüm olan Endüstri 4.0, çağımızın yeni sanayi devrimi olarak tanımlanabilir. İki ana bileşenden oluşan bu devrimin ilk bileşeni az yer kaplayıp, az enerji harcayan aynı zamanda düşük maliyetli fakat yüksek güvenilirlikte düşük ısıda çalışan donanımlar ve yeni nesil yazılımlardır. Bu devrimin asıl temel oluşumu ise yeryüzündeki tüm cihazların birbiriyle bilgi ve veri alışverişi için kullanıldığı, sensör ve işleticilerle donatılmış, internet bağlantılı akıllı elektronik bir Siber-Fiziksel Sistem olan orijinal adıyla Internet of Things (IOT) olarak bilinen Cihaz Tabanlı İnternet. İnsanlardan neredeyse bağımsız olarak kendi kendilerini koordine ederek üretim yapabilecek akıllı fabrikalar anlamına gelen bu sistemle Endüstri 4.0 üretim süresinin, maliyetlerin ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarının azaldığı aynı zamanda üretim miktarı ve kalitesinin arttığı bir dönüşüm olacak. Yani bu dönüşüm, üretim ortamında her bir verinin toplanmasını ve düzgün bir şekilde takip edilerek analiz edilmesini sağlayacağı için verimli iş modelleri ortaya çıkaracak.
ALMANYA'DA ENDÜSTRİ 4.0
Endüstri 4.0 ilk defa 2011'de Almanya'nın Hannover kentinde düzenlenen dünyanın en büyük endüstri fuarı olarak bilinen Hannover Fair Fuarı'nda ortaya atıldı. Ekim 2012'de Bosch Grubu ve SAP'ın eski CEO'su Henning Kagermann'ın bir çalışma grubu oluşturarak hazırladıkları Dördüncü Sanayi Devrimi öneri dosyasını, Alman Federal Hükümeti'ne sundu. 2013 itibarıyla ise Almanya kendi Endüstri 4.0 dönüşümünü başlatmasıyla bu dönüşümün hayatımızın bir parçası olacağı kanıtlanmış oldu. Dijitalleşme, başta Alman endüstrisi olmak üzere tüm dünyanın geleceğini belirleyecek bir dönüşüm. Endüstri 4.0'a olan inançlarını dev şirketlerinden, hızla büyüyen start-up girişimlerine kadar her alanda kanıtlayan Almanya, mühendislik kültürünün bir sonucu olarak milli gelirinin büyük kısmını oluşturan BMW, Bosch, Siemens gibi sektör devlerinin üretim süreçlerinde uyguladığı değişiklikler ve stratejileriyle Endüstri 4.0 Devrimi'ne öncülük ediyor.
SIEMENS'IN ENDÜSTRİ 4.0 ATILIMI
Dünya pazarındaki gücünü, otomasyon teknolojilerinden alan Siemens, kendi kendini düzenleme ve takip yeteneği olan otonom üretim sistemleri geliştirerek, üretim akışındaki her bileşenin, sanal ve gerçek dünyanın birbiriyle bağlantılı olmasını ve bu süreçlerle oluşan verilerin büyük veri ile analiz edilmesini öngörüyor. Bu stratejiye Digital Enterprise Software adını verdikleri ürün yaşam döngüsünün yönetildiği güçlü entegre yazılımını örnek vermek mümkün. Yıllarca geliştirilen farklı ihtiyaçlara hitap eden yazılım çözümlerini, bütünsel bir otomasyon haline getirmeyi amaçlayan bu yapı Siemens'in Endüstri 4.0 atılımı olacak.
MITSUBISHI ELECTRIC'TEN YENİ NESİL ENDÜSTRİYEL DİKİŞ MAKİNELERİ
Japonya'nın önemli teknoloji öncülerinden Mitsubishi Electric, geçtiğimiz Mayıs ayında Frankfurt'ta düzenlenen Uluslararası Tekstil Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı Texprocess'te 'Endüstriyel Dikiş Makinelerinin Endüstriyel İnterneti' uygulamasını tanıttı. Endüstri 4.0'a uyumlu olan bu dikiş makineleri ve otomasyon çözümleri ile Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) bağlantısının sağladığı verimlilik ve kalite gösterildi.
ABD DEVİ GENERAL ELECTRIC'TEN GE DİGİTAL
2011 yılından bu yana dijital endüstri şirketi olma çalışmalarına devam eden ABD'nin önemli şirketlerinden General Electric, 2015'ten itibaren makinelerden gelen verileri hem şirket operasyonlarında hem de müşteriler için kullanarak tamamen dijital endüstriyel bir şirkete dönüştü. Şirketin bu amaçla kurduğu 'GE Dijital' ise tüm iş alanları ile birlikte çalışarak endüstriyel internet konusunda avantaj elde etmeleri için çalışıyor. GE Dijital'in ortaya sunduğu çözümlerden biri olan dijital enerji santrali ile var olan bir santralin ikizi üretilerek, maliyetleri daha uygun hale getirip yaşanacak problemleri önceden tahmin ederek santralin durmasını engelleyen bir sistem geliştirildi. GE aynı zamanda endüstriyel internet konusunda ilk bulut tabanlı endüstriyel işletim sistemi olan Predix platformunu yazılımcıların kullanımına sundu.
BOSCH'TAN AKILLI FABRİKA
Endüstri 4.0 üzerine pilot projeleri bulunan Bosch, makineler ve ürünlerin birbirlerinden haberdar olduğu bir üretim akışı üzerine çalışıyor. Hamburg'da bulunan Bosch Rexroth fabrikasında denenen pilot projede, ürünün, onu üreten makine ve takibini yapan insan faktörünün aynı iletişim dilini konuşması amaçlanıyor. RFID teknolojisiyle desteklenmiş akıllı üretim bandı, gelen ürün türüne göre karar vererek işlem yapabiliyor. Farklı ürünlerin parçaları, aynı bantta işlem görebilirken, ürünlerin yeni geliştirmelere açık olmaları sağlanıyor. Bu karmaşık iletişim ağıyla oluşan verilerin, takibi yapan çalışanların ekranlarına eş zamanlı düşmesi sağlanıyor. Bosch'un bir sonraki hedefi, tüm dünyada üretimin ortak bir ağ üzerinden kontrol edilebilmesi. Aynı zamanda nesnelerin interneti kavramının gücünden yararlanılarak ürünlerin özelliklerini hafızalarında taşımalarını sağlayacak bu değişim, akıllı üretimin artmasını ve sonrasında akıllı fabrikaların açılmasını sağlayacak.
"MADE IN CHINA 2025"
Durum ve geçmişe ilişkin analiz, temel rehber ilkeler, stratejik görev ve gelişimin ana alanlarının yanı sıra destek ve garanti sistemi hakkında da bilgilendirmeler yapan "Made in China 2025" bildirisi, 19 Mayıs 2015'te Eyalet Konseyi'nde yayınlanmıştı. Verimli ve üretimde güçlü bir temel oluşturarak bilim ve mühendislikle inovasyonu içeren rapor, yenilikçiliğe dayalı imalat sanayinin dönüşümü ve yenilenmesini amaçlıyor.
Atilla Serdar HAMZAOĞLU