Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'dan önce ülke ekonomisine ve bilimine de darbe yaptığı ortaya çıktı. Ülkenin kilit kurumlarına ahtapot gibi yayılan FETÖ, yerli ilaç sanayinin gelişmesini engelledi. Bunun en somut örneği ise dünyada pazar büyüklüğü 25 milyar dolar olan şizofreni hastalığıyla ilgili alınan patent oldu. Dünyada ve Türkiye'de her 100 kişiden birinde görülen şizofreni hastalığıyla ilgili ilaç pazarında ABD ve Alman şirketleri hakim. Şu anki ilaçlar hastayı tedavi etmekten çok belirtilerini baskılıyor. Bu nedenle de hastalığın kesin tedavisinin olmasını istemeyen uluslararası şirketler, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) çalışan Prof. Dr. Tayfun Uzbay'ın, belki de şizofreninin kesin tedavisine ulaşabilecek bir yöntem bulup, patentini aldığı sırada devreye FETÖ'yü soktu. Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Tayfun Uzbay, başına gelenleri SABAH'a anlattı. Uzbay, her şeyin patenti aldıktan sonra başladığını, Genelkurmay'da üst üste soruşturmaların açıldığını söyledi. Soruşturmaları atlattıktan sonra, Askeri Casusluk davasında FETÖ'cü savcılar tarafından tutuklandığını söyleyen Uzbay, "Cezaevinde 9 ay yattım. Çıktığımda laboratuvarım, ekibim dağıtılmıştı. Bu nedenle ilaç işi yarım kaldı" dedi.
AVUSTURYA DA ONAY VERDİ
Şizofrenin dopaminin aşırı salınmasıyla ilgili bir hastalık olduğuna dair yaygın bir hipotez olduğunu söyleyen Uzbay, "Ben dopamin hipotezinin yetersiz kaldığını düşünüyordum. GATA'da deney hayvanlarında şizofreni oluşturarak işe başladık. Türkiye'de bunu ilk yapan biz olduk. Beyinde agmatin ile şizofreni arasında bağlantı kurduk. Uludağ Üniversitesi ile ortak yürüttüğümüz başka bir çalışmada da şizofreni hastalarının kanlarında agmatin düzeylerinin çok yüksek olduğunu gördük. Bununla ilgili makaleyi cezaevinde yazdım. Uluslararası bir dergide yayımlandı. Biz ilk çalışmamızda şizofreninin, agmatin yüksekliğine sebep olan enzimi baskılayan moleküller ile tedavi edilebileceğini öngördük. Bunu yapan 3 moleküle patent almayı düşündük. Aday moleküllerimizi ilaç olarak öngördüğümüzü belirtip, dosyamızı Türk Patent Enstitüsü'ne verdik. Dosyamız Avusturya'ya gitti. Patent verdiler. Böylece şizofreni alanında bir buluş yapmış olduk. Ama işler yarım kaldı" dedi.
ŞİZOFRENİ İLAÇLARI ÇÖP OLABİLİR
Prof. Dr. Tayfun Uzbay, durup dururken başına gelenleri dünya ilaç şirketlerinin şizofreni konusunda elde ettiği verilerden rahatsız olma ihtimaline bağlıyor. Uzbay, "Benim tezim doğru ise dünyada yılda 25 milyar dolar, Türkiye'de ise 4 milyar dolarlık satış rakamına ulaşan şizofreni ilaçlarının tamamı çöpe gidebilir. Tabii ki bu tezin doğrulanması gerekli, ancak patenti aldıktan sonra başıma gelenlerin başka bir açıklamasını bilmiyorum" diye konuştu.
SAVCILARI ÜZERİME GÖNDERDİLER
Ulaştığı bilgilerin mide ülserine bir bakterinin neden olduğuna dair buluşun hikâyesine benzer olduğunu belirten Uzbay, "Belki de patenti alınan moleküller ilaç olarak geliştirilse hastalığı kökten tedavi edebilirdi. Bu moleküller tarım alanında parazit ve mantar öldürücü olarak kullanılıyor. Şizofreni ile toksoplazma denilen bir parazit arasında sıkı bir ilişki var. Bu parazit hamile kadınlara kedilerden geçiyor. Toksoplazmalı kadın gebe ise parazit, bebeğe geçerek ergenlik döneminde şizofreni benzeri belirtiler oluşturuyor. Aslında dopamin de agmatin de şizofreninin nedeni değil sonucu. Aynen mide ülserine bir bakterinin neden olduğunun bulunması gibi bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Muhtemelen şizofreniye de bir parazit neden olabilir. Bu da bütün dengeleri değiştirir, şizofreniyle ilgili bütün ilaçlar çöp olur. Belki de FETÖ'cülerin hukuğu kullanarak üzerime gelmelerinin nedeni bu olabilir" dedi.
Şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlık. Şizofreni hastaları çoğunlukla toplumda, işte, okulda ve ilişkilerde problem yaşar.