Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, "Yerli ve milli üretim, sanayimiz için stratejik bir yaklaşım ve stratejik bir duruştur" dedi. Dünyada kamu alımlarının yerli sanayi ve teknolojinin gelişimine, Ar-Ge ve yenilik çalışmalarına büyük katkı sağlayan önemli bir politika aracı olduğunu hatırlatan Özlü, "Kamu alımlarını önemli bir kalkınma enstrümanı olarak görüyoruz. Bakanlık olarak teknoloji açığımızı kapatmak suretiyle cari açığımızın da kapanacağına inanıyoruz" diye konuştu. Hükümetin yerli ve milli üretimi bir kalkınma politikası olarak benimsediğini anlatan Bakan Özlü, 1 Temmuz 2017 tarihinde açıklanan Üretim Reform Paketi ile kamu alımlarıyla yerli sanayinin desteklenmesinin, 24 Ocak 2018 tarihinde yayımlanan genelge ile kurulan Yerlileştirme Yürütme Kurulu ile de sanayinin ithalata bağımlılığının azaltılmasının hedeflendiğini bildirdi.
"ZEYTİN DALI HAREKATI TÜRKİYE'NİN MİLLİ DURUŞUDUR"-
İthalatta 15 milyar dolarlık paya sahip olan 43 ürünü yerlileştirmek için çalışmalara başladıklarını, 5 odak sektör belirlediklerini söyleyen Özlü, "Bütün kaynaklarımızı yerli ve milli üretim için seferber edeceğiz" diye konuştu. Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Özlü, "Zeytin Dalı Harekatı Türkiye'nin milli duruşudur" dedi. Bakan Özlü, sanayicilerin de kendi alımlarında yerli malı olmasına özen göstermelerini istedi.
BARAN: "POZİTİF AYRIMCILIK İSTİYORUZ"
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran da konuşmasında, Türkiye'nin imalat sanayi üretiminin, ağırlıklı olarak düşük ve orta düşük teknoloji gruplarından oluştuğuna dikkat çekerek, "Yükte hafif ama pahada ağır üretimi henüz başarabilmiş değiliz. Ancak hükümetimiz bu konuda Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde çok büyük adımlar attı" dedi. "Yerlileştirme Yürütme Kurulu" oluşturulmasına ilişkin genelgenin Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlatan Baran, Kurulun sanayinin ithalata bağımlılığını azaltacak, rekabet gücünü artıracak programların hayata geçirilmesi amacıyla çalışmalar yapacağını bildirdi.
Kamu alımlarının, kalkınma sürecindeki en önemli araçlardan biri olduğunu vurgulayan Baran, "Gelişmiş ülkelerinin sanayi dönüşümünün arkasında kamu alımları yatıyor. İş dünyası olarak kamu alımlarında yerli ve milli olandan yana pozitif ayrımcılık yapılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda hazırlanan Türk Sanayi Stratejisi Belgesi'nin temel hedeflerinden birinin, sanayide bilgi ve teknolojiye dayalı yüksek katma değerli yerli üretimin geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Baran, bu hedeflerin yerli, yenilikçi ve yeşil üretimi teşvik edecek şekilde kurgulandığını belirtti. "Yerli ve milli üretim konusunda son 15 yılda gerçekleştirilen hamleler sayesinde insanımızın kendine güveni tekrar yerine geldi. Geçmiş yıllarda hayal olan pek çok şey bugün gerçek oldu" diyen Baran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yerli otomobil" çağrısı üzerine TOBB öncülüğünde beş babayiğidin çıkarak "Biz yaparız" dediğini hatırlattı. Baran, Türkiye'nin silahlı insansız hava araçlarından güdümlü füzelere, kritik silah ve mühimmata kadar pek çok ürünü üretebilir durumda olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye'nin ihracatı içinde ileri teknoloji ürünlerini payının yüzde 5 olduğunu, buna karşılık ithalatın yaklaşık yüzde 15'inin yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğuna dikkati çeken Baran, "Örneğin kalp pili ithal ediyoruz. Kilogram fiyatı 2 bin 454 dolar" diye konuştu. Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkabilmesi ve cari açık vermemesi için ileri teknoloji ağırlıklı bir üretim modelini hayata geçirmesi gerektiğini belirten Baran, "Dünyanın dördüncü sanayi devrimini hayata geçirdiği dönemde bizim de hamle yapmamız kaçınılmaz. Bunun da yolu, yerli ve milli üretimi teşvik etmekten, ar-ge çalışmalarından, inovasyondan ve marka oluşturmaktan geçiyor" dedi. Türkiye sorunlu bir coğrafyanın ortasında bir huzur adası olarak varlığını koruduğunu ifade eden Baran, "Cari açığı azaltacak, gençlerini verimli bir şekilde istihdam edecek ve ileri teknoloji üretip satacak bir ülke olmaktan başka çaremiz yoktur. Türkiye bunu başaracak güçtedir" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'na da değinen Baran, "Bu harekât gösterdi ki, yerli ve milli üretimimiz olmadan bu bölgede ayakta kalmamız, söz sahibi olmamız mümkün olmayacaktır" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı Konusunda her hamlesinin meşru olduğunun altını çizen Baran, harekatta şehit olan Mehmetçiklere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Ticari İşbirliği Özel İhtisas Komisyonu tarafından organize edilen konferansta, "Yerli Üretim ve Sanayide Teknolojik Dönüşüm İçin Kamu Alım Mekanizmaları", "Enerji, Sağlık ve Ulaştırma Sektörlerinde Kamu Alımları", "Kamu Alımları Sanayici İçin Fırsat mı Tehdit mi?" ve "Yerli ve Milli Üretim Hamlesi" başlıklı dört oturum gerçekleştirildi.