Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, "2023'te Akkuyu'da tam olarak enerji üretimi başlayacaktır. Bana göre de bu projenin gerçekleşmesi için büyük bir aşama olacak. Bence nükleer santralin yapılması ilişkileri pekiştirecek, uluslararası ekonomik ilişkiler için de büyük katkısı olacak." dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda "Ticari ve Ekonomik İşbirliğinde Yeni Dönem" başlığıyla İzmir'de düzenlenen Türkiye Rusya İş Forumu kapsamında yapılan "Türkiye - Rusya Enerji İşbirliği Oturumu"nda konuşan Novak, Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Projesi'nin iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirerek derinleştirdiğini söyledi.
Rusya'nın büyüyen ve gelişen Türkiye'nin enerji talebini karşılama noktasına her türlü desteği vermeye hazır olduğuna dikkati çeken Novak, ortak yapılan projelerde her iki ülkenin de kendi potansiyelini kullandığını, güçlü olduğu sektörlerde birbirine destek olduğunu ifade etti.
Akkuyu NGS projesinde Türkiye'nin inşaat çalışmalarına bu yıl başlamayı hedeflediğini belirten Novak, "2023'te Akkuyu'da tam olarak enerji üretimi başlayacaktır. Bana göre de bu projenin gerçekleşmesi için büyük bir aşama olacak. Bence nükleer santralin yapılması ilişkileri pekiştirecek, uluslararası ekonomik ilişkiler için de büyük katkısı olacak." diye konuştu.
Novak, Türkiye'nin G20 ülkeleri içinde eşit enerji kaynaklarına ulaşma ve yenilebilir enerji kaynaklarını geliştirme amacıyla yapılan toplantılarda, güvenilir ve sürdürülebilir enerjiye ulaşım konusunda önemli katkılarda bulunduklarını, geleneksel enerji kaynakların etkin teknolojiler içinde kullanılmasına önem verdiklerini sözlerine ekledi.
"RÜZGAR ENERJİSİNDE KİLOVAT BAŞINA SAAT ALIM MALİYETİYLE REKOR KIRDIK"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez de Rusya'nın partner olduğu 86. İzmir Enternasyonal Fuarı'nda "enerji" temasını seçilmesinin yerinde bir karar olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de son 15 yılda enerji sektöründe kaydettiği ilerlemeler hakkında bilgi veren Dönmez, Türkiye'nin enerji sektöründe küresel çapta yaşanan hızlı değişime ayak uydurduğunu, kişi başı elektrik talebindeki artışı OECD ülkeleri arasında en hızlı arttıran ülke olduğunu, Türkiye'nin 15 yılda kurulu gücünü neredeyse 3 katına çıkarmayı başardığını, "Milli Enerji ve Maden Stratejisi"ni hayata geçirdiğini, yerli ve yenilebilir kaynak kullanımının yüzde 50, elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanımının ise yüzde 31'e ulaştığını aktardı.
Dönmez, mart ayında güneş enerjisi alanında Konya Karapınar'da kurulacak bin megavatlık projenin ihalesinin yapıldığını, geçtiğimiz haftalarda da benzer bir ihaleyi rüzgar enerjisi için gerçekleştirildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Bu ihale ile rüzgar kilovat başına saat alım maliyetini 3,48 dolara indirerek bir dünya rekoru kırdık. Bu ihalede yüzde 65'lik yerlilik oranı ile 17 şehirde yapılacak rüzgar türbinleriyle 1 milyar doların üzerinde bir yatırım yapılmış olacak. Türkiye bu projeleriyle yalnızca maliyetleri düşürmemiş, bölgesinde yenilebilir enerji merkezi olma noktasında önemli bir adım atmıştır."
Türkiye'nin enerji alanında büyük projeleri yapmaya devam edeceğini, Akdeniz ve Karadeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını sürdüreceğini vurgulayan Dönmez, Türkiye'nin sadece kendisinin değil bölgesinin enerji arz güvenliğinin hedeflediğini, Akkuyu NGS ile Türk Akımı projesinin iki ülke arasında ortaklığı perçinlediğini kaydetti.
TÜRK AKIMI'NDA 170 KİLOMETRE TAMAMLANDI
Rus doğalgaz şirketi Gazprom Genel Müdürü Pavel Oderov da 2002 yılının sonunda Mavi Akım Projesi ile Rusya'dan Türkiye'ye boru hattıyla gaz akışını başladığını, yaklaşık 400 kilometre uzunlukta ve denizin 2 kilometre derinliğindeki hatla büyük deneyim kazandıklarını söyledi.
Oderov, Gazprom olarak bu hatla ve bugüne kadar yapılan çalışmalarda enerji arzı güvenirliklerini ispatladıklarını, Türkiye piyasasına önemli katkılarda bulunduklarına dikkati çekerek, "Doğalgaz boru hattı yapımı tecrübelerine bakıldığında biz artık yeni bir döneme girmekteyiz. Türk Akımı sürüyor, 2016 yılında hükümetler arası anlaşmalar çerçevesinde Rusya ile Türkiye hükümetleri arasında anlaşmalar yapıldı. Hatırlarsanız en kısa sürede hükümetler bunu imzaladı. Bu anlaşmanın kısa sürede imzalanması ülkelerimizin niyetlerin çok derin ve iyi olduğunu gösteriyor." dedi.
Türk Akımı'nda 2 hat planladıklarını bir hattın uluslararası piyasa, diğer hattın ise Türkiye'nin iç piyasası için yapıldığını aktaran Oderov, "Şu anda dünyanın en büyük gemisi bu hat için çalışıyor. Yaklaşık 170 kilometresinin tamamlandığından bahsettik. Türk tarafıyla yapılan iş birliğini bence yeterli şekilde süreleri gözeterek tamamlayacağız. Doğalgaz sektöründe büyük projelerin yerine getirilmesiyle beraber hem tecrübelerimizi pekiştireceğiz hem de ülkeler arasında ekonominin gelişmesine büyük katkı bulunacağız." ifadelerini kullandı.
"İKİ LİDER PROJEYE BÜYÜK ÖNEM VERİYOR"
Akkuyu Nükleer Genel Müdürü Yuriy Galanchuk ise Rusya'nın nükleer alanında çok deneyimli bir ülke olduğuna işaret etti.
Şirket olarak aynı anda birden fazla ülkede nükleer santral yaptıklarını belirten Galanchuk, Akkuyu Nükleer Santrali'nin ise bunlardan en önemlisi olduğunu dile getirdi. Akkuyu'nun projeye uygun gittiğini anlatan Galanchuk, "Ülkelerimizin liderleri tarafından bütün süreçler çok yakından izleniyor. İki lider de bu projeye çok önem veriyor." diye konuştu.
Akkuyu Nükleer Santrali'nin 4 üniteden oluşacağını aktaran Galanchuk, "Birinci ünite 2023 yılında tamamlanmış olacak. Projenin tamamen bitmesiyle santralde Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 7'si karşılanıyor olacak." bilgisini verdi.
Türkiye'den 259 öğrencinin Rusya'da Nükleer Mühendislik eğitimi gördüğü bildiren Galanchuk, "Bu sayı 600'e kadar çıkacak. Bu öğrenciler daha sonra Akkuyu Nükleer Santrali'nde çalışacaklar." dedi.
Galanchuk, Akkuyu Santrali'nin dünyanını en gelişmiş nükleer santral olacağını da sözlerine ekledi.
TURİZM İŞBİRLİĞİ OTURUMU
Türkiye - Rusya İş Forumu kapsamında düzenlenen Turizm İşbirliği Oturumu'nda, her iki ülkenin turizm temsilcileri bir araya gelerek çalışmalarını anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ali Temurcin, oturumdaki konuşmasında, Rusya'dan 2014 yılında 4,5 milyon turist ağırladıklarını ifade etti.
Rus turist sayısının 2015-2016 yılında düştüğüne, 2017 yılında ise yeniden yükselişe geçtiğine dikkati çeken Temurcin, "Türkiye'ye gelen Rus turistleri misafir olarak görüyoruz. Onların Türkiye'deki tatillerini sorunsuz geçirmelerini arzu ediyoruz. Onların memnuniyeti için gerekli tedbirleri zamanında ve hızlı şekilde almak zorundayız, bunu da başarılı yaptığımıza inanıyoruz." diye konuştu.
Rus turistlerin tatil için Türkiye'yi tercih ettiğini anlatan Temurcin, inanç turizmi, gastronomi gibi farklı turizm alanlarıyla da turistlere hizmet vermeyi hedeflediklerini vurguladı.
Business Russia Ağırlama Endüstrisi Komitesi Başkanı Elena Krivenkova ise Türkiye ve Rusya arasında istikrarlı turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi konusunda çalışma yürüttüklerini söyledi.