Gedikli, rapor ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Söz konusu raporda, 'Turizm sektöründeki sıçrama etkisini kaybedecek. Dahası, 2016 sonunda ve 2017 başlarında gevşeyen maliye politikası sıkılaşmaya hazırlanıyor' ifadesi yer almış. Teknik, rakamsal açıdan elle tutulur hiçbir veri içermeyen bu tarz analizlerin farklı bir algıya neden olduğunu ve 'analiz mi temenni mi?' demekten insanın kendini alamadığını belirtmek gerek. Turizm açısından Türkiye'nin cazibesini kaybedeceğine dair hiçbir emare bulunmadığı gibi mali disiplin sıkılaşması kamu harcamalarının azaltılması ve tasarruf önlemlerinin alınması açısından olumludur. Dünya'da her anlamda belirsizliğin olduğu şu süreçte, Türkiye'nin en son ihtiyacı olan şey yatırımcıları tedirgin edecek şekilde siyasi istikrarını ve ekonomik altyapısında orta uzun vadede yapacağı sıçramaları görmezden gelmek olacaktır. Vatandaşlarımızın refahının artması Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi istihdamın artmasına bağlı aynı zamanda gelir adaletinin sağlanması ve kurumların Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin gereği olarak etkin çalışmasına bağlıdır. Sağlıklı büyüme bizim için yüksek kalite ürün üretimi ve ihracata dayalı büyümedir ki zaten istihdam yaratan modelde budur. 2018-2019 yıllarında Türkiye'nin birçok konuda dönüşümünü sağlayarak sağlam adımlarla yola devam edeceğine olan inancımız devam etmektedir. 15 Temmuz gibi bir felaketi atlatmış olan Türkiye'mizin ve ekonomimizin aynı dirayetle devam edeceğini sanayici, ihracatçı, üretici, esnaf, işçi, yerli ve yabancı yatırımcımızın aynı inançla devam etmesinden dolayı eminiz. Önerilere ve projelere açığız ancak algı bozucu, puslu hava yaratan, afaki açıklamalar konusunda her kurumun daha hassas olmasını rica ediyorum. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu sürecide başarıyla geçip güçleneceğiz."