Türkiye enerji politikalarıyla küresel ve bölgesel arenada elini güçlendirmeye devam diyor. Enerjideki son hamleler Türkiye'yi enerji alanında merkez ülke konumuna taşıyacak. Bu projelerden en dikkat çekeni ise TANAP projesi. 2018 yılında Türkiye'ye gaz sevkiyatına başlanacak projede 2020 yılında Avrupa'nın gaz vanası da Türkiye'nin kontrolüne geçecek.
AVRUPA'YA İLK GAZ 2020'DE
TANAP Projesi, Güney Kafkasya Bora Hattı ( SCP ) ve Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TAP ) ile Güney Gaz koridorlarının temelini oluşturuyor. Azerbaycan'ın Hazar Denizi'ndeki Şah Deniz-2 Gaz Sahası ve Hazar Denizi'nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazın Türkiye'ye ve Avrupa'ya taşınması amaçlanıyor.
İSTİKRARA KATKI SAĞLAYACAK
TANAP projesi ile Türkiye'nin doğalgaz arz güvenliğinin arttırılması ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesinin yanı sıra Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yeni pazarlara açılması bölgenin enerji arz güvenliği ve istikrarına katkı sağlaması da hedefleniyor.
TEK MİLLET İKİ DEVLET MEYVESİNİ VERDİ
TANAP projesinin küresel enerji piyasasına ve Türkiye'nin proje ile kazanımlarını Yenisafak.com'a değerlendiren Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, doğalgazda küresel rekabetin arttığı, güzergahların belirlendiği bir dönemde tek millet iki devlet işbirliği meyvesini verdiğini vurgulayarak, "Avrupa'ya bugüne kadar hiç ulaşmamış yeni bir kaynaktan doğalgaz gidecek olması Avrupa enerji piyasalarında rekabet ve kaynak çeşitliliği açısından önemli bir açılım" açıklamasında bulundu.
KAZAN KAZAN OLACAK
Kumbaroğlu, "TANAP projesi ile 16 milyar m3 gaz gelirken bunun 6'sı Türkiye'nin ihtiyacını karşılamaya yönelik, 10'u ise Avrupa'ya yönelik olacak. Bu proje ile ilk defa Türkiye üzerinden boru hattı ile Avrupa'ya doğalgaz gidecek. Bu çok önemli bir başlangıç ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ikinci olacak proje de hızla ilerliyor. Türk Akım projesi onu tamamlayacak. Doğu Akdeniz ve başka kaynaklar üzerinde geliştirilecek yeni projeler de tamamlar. Türkiye üzerinden giden gaz Avrupa piyasalarında rekabetçi olur çünkü en ekonomik güzergah. Hem doğalgazı çıkartan üretici ülkeler, hem Türkiye hem de Avrupa'daki tüketici ülkeler için kazan-kazan projeleri bunlar. Ancak bütün bu projeler geliştirilirken Türkiye'nin gaz akışına sadece seyirci kalması değil, daha aktif rol alması ve re-export (ihracat) yapma imkanının bulunması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
ENERJİ FİYATLARINDA İNDİRİM OLACAK
Türkiye'ye gaz akışının başlamasının ardından enerji fiyatlarında indirim beklentisinin oluşabileceğini belirten Kamburoğlu, "Bu durum işin ticari boyutu ile ilgili, gazın kaynak ülkedeki çıkartma maliyeti ve taşıma maliyeti ile ilgili bir durum. Maliyetler de ticari sır niteliği taşıdığından açıklanmıyor, onun için net bir şey söylemek mümkün değil. Ama Azerbaycan'dan halihazırda almakta olduğumuz gazın diğer kaynaklara göre görece ucuz olduğu biliniyor. Bu da kamuoyunda bir indirim beklentisi ortaya çıkartıyor" ifadelerini kullandı.
AB İLE İLİŞKİLER TEKRAR CANLANACAK
Kumbaroğlu, TANAP projesi, Türk akım ve başka geliştirilecek doğalgaz boru hattı projelerinin Türkiye ile AB ilişkilerinin tekrar canlanması için bir fırsat olacağını vurgulayarak, yeni projelerin gelişmesine katkı sağlayacağını ifade etti.
DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK
TANAP projesinin Kafkaslar'daki stratejik dengelere yeni bir dinamizim kazandıracağını ifade eden Kumbaroğlu, "Projenin 16 milyar m3 olarak başlangıç kapasitesi varken kademeli olarak 31 bcm'e çıkarılması planlanıyor. Özellikle bu gelişim sürecinde Hazar Denizi'ne kıyısı olan ülkeler arasındaki stratejik dengeler ön planda olacak" dedi.
15 BİN KİŞİYE İŞ KAPISI OLACAK
TANAP inşaatının 2015 yılının 2. çeyreğinde başlayarak Eskişehir'e kadar ulaşacak olan bölümün 2018 yılında tüm hattın ise 2019 yılında tamamlanması planlanıyor. Projenin inşaat, destek hizmetleri boru üretimi ve diğer çeşitli alanlarda doğrudan veya dolaylı istihdama katkısı yaklaşık 15 bin kişi olduğu belirtildi.