İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin hedefleri olan büyük bir ülke olduğunu belirterek, son yıllarda yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen emin adımlarla projelerini gerçekleştirdiğini söyledi. İçinde bulunduğumuz coğrafyada ve dünyada her zaman önemli roller oynayan Türkiye'nin, kabına sığmayan, geleceğin küresel oyuncularından birisi olmak istediğini belirten Bahçıvan, "Bugün dünyaya entegre olan Türkiye, Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 18'inci en büyük ekonomisidir. Fakat hedeflerimiz büyük. 2023 yılına gidilirken dünyanın ilk 10 ülkesi arasında girebilmek bu hedeflerimizin mottosudur. Bu düstur ile ekonomimizi, son yıllarda yaşadığımız tüm olumsuzluklara ve bizi bu hedeften alıkoymak isteyen tüm girişimlere karşın çok sağlam temeller üzerinde yürütüyoruz" diye konuştu. Yapılan tüm olumsuz tahminlere karşın üçüncü çeyrekte yüzde 11.1 büyüyen ekonominin, başta OECD ve IMF gibi uluslararası ekonomi kuruluşları olmak üzere, tüm rating kuruluşlarını şaşırttığını belirten Bahçıvan, şöyle devam etti: "Sanayimiz bu büyümeye en güçlü katkıyı sağlayarak bizlere her zaman olduğu gibi gurur vermiştir. Üretim yönünden bakıldığında sanayi sektörünün büyümeye 2.6 puan gibi çok önemli bir katkı sağladığı, bu katkının 2.2 puanlık kısmının imalat sanayiden geldiği görülmektedir. Sanayi sektöründe güçlü baz etkisinin de katkısıyla üçüncü çeyreğin yıllık büyüme oranı yüzde 14.8 olurken bu oran imalat sanayisinde yüzde 15.2 olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar da gösteriyor ki Türkiye gibi geleceğe yönelik büyük hedeflere sahip olan bir ülkenin rekabet gücünü artırması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak önümüze çıkıyor. Böyle bir ortamda Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için üretim ekonomisini benimsemesi ve yeni bir büyüme hikâyesini gerçekleştirmesi gerekiyor."
KGF FİNANSAL İNOVASYONDUR
"Hükümetimizin son dönemdeki yaklaşımı ve attığı adımlar da üretim ekonomisine verdiği önemi göstermesi açısından bizim için son derece değerli ve memnuniyet vericidir" diyen Bahçıvan, özellikle 2017 yılı büyümesinde Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi bir finansal inovasyonun etkisinin önemli olduğunu vurguladı. Bahçıvan, "Yine 2017 yılına girilirken yapılan KDV ve ÖTV indirimleri ve ekonomi piyasasında yaratılan canlanma ve Eximbank kredileri ile ihracatçımıza açılan yeni finansman penceresinin de altını çizmek isterim" diye konuştu.
SORUMLULUĞU ALMAYA HAZIRIZ
Türkiye'nin hedeflerine, hak ettiği seviyeye ulaşması ve gelişmiş ülkeler ligine katılması için katma değeri yüksek, teknoloji ağırlıklı bir üretim ve ihracat kompozisyonu oluşturması gerektiğini de belirten Bahçıvan, şöyle devam etti: "Bu süreçte odaklanmamız gereken konular, Ar-Ge, inovasyon, ürün geliştirme, tasarım ve tüm üretim süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi olmalıdır. Ülkemizin gelecek hedeflerine ulaşmasının yegâne yollarından biri ekonomizmin yeniden bir üretim ekonomisine dönüştürülmesidir. İşte bu noktada İstanbul Sanayi Odası'nın, Türkiye'nin en büyük ve en güçlü sanayi odası olarak üzerine düşen her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu, bu bağlamda gerçekleştirmekte olduğu birçok faaliyetle göstermektedir. Biz sanayiciler olarak yarınlara güvenle bakıyoruz. Her dönemden daha fazla üretmeye, ihracat yapmaya, yatırım yapmaya odaklanma noktasında, Hükümetimizin de motive edici teşvik ve kararları ile birlikte devam edeceğiz."