Kaldıraçlı işlemlerin gerçekleştirildiği foreks piyasasında şubat ayından bugüne kadar gerçekleştirilen bir dizi düzenleme sonucu sektörde konsolidasyon yaşanırken, yatırımcı sayısı ve işlem hacminde de "önemli miktarda" azalış kaydedildi.
Foreks piyasasına getirilen 50 bin lira asgari teminat ve yüzde 10 kaldıraç sınırı sonrası yatırımcıların yurt dışına yönelebileceği tereddütleri artmıştı. Bakanlar Kurulu'nun 3 Temmuz'da aldığı karar ile yurt içinde yerleşik kişilerin yurt dışı foreks piyasalarında işlem yapmalarının önüne set çekilmişti.
SPK Başkanı Ertaş, foreks piyasasında yapılan düzenlemeler ve sonuçlarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan tebliğ değişikliği sonrasında foreks piyasasında günlük işlem hacminin 44 milyar TL'den yaklaşık 9-10 milyar TL'ye, açık pozisyon taşıyan yatırımcı sayısının da 21 bin 679'dan 6 bin 487'ye gerilediğini bildirdi.
Ertaş, "Değişiklik öncesi 19,6 milyar TL olan açık pozisyon tutarı ise 8 milyar TL bandında dalgalanmakta olup düşüş yüzde 50 civarındadır. 10 Şubat'ta 1 milyar 45 milyon TL olan Takasbank'ta tutulan teminat toplamı ise 10 Temmuz itibarıyla 900 milyon TL'ye geriledi." dedi.
"YAPILAN DÜZENLEMELERİN EN ÖNEMLİ ETKİSİ İŞLEM HACMİ ÜZERİNDE OLDU"
Vahdettin Ertaş, yapılan düzenlemelerin en önemli etkisinin işlem hacmi üzerinde olduğunu belirterek, halihazırda 43 kurumun foreks işlemi yapmak üzere SPK tarafından yetkilendirildiğini, getirilen sınırlama sonrası 2 aracı kurumun faaliyetlerini geçici olarak durdurduğunu, 2 yetkili kurumun da faaliyetlerini tamamen sonlandırmak üzere başvurduğunu söyledi.
Bir aracı kurumun da faaliyetlerini sona erdirmek için kurula başvuru yapacağını duyurduğunu ancak henüz resmi başvurunun kendilerine gelmediğini bildiren Ertaş, şöyle devam etti:
"Faaliyetlerin sonlandırılması sürecinde kurumların müşterileriyle mutabakatlaşması, açık olan pozisyonların belirli bir süre içinde kapatılması veya başka bir kuruma taşınması gerektiğinden süreçler uzun olabilmektedir. Kurumlarımızın bu süreçleri sağlıklı bir şekilde tamamlamalarını bekliyoruz. Biz de sürecin yakından takipçisiyiz. Karlılığını tek bir faaliyete bağlamış kurumların sektörden çıkmalarını doğal bir durum olarak değerlendiriyoruz."
Ertaş, İstanbul Finans Merkezi hedefi çerçevesinde her türlü türev aracın ve imkanın ihtiyaç sahiplerine sunulabilmesini hedeflediklerini ancak türev ürünlerdeki kaldıracın doğru kullanılmadığında yüksek zararlarla yatırımcıları karşı karşıya bıraktığı ve sistemin tamamına zarar verdiğinin önceki dönemde görüldüğünü söyledi.
Ertaş, gerek yatırımcı sayısı gerekse yatırımcılar tarafından bu işlemler için Takasbank nezdinde yatırılan toplam teminat tutarının piyasa ve ekonomi içerisinde büyüklük olarak sınırlıyken, foreks işlemlerinin aracılık sektörünün asli unsuru gibi görülmeye başlandığını ve bu durumun sermaye piyasasına olan bakışı da olumsuz etkilemeye başladığını, bu nedenle politika değişikliğine gidilerek kaldıraç oranının şubatta yüzde 10'a düşürüldüğünü ve asgari teminat tutarına 50 bin liralık sınır getirildiğini hatırlattı.
YATIRIMCILARIN ZARARLI İŞLEMLERİ AZALDI
SPK Başkanı Ertaş, 2017 Ocak-Mart döneminde sektörde yatırımcı sayısına göre ağırlıklandırılmış kar zarar oranlarının yüzde 23-77 iken, nisan-haziran döneminde yüzde 32-68 olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Ertaş, "Bu oranların döviz ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalardan da etkilendiğini dikkate almakla beraber kazanç oranının yüzde 23'den yüzde 32'ye çıkması, düzenlemenin geçtiğimiz kısa dönemde bile yatırımcılar açısından yararlı sonuçlar ortaya koyduğunu göstermektedir. Daha sağlıklı değerlendirme yapmak için önümüzdeki aylarda da bu oranları izlemeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Kurul olarak aracı kurumlardan beklentilerinin, tek bir enstrümana dayalı faaliyet anlayışından uzaklaşmaları ve faaliyet konularını çeşitlendirmeleri olduğunu belirten Ertaş, sadece foreks işlemlerine dayalı bir faaliyet anlayışının orta, uzun vadede sürdürülebilir olmadığını söyledi.
Ertaş, "Gerek bazı aracı kurumlar gerekse sınırlı sayıda yatırımcıdan kaldıraç oranlarının düşürülmesi konusunda eleştiriler alsak da ülkemizin ve sermaye piyasalarımızın geleceğine inanan, kısa vadeli kazanç yerine sürdürülebilir bir faaliyet olarak konuyu gören, yatırımcıların mağduriyetlerini önemseyen ve sermaye piyasalarımızın güçlü ve kalıcı gelişmesini arzu eden tüm kurumlarımız düzenlememize destek verdi. Yatırımcılarımızdan da çok sayıda teşekkür mailleri ve mektupları aldık, hatta çiçek gönderen vatandaşlarımız bile oldu." şeklinde konuştu.
"YENİ BİR DÜZENLEMEYİ BU AŞAMADA ÖNGÖRMÜYORUZ"
Vahdettin Ertaş, son düzenleme ile birlikte foreks piyasasının daha da sağlıklı bir şekilde işleyeceğini ve yatırımcı dostu olduğunu ilk rakamların ortaya koyduğunu, bu nedenle yeni bir düzenlemeyi bu aşamada öngörmediklerini söyledi.
Yurt dışına yönelen yatırımcı sayısı bakımından ellerinde veri olmadığını belirten Ertaş, yatırımcıların bu işlemleri teorik olarak yapmalarının mümkün olmakla birlikte bu işlemlerde hiçbir güvencenin bulunmadığını, yatırımcı mağduriyetlerinin çok yüksek olacağının herkes tarafından bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Son düzenlemenin yürürlüğe girdiği 10 Şubat itibarıyla Takasbank'ta 110 bin 840 adet yatırımcının toplamda 1 milyar TL'yi aşan teminatı bulunduğunu ve söz konusu 110 bin 840 yatırımcıdan 2 bin 240'ının teminat tutarının 50 bin liranın üzerinde olduğunu bildiren Ertaş, şöyle devam etti:
"50 bin TL'nin üzerinde teminatı olan 2 bin 240 yatırımcının toplam teminat tutarı 873 milyon TL olup teminatların yüzde 88'i yatırımcıların yüzde 2'lik bir kesimine aitti. Güncel durumda ise Takasbank'ta hesabı olan yatırımcı sayısı 91 bin 633'e düşmüştür. Bu müşterilerin teminat toplamı da 10 Temmuz itibarıyla 900 milyon TL'dir. 50 bin TL'nin üzerinde teminatı bulunan müşteri sayısı ise 3 bin 53'e yükselmiştir. Yani yüzde 36 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Bu yatırımcıların teminat tutarları toplam teminat tutarının yüzde 92'sini oluşturmaktadır. Yatırımcı sayısındaki azalmanın tamamına yakını 20 bin TL'nin altında teminatı bulunan yatırımcı grubundan kaynaklanmıştır. Söz konusu gruba giren müşterilerin sayısında yaklaşık 15 bin kişilik bir azalma gerçekleşmiştir.
Düzenlemenin ilk etkisini özetlemek gerekirse; 50 bin TL ve üzerinde teminatı bulunan yatırımcı sayısı yüzde 36 artmış, 20 bin TL ve altında teminatı bulunan yatırımcı sayısı yüzde 13,5 azalmış, kazanç oranı yılın ilk çeyreğinde yüzde 23'ten yüzde 32'ye yükselmiştir. Bu tablo, küçük tutarlarla piyasada işlem yapan foreks yatırımcılarının bir kısmının piyasadan çekildiğini, 50 bin TL ve üzerinde teminatı bulunan nispeten daha büyük tutarda işlem yapan (bir kısmı nitelikli ve kurumsal) yatırımcı sayısında artış olduğunu, kazanç oranlarında da ortalama 9 puanlık bir artış olduğunu göstermektedir. Bu rakamlar piyasadaki işleyişin daha sağlıklı bir seyir izlediğini net bir şekilde ortaya koymaktadır
"BUGÜNE KADAR 83 İNTERNET SİTESİ İLE İLGİLİ İŞLEM GERÇEKLEŞTİRİLDİ"
SPK Başkanı Ertaş, son Bakanlar Kurulu kararında Türkiye'de yerleşik kişilerin kaldıraçlı alım satım işlemleri ve bu işlemler ile aynı hükümlere tabi diğer türev araçların alım satım işlemlerinin sadece SPK tarafından yetkilendirilmiş aracı kurumlar aracılığıyla gerçekleştirebileceğinin düzenlendiğini hatırlattı.
Ertaş, "Burada amaç, vatandaşlarımızın da dikkatini çekmek, koruması olmayan ülke ve piyasalarda yatırım yaparak para kaybetmelerine engel olmaktır. Bu konuları da yakından izliyoruz, aykırı uygulamaların tespiti halinde ilgili müeyyedelerin uygulanacağı tabiidir." diye konuştu.
Bu konuda kendilerine ihbarlar ulaştığı gibi, kurul olarak da bu tür kuruluşları tespit edebildiklerini ve sonrasında tespit edilen söz konusu siteleri, erişime engellenmeleri talebiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na başvurduklarını anlatan Ertaş, 2011 yılından bu yana 18'i aynı sitenin farklı uzantıları olmak üzere 83 internet sitesi ile ilgili işlem yapıldığını, kanunda yapılan yeni düzenleme sonrasında erişimi engellenen internet sitesi sayısının ise 22 olduğunu bildirdi.
Ertaş, foreks piyasasının kur ve diğer fiyat risklerinden korunmak üzere kullanılabilecek türev ürünleri barındırmakla birlikte, internet erişiminin ve akıllı telefon kullanımının yaygınlaşmasına bağlı olarak gelişiminin risk yönetiminden çok bireysel yatırımcılar arasında kısa sürede düşük sermaye ile yüksek getiri elde etme amaçlı bir hale dönüştüğünü belirterek, "Bu çerçevede, yatırımcılarımızın gereksiz risk almamaları ve yurt içinde mevduat, katılım hesabı, tahvil, bono, hisse senedi, altın, gayrimenkul gibi yatırım araçlarına yatırım yapmalarının kendi menfaatleri açısından daha iyi olacağı görüşündeyim. Yurt dışı güvencesi ve düzenlemesi olmayan kurumlar yerine Kurulumuzdan yetki almış kurumlarla çalışmalarını tavsiye ederim. " şeklinde konuştu.