DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş global siyasi ve jeopolitik riskler, Fed'in temkinli de olsa para politikasını sıkılaştırması ile 2016'da ekonomide gözlemlenen yavaşlamayı takiben, bu yıl alınan ekonomiyi canlandırıcı önlemler sonucunda 2017'nin ilk yarısında Türkiye ekonomisinin G-20 ülkeleri arasında Hindistan ve Çin'den sonra en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu söyledi.
2018 yılında, devlet teşviklerinin hız kesmesi ile 2017'de hızla yükselen büyüme oranında bir miktar ivme kaybı gözlemlenebileceğini ifade eden Ateş, şunları kaydetti:
"Avrupa ekonomisindeki toparlanmanın dış talebe olumlu etkisi, turizm sektöründeki toparlanmanın devam etmesi 2018'de ekonomik aktivitedeki olumlu seyrin devam etmesini ve risk olarak görülen cari açığın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını sağlamaya yardımcı olacaktır. 2017'yi yüzde 5'in üzerinde bir büyüme oranı ile kapatmasını beklediğimiz Türkiye ekonomisinde, 2018'de yüzde 4 oranında bir büyüme gerçekleşebilir."
Ateş, 2017 içerisinde tekrar çift haneli seviyelere yükselen enflasyonda TL'deki değer kaybı ve kurdaki yüksek volatilite sebebiyle 2018'de de hızlı bir iyileşme beklemediklerini belirtti.
Orta ve uzun vadede ise Türkiye'nin 1980'lerden beri içinde bulunduğu orta gelir grubundan çıkması için reformlara ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Ateş, "Önümüzdeki dönemde hızla eğitim, hukuk, vergi sistemi ve istihdam piyasasında yapısal reform programlarının uygulamaya konulması kritik öneme sahip." dedi.
"POZİTİF TARAFTA DURMAKTAN YANAYIZ"
Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyüdüğünü belirterek, "Güçlü büyümenin yıl sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Bu büyüme, hem hükümet tarafından gelen Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi destekleyici adımlar hem de kamu ve özel sektörün el ele vererek gerçekleştirdiği özverili çalışmalar neticesinde oldu." dedi.
Faik Açıkalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yılın kendi dinamiklerini beraberinde getirdiğini ve her zaman pozitif tarafta durmaktan yana olduklarını söyledi.
Ülkeyi ve bankacılık sektörünü zorlayan gelişmelerin her zaman olduğunu belirten Açıkalın, "Daha önce nasıl el birliği ile zorlukları aştıysak, hep daha güçlenmiş olarak ilerlediysek bugün ve gelecekte de beklenmedik gelişmelerin üstesinden geleceğimize olan inancım tam. Ülke olarak zorlu geçen 2016 yılının ardından 2017'yi beklenenin üzerinde bir performansla tamamlıyoruz." diye konuştu.
Açıkalın, Türkiye ekonomisinin 2017'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 büyüdüğünü ve güçlü büyümenin yıl sonuna kadar devam etmesinin beklendiğini, bunun hem hükümet tarafından gelen KGF gibi destekleyici adımlar hem de kamu ve özel sektörün el ele vererek gerçekleştirdiği özverili çalışmalar neticesinde olduğunu kaydetti.
Açıkalın, "Bu çerçevede 2017 yılının yüzde 7 civarında bir büyüme ile tamamlanacağını öngörüyoruz. Ekonomik büyümenin, 2017'yi yakalaması zor da olsa 2018 yılında da güçlü bir şekilde devam etmesini bekliyoruz." dedi.
"BÜYÜME YÜZDE 6'NIN ÜSTÜNDE GERÇEKLEŞECEK"
QNB Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu da olumlu küresel koşulların ve uygulanan mali teşviklerin desteğiyle ivmelenen GSYH büyümesinin 2017 yılında yüzde 6'nın üstünde gerçekleşeceğini kaydetti.
Büyümenin kompozisyonunda iç talebin öne çıktığını, ihracat ve turizmdeki toparlanmanın da büyümeye belirgin katkı yaptığını vurgulayan Güzeloğlu, şöyle dedi:
"Önümüzdeki yıl ise KGF uygulamasında limitlere erişilmesi, maliye politikasında teşviklerin azaltılması ve para politikasındaki sıkılaşma gerekliliği yüzünden iç talepte bir miktar yavaşlama olacağını öngörüyoruz. Dış talep ise güçlü olmayı sürdürecektir. 2018 yılı için GSYH büyümesi tahminimiz yüzde 5."