İstanbul'da düzenlenen Dünya Petrol Kongresi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın Rum Yönetimi'nin Kıbrıs doğalgazı için sondaj girişimlerine yönelik sert mesajlarının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da "Türkiye muz cumhuriyeti değil" açıklaması yaptı. Kongreye katılan enerji şirketlerinin temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde "Riskli sahalarda iş yapmak hukuki değil" mesajı verdiklerini anlatan Albayrak, Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin Güzelyurt'ta sismik çalışmalara başlayacağını açıkladı.
Gazetecilerle bir araya gelen Albayrak, "Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi'nin Magosa'daki sismik çalışması bitti. Bir sonraki adım Güzelyurt. Burası kıta sahanlığı özelinde bir saha. Güzelyurt'taki bu çalışmalarla birlikte Akdeniz'de artık çok daha etkin bir rol oynayacağız. Sismik çalışmanın ardından çıkacak raporlar eşliğinde arama ve alacağımız gemiyle sondaja başlayacağız" diye konuştu.
Kıbrıs'ta gerçekleşebilecek herhangi bir enerji yatırımı konusunda Rum tarafının başına buyruk hareket etmesinin çözüme katkı sağlamayacağına vurgu yapan Bakan Albayrak, "'Biz Ada'nın zenginliği, Ada'nın tamamına aittir'den hareket ettiğimiz için Güney Kıbrıs'ta bu çerçevede enerji alanında makul bir çözüm kısa vadede görmüyoruz, olumlu adımlar atmadıkları sürece... Bu noktada siz başınıza buyruk şekilde 'ben kafama göre parsel parsel sahaları belirlerim, haritada çizerim, şirketlere bunları ihale ederim' derseniz bizim garantör ülke olarak buna olumlu bakmamız mümkün değil. Türkiye, bugüne kadar hep barışa olumlu katkıda bulunsun diye bu konularda çok yapıcı rol oynadı. Ama son gördüğümüz tablo hasebiyle artık bundan da bir netice çıkmadığı görülüyor. Bundan sonra nasıl seyredecek, izleyeceğiz. Türkiye olarak artık Akdeniz, Karadeniz, kara veya deniz üzerinde çok daha etkin ve aktif bir arama, sismik, sondaj stratejisi güdeceğiz" diye konuştu.
MUZ CUMHURİYETİ DEĞİLİZ
Kongreye katılan Akdeniz'de arama faaliyetlerinde bulunan enerji şirketlerinin CEO'larıyla görüştüğünü söyleyen Bakan Albayrak, şöyle konuştu: "İsim vermeyeceğim ama firmalarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Hakikaten hukuki sorun çözülmeden, riskler taşıyan sahalarda iş yapmak uluslararası halka açık firmalar için de doğru bir adım değil. Firmaların bir kısmı bu konularda daha hassas hareket ediyorlar. Ama bu çerçevede hareket etmeyen firmalar da var. Bu firmalara da açık olarak şunu ifade ettim: 'Gayri hukuki yanlış duruş devam ettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti Devleti enerji piyasaları olarak biz de onların bu duruşuna olumlu bakmayacağız.' Türkiye olarak biz bölgesel barış istiyoruz. Herkes bu çerçevede baksın diyoruz, ama birileri ben yaptım olduğu mantığıyla hareket ediyor. Hukuk nerede o zaman? Hadi mahkemelere. Şimdi mahkemelere işin ekonomik tarafı ve çözüm tarafı kimse şimdi kusura bakmasın yani biz de bir muz cumhuriyeti değiliz. Türkiye Cumhuriyeti hakkını ve uluslararası hukukunu da kimseye yedirmez."
KROMU BULAN FABRİKAYI YAPACAK
Yılsonu veya önümüzdeki yıl içinde madende yeni modelin altyapısını hazırlayacaklarını vurgulayan Albayrak, "İnşallah yatırımcının anasından doğduğuna pişman olmayacak şekilde, arkadaş ben ihaleyi yaptım, sen Ankara'da ne yapıyorsan yap, beni ilgilendirmez demeyeceği bir model olacak. Yatırımcı dostu ama vatandaş ve devlet de kaybetmeyecek. Yatırımcının kara kara kafasını kaşıyıp 'ya yarın bu izni nasıl alacağım, ertesi gün nasıl şunu yapacağım' demeyeceği bir sistem olacak" dedi. Madenin stratejik bir sektör olduğunu söyleyen Albayrak, şöyle konuştu: "Hammaddesini buradan çıkarıp kapı komşumuza satıp oradan işleyip bilmem kaç katına aldığım bir madencilik stratejisini dönüştürmemiz lazım. Yerli ve yabancıların yatırımını cezbedecek rezerv alanlarını birkaç farklı alternatif şartlar öne sürerek (en yüksek kamu payını veren, hammaddeyi bulup işleyip çıkaran değil, bunu katma değerli ürüne dönüştürecek fabrikayı da yanına yapan) ihale edeceğiz. Mesela bir krom sahanız var, kromu alıp gitmek yerine yanında ferrokrom fabrikası kurmayı şart koşacağız. Kamunun ortak olduğu PPP sistemiyle bu yatırımları gerçekleştirmeye çalışacağız. Ancak kamunun her tarafa burnunu soktuğu değil, kârlılık ve marj noktasında doğru bir şekilde destekleyici rolü olduğu bir model..."
AKKUYU TEMELİ 2017'DE ATILIR
Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak ile görüşmede enerji yatırımlarının gündeme geldiğini anlatan Albayrak, şöyle konuştu: "Türk Akımı'nın ÇED süreci gayet yolunda gidiyor ve en kısa sürede hayata geçecek. Proje takviminde ilerliyor, burada bir sıkıntı yok. Akkuyu Nükleer Santrali'nde inşallah 2018'i bulmadan, bizim hedefimiz 2017 bitmeden resmi olarak artık temel atmayı yapacağız. Projenin artık ete kemiğe büründüğünü önümüzdeki birkaç yıl içerisinde göreceğiz. Projenin geçici inşaat izni alındı."
ÜÇÜNCÜ NÜKLEERİN YERİ...
Enerji Bakanı Berat Albayrak, üçüncü nükleer santralin yeri konusundaki sorulara da "Daha önce yapılan çalışmalarda Trakya Bölgesi öne çıkmıştı, İğneada ismi geçmişti. Birkaç alternatif yine geliyor. 17-18 tane kriter açısından bakılıyor. Lokasyon ve lojistik açısından değerlendiriliyor. Orası mı olur, burası mı olur, çalışmalar devam ediyor. Burada çok stratejik işbirliği de düşünüyoruz. Yerlileştirmekten tutun da teknoloji eğitimine ve nükleer tıp, tarım ve fizik gibi alanlara kadar..." yanıtını verdi.
İSRAİL İLE FİYAT MÜZAKERELERİ
İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile görüşmesinin detaylarını aktaran Albayrak, "İsrail ile ilk görüşmelerde Gazze'nin elektrik ihtiyacının sağlanması konusunda çalışmalara başlanılmasına karar verilmişti. Bu süreç İsrail hükümetiyle iletişim halinde yürütülüyor. Bir başka konu da Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları. Bir projenin (boru hattı) kazankazan oluşturması için maliyet açısından rekabet edebilir olması gerekiyor. Bu konuda da İsrail ile fiyat, süre, miktar müzakereleri teknik düzeyde devam ediyor" diye konuştu.
10 SENE SONRA ENERJİ İHRACATÇISI OLABİLİRİZ
Türkiye'nin enerji ithalatına 55 milyar dolar ayırdığını bu nedenle alıcı-satıcılar arasında önemli bir tüketici olarak görüldüğünü anlatan Bakan Albayrak, "Bir de bakmışsınız 10 sene sonra bu kadar enerji ithal eden bir ülke olarak enerji ihraç eden bir ülke oluruz. Şu anda bu stratejilerin adımlarını ufak ufak, ince ince atmaya başladık" dedi. Milli enerji ve maden strateji belgesini bu ay kitaba dönüştüreceklerini söyleyen Albayrak, "Bu, bakanlığın anayasası haline gelecek" mesajı verdi.
TÜRKİYE'DE ENERJİ PAHALI LOBİSİ VAR
Enerji maliyetlerinin yüksekliğine dair sanayicilerin şikâyette bulunduğuna ilişkin sorular üzerine de Albayrak, şöyle konuştu: "Maliyetler açısından döviz bazında çok düşük bir dönemi yaşıyoruz. Bugün 3.5-4 centleri gördük. Bundan birkaç yıl öncesine kadar 7.5-8-9 centler vardı. Yani ihracatçı aslında altın yıllarını yaşıyor. Türk Lirası açısından bakıldığında da kötü bir noktada değil. Türkiye'de enerji pahalı diye bir lobi var."
YERLİ KÖMÜRDE YILSONU İHALE YAPILACAK
Yerli kömürde ilk ihalenin yapıldığını, ikincisinin de bu yıl bitmeden gerçekleşeceğini söyleyen Albayrak, "Güneşi yaptık, müthiş başarılı geçti. Rüzgâr sırada, bu ay inşallah rüzgârı yapacağız, çok yoğun bir talep var" dedi.
YATIRIM YAPANA FİNANSAL DANIŞMANLIK DA VERİYORUZ
Son 10 yılda fizibilite, kaynak ve finansal raporlamaları düşünmeden yatırım yapan özel sektör şirketlerine uyarıda bulunan Albayrak, "Son 10 yılda özel sektörümüzün düşünmeden yaptığı yatırımlar nedeniyle nefesi kesildiği zamanlar olmuş mudur? Bayağı yaşandı. Onun için herkese diyorum ki, bundan sonra yatırım yapacaksak ve Enerji Bakanlığı olarak sadece enerji sektörü danışmanlığı gibi değil de finansal danışmanlık da veriyoruz" dedi.