Dünyada ve Türkiye'de şirket satın alma ve birleşmelere ilişkin 2017 yılı gerçekleşmeleri ve 2018 beklentilerini değerlendiren Ünlü, globalleşen dünyada şirketlerin sadece kendi içinde büyümekten ziyade farklı coğrafyalara açılmak için de şirket satın alma ve birleşme modelini tercih ettiğini söyledi.
"BİR ŞİRKET SATILIYORSA BAŞARISIZDIR" ANLAYIŞI ÇOK YANLIŞ
Ünlü, "Bir şirket satılıyorsa başarısızdır" anlayışının çok yanlış olduğunu, aslında başarılı şirketi satmanın hem daha kolay hem de dahi iyi bir fiyatla alıcı bulduğunu ifade etti.
Türkiye'deki şirket satın alma ve birleşmelerin ana motorunun yabancı sermaye olduğunu ve yatırımcıların her zaman en başarılı şirketleri satın aldığını vurgulayan Ünlü, "Alıcılar büyümek ya da yeni piyasaya girmek için, satıcılar da ana iş kollarına odaklanmak ya da jenerasyon geçişlerinde nakde dönmek amaçlı satış yapıyor. Bunlar bir araya geldiğinde de şirket satın alma ve birleşmeler oluşuyor." dedi.
Ünlü, bu yılın ocak-ekim döneminde 5,2 milyar dolar seviyesinde danışmanlık hizmeti ile şirket satın alma ve birleşme işlemi gerçekleştiğini bildirdi.
Bu yılın tamamında 8-10 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi olabileceğini tahmin eden Ünlü, yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği en büyük ilk beş işlemde Hollandalı Vitol'un Petrol Ofisi'ne, İspanyol BBVA'nın Garanti Bankası'na, Avustralyalı IFM'nin Mersin Limanı'na, Brezilyalı BRF'nin Banvit'e ve özel sermaye fonu Actera'nın Korozo'ya yaklaşık 4 milyar dolar yatırım yaptıklarını aktardı.
"'YABANCI YATIRIMCI GELMİYOR' ALGISI KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL"
Mahmut Ünlü, 2016'da satın almaların 7,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, geçmiş yıllara göre aslında bu seviyenin düşük olduğunu söyledi.
Bunun birkaç sebebinin bulunduğunu belirten Ünlü, "Tabii ki başta geçen yılki darbe girişimi sebebiyle 15 Temmuz'u takiben 4-5 ay boyunca hiçbir aktivite olmadı. O nedenle geçen yılı yarım yıl gibi saymak lazım. Bu yılı da 4'te 3 gibi saymak lazım. Çünkü nisan ayında referandum olacağı için yıl başından referanduma kadar da aktivite zayıftı. Referandum sonrasında satın alma ve birleşmeler gerçekleşti." dedi.
Ünlü, 2013-2015 yılları arasında 16-17 milyar dolar civarında alım-satım işlemi gerçekleştiğini, bunun içinde özelleştirmelerin de yer aldığını ifade etti.
Geçen yıl reel sektörde 2,2 milyar dolarlık ve 2017'de de 4,3 milyar dolarlık satın alma yoluyla yatırım yapıldığına işaret eden Ünlü, Türkiye'ye doğrudan sermaye yoluyla da önemli yatırımlar geldiğini dile getirdi.
"DARBE GİRİŞİMİNE RAĞMEN 12,3 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE GELDİ"
Ünlü, 2013'ten bu yana bakıldığında Gezi olayları, yerel ve genel seçimler, 17-25 Aralık süreci, Rus uçağının düşürülmesi, koalisyon görüşmeleri, 15 Temmuz darbe girişimi, referandum, terör olayları gibi çok sayıda olay yaşandığını anlattı.
"Son dönemde acaba yabancı yatırımcı gelmiyor mu?" gibi bir algının oluştuğunu ve bunun kesinlikle doğru olmadığını vurgulayan Ünlü, şöyle devam etti: "2012-2013'te 13 milyar dolar seviyesinde yabancı sermaye girişi vardı. 2014'te yine 12-13 milyar dolayında yabancı yatırım girdi. 2015'te 17,8 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin 4'üncü büyük yabancı sermaye girişi yaşandı. Darbe girişimine rağmen geçen yıl 12,3 milyar dolar yabancı sermaye geldi. Bu yılın ilk 9 ayında yabancı sermaye girişi 7,3 milyar dolar oldu. Yabancı sermaye girişleri yıl sonuna doğru yoğunlaşır. Tahminin 10 milyar dolar civarında yabancı sermaye girişi olacağı yönünde. Türkiye'de yabancı sermaye yatırımları 13-15 milyar dolarlar seviyesine oturmuş durumda."
"TÜRKİYE 20-25 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE ÇEKEBİLİR"
Mahmut Ünlü, Türkiye potansiyeline bakıldığında 20-25 milyar dolar seviyesinde yabancı sermaye çekebileceğini ve bunun da cari açığın finansmanı destekleyeceğini belirtti.
Bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen ülkeye sermaye girişinin sürdüğünün altını çizen Ünlü, çünkü Türkiye'ye yatırım yapan insanların ülkenin uzun vadeli potansiyeline baktığını söyledi.
Ünlü, "Türkiye'nin büyük, genç, dinamik ve tüketen bir nüfusu var. Son 15 yılda gelir dağılımındaki düzelmelerle tüketim eğilimi artan da bir nüfus var. Gelişmiş endüstriyel bir alt yapı var. Ticaret için önemli bir ulaşım ağı var. Bütün yaşananlara rağmen bölgenin en istikrarlı ve en demokratik köklü ülkesiyiz. İnsanlar hem Türkiye'nin potansiyeli hem de bölge ülkelerle iş yapabilmek için ülkemizi seçiyor. Türk müteşebbisinin bölgede iş yapabilme becerisi de yatırımcıları çeken bir diğer etken." şeklinde konuştu.
"ASYALI YATIRIMCILARIN PAYI YÜZDE 20'NİN ÜZERİNE ÇIKTI"
ÜNLÜ & Co CEO'su Ünlü, yatırımcıların yapısının değiştiğini, bir grup yatırımcının yatırım yapmadığını ve bunların daha ziyade özel sermaye fonları olduğunu söyledi.
Bu fonların süreleri kısıtlı ve 3-7 yıllık süre için yatırım yaptıklarını anlatan Ünlü, "Bunlar Türkiye'nin potansiyeline güvense de beklemede kalan fonlar. Trilyonca dolar fon yöneten KKR, TPG, Cinven, Carly gibi global fonlardan bahsediyorum. Bunlar son 3-4 yıldır Türkiye'de yatırım yapmıyor. Ama bunların yerine daha önce Türkiye'de yatırım yapmayan Asyalı yatırımcılar geldi. Çin, Güney Kore, Japonya'dan yatırımcılar geldi. Toplam yabancı sermayede Asyalı yatırımcıların payı yüzde 5'ten yüzde 20'nin üzerine çıktı." dedi.
Ünlü, Avrupa'dan her dönem yabancı yatırımcının geldiğini ve yüzde 50-60 paya sahip olduklarını belirtti. Öngörülebilirliğin artmasıyla birlikte global fonların da gelmesiyle toplam yabancı sermaye yatırımının yıllık 20 milyar doların üzerini görebileceğini vurgulayan Ünlü, "Orta Doğu'dan çok fazla yatırım geliyor" sözünün de biraz abartılı olduğunu, ağırlıklı Katar'dan gelen yatırımların son 4-5 yılda 1-1,5 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu dile getirdi.
"YABANCI YATIRIMCI İLK OLARAK İSTİKRARA BAKAR"
Mahmut Ünlü, Türkiye'ye gelen yatırımların büyük çoğunluğunun tüketime dönük (perakende, bireylere verilen hizmetler gibi) alanlara gittiğini belirtti.
İkinci sırada alt yapı yatırımlarının (köprü, otoyol, liman vb.) olduğuna işaret eden Ünlü, enerji alanında ağırlıklı olarak yerli yatırımcıların bulunduğunu ifade etti.
Ünlü, yabancı yatırımcı algısına ilişkin şunları kaydetti: "Yabancı yatırımcı ilk olarak istikrara bakar. Siyasi, ekonomik, kur gibi alanlarda istikrar çok önemli. Türkiye yapısı itibarıyla büyüyen bir ülke. Türkiye son 15 yılda ortalama yüzde 4-5 büyüdü. Türkiye büyüme açısından cazip bir ülke. Dünyada çok sayıda ülke kendi hikayesini anlatarak yatırım çekmek için uğraşıyor. Biz de hem reformlarımızı yatırımcılara anlatmalıyız hem de bunun takibini yapmalıyız. Yıllardır yabancı yatırımcılara Türkiye'yi anlatıyorum ve hikaye aslında pek değişmedi. Türkiye geçmişte olduğu gibi yine ticaret ve enerji koridorlarının kesiştiği yerde, yine genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Türkiye'nin potansiyeli zaten var. Öyle yeni hikayeler üretmeye gerek yok."
Mahmut Ünlü, Türkiye'ye 1923-2003 yılları arasında gelen yabancı sermayenin nominal olarak 23 milyar dolar iken, takip eden 3 yılda 50 milyar dolar tutarında yabancı sermaye yatırımının geldiğini söyledi.
Türkiye'nin potansiyelini yatırımcıların çok iyi gördüğünü ifade eden Ünlü, yatırımcıların istikrarsızlık ve belirsizlik olması durumunda ya yatırım yapmaktan vazgeçtiğini ya da yapacağı yatırımın tutarını düşürdüğünü dile getirdi.
Ünlü, "Biz politik ve ekonomik istikrarı sağladığımız zaman Türkiye'ye her yıl 20-25 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı gelir." dedi.
"2018'DE 12-15 MİLYAR DOLARLIK ŞİRKET SATIN ALMA VE BİRLEŞME OLABİLİR"
ÜNLÜ & Co CEO'su Ünlü, yıl başından bu yana 2,5 milyar dolara yakın ikincil arz ya da hızlandırılmış özel satış gerçekleştirildiğini, son beş yıla bakıldığında bunun çok büyük bir rakam olduğunu söyledi.
Gelecek yılın halka arz açısından çok yoğun geçeceğini düşündüğünü kaydeden Ünlü, "2018'de 3,5 milyar dolar düzeyinde halka arz olacağını tahmin ediyoruz. EnerjiSA, Medical Park, Şok, Memorial, Defacto şirketlerinin halka arzı planlanıyor. Eğer yılın ilk yarısında bunlar gerçekleşirse toplamda bugüne kadar yapılmış en yüksek tutarda halka arz olacak. Bu halka arzların başarılı olabilmesi için bunların kurumsal yabancı yatırımcılara satılması şart." değerlendirmesini yaptı.
Ünlü, 2018 yılında 12-15 milyar dolar arasında şirket satın alma ve birleşme olabileceğini, bunu ellerindeki işlere ve piyasadaki paylarına bakarak söylediğini ifade etti.
Dış faktörler ve ekonomik şoklar olmazsa bu yılın yüzde 20-25 üzerinde bir büyüklük görülebileceğini tahmin eden Ünlü, enflasyon ve reel faize ilişkin "Yatırımcılar geleceğe bakıyor. Geçmiş onları ilgilendirmiyor. Piyasadaki faizden beklenen enflasyonu düştüğünüzde basit anlamıyla reel faize ulaşırız. Enflasyon beklentisi ile global yatırımcıların beklentisini mümkün olduğunca yakınlaştırmak gerekiyor. " görüşlerini paylaştı.
"YATIRIM BANKASI KURACAĞIZ"
Mahmut Ünlü, ÜNLÜ&Co olarak bu yıl şirket alım satımlarda 1,6 milyar dolarlık işleme aracılık ettiklerini belirtti.
Yatırım bankası lisansı için başvuru yapacakları bilgisini veren Ünlü, hedeflerinin gelecek yıl sonundan önce söz konusu lisansı almak olduğunu söyledi.
Ünlü, Türkiye'de alternatif borç kanalları oluşturmak istediklerini ifade ederek, "Amacımız ana şirketimizi bankaya çevirmek. Eğer ihtiyaç duyulursa tekrar yabancı sermaye de alabiliriz." dedi.