İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 2017'nin büyümede iyi bir yıl olduğunu 2018 için de dikkatli bir adımla girilmesi gerektiğini söyledi. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ile birlikte Trabzon'da soruları yanıtlayan Bahçıvan, "Kapasite artışının bir yerden sonra artık yatırımları zorlaması lazım. Yani normalde buraya dahi gelmeden başlaması gerekirdi. Kapasitelerin zaten belirli sektörlerde belirli bir doygunluğa ulaştığını rakamlar da gösteriyor. Yani her sektör için belki bu çok net geçerli değil ama belli sektörlerde artık yakın çevremizde de görüyorum, üç mesai çalışan, kendisi 24 saat çalışan birçok tesisi var. Başta otomotiv. Bunların her birinin belli bir yatırım hamlesine dönüşmesi mutlaka gerekiyor" şeklinde konuştu.
POTANSİYEL %7-7.5
Türkiye'nin son iki çeyrektir yüzde 5 büyüdüğüne dikkat çeken Zeynep Bodur Okyay ise "Bu demektir ki potansiyel yüzde 7-7.5 aslında. Özel sektör yatırımları tam ne oldu, onu bilmiyoruz. Biliyorsunuz verilen rakam kamu-özel karışık. Dolayısıyla oradan özeli çekmek gerekiyor. 2017 özellikle ikinci yarıdan sonra zor bir dönem geçirdik. Dolayısıyla 2018'de bunları konsolide edip ondan sonra daha önümüze net bakabilmemiz lazım. Kredi Garanti Fonu çok hareket getirdi. Yapılan birtakım destekler ve teşvikler de etkili oldu. Türkiye'nin diğer ülkelerden pozitif ayrışması gerekiyor" dedi. Kredi Garanti Fonu (KGF) sisteminin "2017'nin muhteşem inovasyonu" olarak değerlendiren Erdal Bahçıvan, "Hakikaten mütevazı bir kelimeyle sloganlaştırmayalım, "muhteşem" oraya çok net oturuyor. Bir teminat kaldıracı görevi gördü. Bir kere reel sektörle finans kesimi arasındaki oluşan ve giderek de artması çok muhtemel bir stresi önleyen, ortadan kaldıran bir enstrüman oldu ve devletin burada almış olduğu risk de öyle bazı çevrelerde söylendiği gibi 100-200 milyar filan değil" dedi.
'İNSAN KAYNAĞINA YATIRIM YAPMALIYIZ'
Türkiye'nin eğitim alanında bir reforma ihtiyacı olduğunu belirten Zeynep Bodur Okyay, "Artık jargon oldu. Bilgi temelli bir ekonomiye gidiyor herkes. Türkiye tasarım yapmak zorunda, teknoloji üretmek zorunda ve de açıkçası insan kaynağına yatırım yapmak zorunda. Bu üçünü yaptığı zaman zaten şey, burada tasarımla teknoloji, hani birini satın alıyorsunuz veya bir şekilde geliştiriyorsunuz. Bu konuda sıkıntı var Türkiye'de. Bazı Avrupa'da bile verimlilik çok daha yüksek ve karşılaştırdığınız zaman yabancı ortaklarımızla da konuştuğumuz zaman oradaki hem mühendislik kalitesi hem mühendise ödenen ücret ve karşılığında elde edilen çıktı çok dengeli" dedi.